Alman Die Zeit gazetesinde yayınlanan açık mektupta, 43 akademisyen, sanatçı ve aydın Ermeni Soykırımı tasarısının kabul edilmesi istedi.
Aralarında Alman ve Türk dernek başkanları, sanatçılar, akademisyenler ve aydınların olduğu 43 Almanyalı aydın, Almanya Başbakanı Angela Merkel ve Almanya Federal Meclisi (Bundestag) yetkililerine hitaben açık bir mektup yayımlayarak, Ermeni Soykırımı’nı resmen tanıyan tasarıyı kabul etme çağrısında bulundu.
Fatih Akın, Mark Sinan, Markus Rindt, Doğan Akhanlı, Aysun Bademsoy, Hülya Adak, Andrea Molino, Osman Okkan, Mikis Thedorakis, İlias Kevork Uyar gibi isimlerin bulunduğu Almanyalı imzacılar, Almanya’daki Die Zeit gazetesinde yayımlanan açık mektupta, 2 Haziran’da Bundestag gündemine getirilecek olan Ermeni Soykırımı yasa tasarının kabul edilmesini istedi.
Alman yetkililerden 2 Haziran’da net bir tutum sergilemesini ve Ermeni halkına yönelik olarak uygulanan suçun adını koyarak soykırım ifadesiyle tanımlamasını talep eden imzacılar mektupta, “Holokost’un inkâr edildiği bir Almanya’da yaşadığınızı düşünün. Bu, suçun devamı anlamına gelmez mi?” diye sordu.
Açık ve net ifade edin
"Avrupa temel değerlerine uymaya ve ifadelerinizi netleştirmeye çağırıyoruz” denilen açık mektupta, “Ermeni Soykırımı’nın inkârı, yeni şiddet için zemin oluşturuyor. Ermenilere 1915’te ‘terörist’ denildi ve mal varlıklarına el konuldu. Şimdi ise 2015’te Türkiye’de beş binden fazla Kürt katledildi. Onlara da ‘terörist’ diyorlar. Daha birkaç gün önce Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’de yaşayan 100 bin Ermeni’nin olduğunu hesaba katarak Ermenistan’ın Karabağ’da ateşle oynadığını söyledi. Bütün bunlar, Türkiye’nin kendi tarihi ve geçmişi ile yüzleşmeyi reddettiği ve uluslararası toplumun Türkiye’nin bugünkü faaliyetlerine gereken cevabı vermediği için yaşanıyor. Yazar Armin T. Wegner, 1915’le ilgili şöyle yazmıştı: ‘Alman Dışişleri Ofisi’ne gittim, her şeyi biliyorlardı ama hiçbir şey yapılamayacağını söylediler. Almanya ve Türkiye’nin ortaklığını geliştirmek için, biz bugün sizi Avrupa değerlerini savunmaya ve bu konuda açık ve net bir ifade kullanmaya çağırıyoruz ” dendi.
