Demirtaş: Annelerin acıları kınayınca bitiyor mu?

Partisinin grup toplantısında konuşan HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, Ankara patlamasıyla ilgili olarak hükümetin yaptığı kınama açıklamalarını eleştirdi ve “Bu mu milletvekilinin sorumluluğu? Kınamak mıdır sorumluluk? Annelerin acıları biz kınayınca bitiyor mu? Bırakın artık bu ucuz, ikiyüzlü politikaları; çözüm için hazırsanız, buyurun şu dakika gelin” diye konuştu.

Meclis’in tatilde olmasına rağmen HDP, haftalık grup toplantısını gerçekleştirdi. Toplantıda konuşan HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, ilk olarak yarın 16 Mart 1988 Halepçe katliamının yıldönümü olduğunu hatırlatarak, katliamda yaşamını yitirenler şahsında bütün katliam ve soykırımlarda yaşamını yitirenleri andı.

Demirtaş, Ankara’da gerçekleşen patlamaya ilişkin “Sivillerin en çok olduğu yer seçilmiş ve bir terör saldırısı gerçekleşmiş. Hiçbir gerekçeye sığdırılamayacak bir vahşet eylemi olduğunu belirtmek isterim” diye konuştu.

Demirtaş, Türkiye’nin neredeyse her gün ölüm haberleriyle güne başladığını ifade ederek, “Teröre alışmalıyız” diyen Abdülkadir Selvi’nin açıklamasını da eleştirdi. Demirtaş, “Kendileri alışabilirler. Her gün kan deryası içinde bir Türkiye’ye uyanmak onlar için kolay olabilir ama biz alışmayacağız” ifadelerini kullandı.

Suçlu hep HDP

Partisine yapılan eleştirileri de dile getiren Demirtaş, “Diyarbakır’da, Suruç’ta, Ankara’da, Sultanahmet’te bütün bunlar peşpeşe yaşanırken, ne hikmetse her katliam sonrası fail kim olursa olsun, tek mağdur var: AKP. Diyarbakır’da benim konuşacağım mitinge bomba patlar ama mağdur AKP’dir. Suçlu yine HDP’dir. Suruç’ta daha cenazeler yerde ama o dönem hükümet çıkıp ‘sorumlu HDP’dir’ dedi. Mağdur AKP idi. Ankara Garı’nda yine mağdur AKP oldu. Dün gerçekleşen patlamada mağdur yine AKP, sorumlu yine HDP. 14 yıldır her şeyin mağduru bunlar. Böylesi iki yüzlülük içerisinde biz hangi sorunu nasıl çözeceğiz?"

Ankara’da katledilenleri Konya’da yuhalıyorlar

Cumhurbaşkanı’nın terörist tanımlamasını tekrar yapacağız açıklamasına da değinen Demirtaş, “Biz ne terörün ne senin yanında olmak zorunda değiliz" diyen Demirtaş şunları söyledi: " Ölümlerden muazzam bir rant devşirmeye çalışıyorlar. ‘safınızı netleştirin, ya benden yanasınız ya teröristlerin’ diyor. Ya ikisi aynı şey ise. Yazar, gazeteciyi sayıyorsun, Cumhurbaşkanı ve Başbakanı da ekleyelim. Sayıyorsan Cumhurbaşkanı’nı da say. Sen de ‘terör’ olabilirsin."

“Bu kadar tankla topla şehirleri yıkacağınıza, bu kadar insanın ölümüne yol açacağınıza neden çözüm sürecine dönmüyorsunuz?" diye soran Demirtaş, “Sadece güvenlik politikalarından bakacağınıza neden barış isteyenlerle bir araya gelmiyorsunuz” dedi. Demirtaş, sözlerine şöyle devam etti: “Biz kendi iç sorunlarımızı çözdükten sonra dışarıdan gelecek bir saldırıyı göğüslemek daha kolay olur. Ankara’da katledilenleri, Konya’da yuhalıyorlar. Cizre’de diri diri katledilenleri, alkışlıyorlar. Nasıl bir milli acıdan bahsedebiliriz? Nasıl bu duruma geldik kimse sormayacak mı? İnsanı ilkelerde birleşmeyi başaramadıktan hangi ülke çıkarlarında birleşeceğiz?”

