Toplumun genç isimleri, derneklerin gençleri bünyesine katması için ne yapmaları gerektiğini anlatıyor.
Başepiskopos Aram Ateşyan’ın önderliğinde derneklerin sorunları ve gençlerin toplumdan uzaklaşma sebeplerinin tartışıldığı toplantıların ikincisi Patrikhane’de yapıldı. 13 Mayıs Cuma akşamı Patrikhane’nin toplantı salonunda düzenlenen buluşmada mezun derneklerinden başkan ve temsilcilerin yanı sıra Taksim Spor Kulübü, Şişli Spor Kulübü ve Zara Spor Kulübü başkanları hazır bulundu. Toplumun önde gelen hayırseverlerinden Hayk Aslanyan’ın da katıldığı toplantıda, VADİP’i Genel Sekreter Harutyun Şanlı temsil etti. Spor kulüplerinin faaliyetleri ve ihtiyaçlarının gündeme geldiği oturumda Patrikhane ve VADİP’in destek vereceği bir gençlik komisyonu kurulması kararlaştırıldı.
Daha önce iki ayrı toplantıda bir araya gelen dernek başkanları ve hemşeri derneklerinden temsilciler olası çözüm yollarını tartışmıştı. Buradan çıkan sonuçları 13 Mayıs’taki buluşmada aktaran Getronagan Lisesinden Yetişenler Derneği Başkanı Kevork Simkeşyan, tüm çağrılara rağmen düzenledikleri toplantıya katılımın az olduğunu söyledi. Derneklerin eskisi gibi çekici olmadığının ağırlıklı olarak dile getirildiğini belirten Simkeşyan, çocuklara okul sıralarında dernek kültürünün aşılanması gerektiği ve okullara bu anlamda çok önemli sorumluluk düştüğünü belirtti. Simkeşyan, “Neredeyse tüm temsilcilerin birleştiği nokta, gençlerin henüz okul sıralarındayken, hem okullarına hem de cemaatlerine olan aidiyet duygusunun verilmesi gerektiği oldu” şeklinde konuştu.
Gençleri toparlamak adına müzik festivalleri düzenlenmesi, cemaate yönelik aidiyet duygusunun küçüklükten itibaren pekiştirilmesi adına Patrikhane ve Patrikhane müzesine geziler düzenlenmesi, bu tür etkinliklere derneklerin önayak olması gibi öneriler gündeme getirildi. Sosyologlardan ve akademisyenlerden de destek alınması gerektiği görüşünün de dile getirildiği toplantının ardından sorunun kökenini ve yapılması gerekenleri toplumun genç isimleriyle konuştuk.
Sevan Selviler:‘Gençler dernek bünyesine kazandırılmalı’
Sahakyan belki de okul mezunlarını derneğe kazandırma konusunda en başarılı dernek Patrikhane’deki toplantıda da hazır bulunan Sahakyan Lisesinden Yetişenler Derneği Başkanı Sevan Selviler, görüşlerini şöyle dile getiriyor: “Sorun temelde gençlere cazip gelen şeyler sunulmamasından kaynaklanıyor. Patrikhane’deki toplantıda gençlerin Ermeniceye önem vermemesinden bahsedildi ve gençler eleştirildi. Bu eleştiriyi haksız buluyorum çünkü gençler liseden mezun olduklarında, kendilerini acımasız bir rekabetin içinde buluyor. Üniversite sınavına deli gibi çalışıyorlar ve İngilizce, hatta Fransızca, Almanca bile iş bulma aşamasında kendileri için çok daha önemli. Ermenicenin kullanımı apayrı bir konu, gençlerin derneklere nasıl çekileceği konusunda da Sahakyan Derneği olarak ne yaptığımızdan bahsedebilirim. Spor Kolu Başkanımız Arsen Arşık’ın çalışmaları sayesinde, çocuklar üç ayrı yaş grubunda, haftanın üç günü futbol antrenmanı yapıyor. 5-18 yaşları arası 90 çocuğa, hafta sonları maç yaptırıyoruz ve saha parası, servis parası yansıtmadan kendi imkânlarımızla bunu sağlıyoruz. Bu mesela onları derneğimize bağlayan bir faaliyet oluyor. Zaten o çocukları o bahçeden çıktıktan sonra asla derneğe kazandıramazsınız. Her ay okul çağındaki çocukların sosyalleşebileceği etkinlikler yapıyoruz ve bu sayede kendilerini derneğin bir parçası olarak hissediyorlar.”