“Ülkede balon patlasa HDP’den sanıyorlar”

“Acıyı neye göre ayırıyorsunuz?” diye soran Demirtaş, “Nasıl ortaklaşacağız peki? Her insanın acısı bizim acımızdır. Orada buluşalım, ölenin Türk ya da Kürt olduğunu bakmayalım. O zaman herkesin çözümü gelişir. Yapabildikleri tek şey HDP’yi suçlayıp, mağdur olmak. DAİŞ bomba patlatır, HDP’yi sorumlu tutar, PKK eylem yapar, HDP’yi sorumlu tutar. Ülkede balon patlasa anında HDP’yi linç tahtasına oturtur. AKP’nin sorumluluğu bir anda unutuluyor. Zannediyorlar emniyet, istihbarat AKP'nin değil, HDP'nin elinde. Operasyonların emrini biz vermiyoruz" şeklinde konuştu.

“Çözüm için hazırsanız, buyurun şu dakika gelin”

Demirtaş, şöyle devam etti: “24 saat olmuş, hükümetten açıklama yok. Bu eylem, katliam oldu. Van Emniyet Müdürü Ankara’ya atandı. Alabildikleri tedbir bu. Dört patlama, dört emniyet müdürü değişti. İstifa yok, özür yok. Habire kutuplaştırma, bizi hedef göstererek neyi çözeceksiniz? Bütün bunlar bitecekse, dokunulmazlığımızı siz kaldırmayın, biz istifa edelim. Ben istifa ederim. Bütün sorumluluk bizde olsa, biz erdemli, onurlu, ahlaklı insanlarız, istifa ederiz. Sizde bu yok. Dokunulmazlığı kaldırılması gereken sizsiniz, siyasi sorumluluk sizde, ülkeyi siz yönetiyorsunuz. Hep birlikte çözelim diyoruz. CHP’nin bir araştırma önergesi, 16 Aralık 2015’te HDP’nin komisyon önergesi var. Parlamentoyuz biz, önerge veriyoruz. Her yerden bilgi, belge toplayalım diyoruz. Hükümete diyoruz ki, ‘Sen yalnız değilsin, beraber yapalım’. Ne oluyor, AKP’nin, MHP’nin oylarıyla reddediliyor, sonra da ‘deklarasyon hazırlayalım, yayımlayalım, sorumluluğumuzu bitti’ diyelim. Bu mu milletvekilinin sorumluluğu? Kınamak mıdır sorumluluk? Annelerin acıları biz kınayınca bitiyor mu? Sokakta korkarak dolaşanlar kınayınca rahatlıyor mu? Çözüm bekliyorlar bizden. Bırakın artık bu ucuz, ikiyüzlü politikalar; çözüm için hazırsanız, buyurun şu dakika gelin.”

“Beraber Sur’a, Nusaybin’e gidelim”

Demirtaş, yanı başında yaşanan patlamada 37 kişinin yaşamını yitirmesine rağmen Meclis'in tatilde olduğuna dikkat çekerek, Meclis’te grubu bulunan siyasi partilere,“Buyurun toplanalım, ateşkes, barış nasıl sağlanır konuşalım. Üç genel başkana çağrı yapıyorum. Dördümüz yanyana gelelim, buyurun gidelim Sur’a, Nusaybin’e. Askere de, polise de yazık değil mi? Diyalogla kapatalım hendeği, barikatı. Bu değil midir ahlaki, doğru, makul çözüm?” ifadelerini kullandı. Demirtaş, “Newroz baharla birlikte barışı da müjdeler” diyerek, herkesin Newroz’unu kutlayarak, herkese Newroz’a katılma çağrısı yaptı.

Kategoriler

Türkiye Gündem


Yazar Hakkında