Aren Dadıroğlu: Gençler toplumdan uzaklaşıyor
Toplumdan uzak yaşamayı tercih etmeyen az sayıdaki gençten birisi olan Aren Dadıroğlu, Getronagan Lisesi’nden dört yıl önce mezun olmuş bir üniversite öğrencisi. Aren, gözlemlediği sorunları şöyle tarif ediyor: “Okullarımız son yıllarda, dershanelerin kapatılması nedeniyle tamamen ÖSS/LYS telaşına kapılmış durumdalar. Üniversite sınavları her zaman önemliydi. Ortaokullarda da TEOG’a şimdi aynı şekilde önem veriliyor. Tabii ki başarı çok önemli fakat bu çabanın okullarımızı var oluş amacından uzaklaştırmaması gerekiyor. Okullarımız, her şeyden önce toplum için kültürüne ve diline sahip çıkan, ileride de kurumlarına sahip çıkacak bireyler yetiştirmek için var. Dernekleri vakıf yönetimlerinden önce ilk adım olarak görüyorum ve derneklerin insan kaynağı da mezun veren okullar. O yüzden okulların ve mezun derneklerinin tekrar sıkı bir şekilde birbirleriyle bağ kurması gerekiyor. Ayrıca Patrik seçiminin ve vakıf seçimlerinin yıllardır yapılamıyor olması ve toplumumuz içindeki manasız anlaşmazlıklar da gençleri toplumdan iyice uzaklaştırdı. Topluma katkı sağlayacak genç bireyler, kurumlar kendilerine hitap etmediği için yönetim erkine katılmak istemiyor. Ülkenin gündemi de insanların gelecekten fazla ümitli olmasına engel oluyor, dolayısıyla toplumda da tablo böyleyken insanlar günlük telaşlarının içinde ‘Nasıl olsa bir şey değişmeyecek’ diyerek toplumdan uzak kalmayı tercih ediyor. Öte yandan derneklerimize bakıyorum, toplumumuzda bu kadar sorun varken herhangi bir sözleri yok. Onlar da seçimle geliyor ve sonuçta binlerce mezunun sesi olabilirler. Dernekler, mezunları bir arada tutmak ve sosyal, kültürel faaliyetler dışında toplumun sorunlarına da çözüm üretmek için çalışmalar yapmalı.”
Dadır, gençlere daha fazla alan açılması gerektiğini de düşünüyor: “Gençler, dernek yönetimlerinde teşvik edilir ve onlara alan açılırsa belki de daha çok sorumluluk alabilirler. Bu sorunların çözümünün tartışılması çok güzel ve bir gençlik komisyonu oluşturulacağını duyduk. Bu komisyonun nasıl çalışacağını hep birlikte göreceğiz. Komisyon oluşturulurken sadece dernek yöneticileriyle sınırlı kalmayıp yelpazeyi geniş tutmak gerek. Derneklerin bünyesinde olmayıp çözüme katkı sağlayabilecek, akademisyenler ve genç bireyler de mevcut. Onlar unutulmamalı.”
Arden Güldemir: Çağ ilerledi, derneklerimiz gerisinde kaldı
Patrikhane bünyesinde II. Mesrob’un girişimleriyle oluşturulan gençlik kolu YERİD, aynı zamanda bu çalışmaların başlamasına da sebep olmuş grup. YERİD’in şimdiki başkanı Arden Güldemir ise şöyle konuştu: “YERİD olarak beş yıl önce gençlerin toplumdan uzaklaştığını gördüğümüz için çalışmalar yapmaya karar vermiştik. Tabii ki Patrikhane kadar toparlayıcı bir etkiye sahip değiliz ve çalışmalarımızın etkisi sınırlı kaldı. Bu yüzden Patrikhane’nin girişimi çok geç kalınmış olsa da önemlidir. Gençlerin uzak kalma sebebi kurumların büyük oranda cezbedici olmamasından kaynaklanıyor. Benim küçüklüğümde tavla oynamak ve televizyon seyretmek dahi cezbediciydi ve derneklerde vakit geçirebiliyorduk. Bugün bilgisayar ve Playsation önemli bir unsursa bunlara da yer verilmeli. Yani, çağ değişip dernekler bunun gerisinde kalamaz. Ayrıca okullar, derneklerle uzaklaşmış durumda. Şu an okullardaki çocukların büyük kısmı derneklerinden habersiz. Toplantıda bir dernek başkanı, “Mezunlar günü yaptık, yeni mezunları telefon, mail her kanaldan davet etmemize rağmen sadece iki kişi geldi” dedi. Yani burada okulun da teşvik edici olması gerekiyor. Çünkü dernekler, birlik ve beraberliğimiz için çok önemli. Ne yapıp ne edip derneklerimizi tekrar çekim merkezine dönüştürebilmek zorundayız.”