MİLLİYETÇİLİK
‘Nefret söylemi devleti ve çoğunluğun hassasiyetlerini korumak için kullanılıyor’
Avukat Derya Bayır’ın ‘Türk Hukukunda Azınlıklar ve Milliyetçilik’ kitabı İstanbul Bilgi Üniversitesi Yayınları’ndan çıktı.
Ulusun ötekileri: Kuir Ermeniler
Deanna Cachoian-Schanz ile Ermeni toplumunun LGBT bireylere bakışını, normların dışında kalan kimliklerin tehdit olarak algılanışını ve bunun altında yatan nedenleri konuştuk.
Şebnem Korur Fincancı: Herkes cehenneme yüzünü çevirmiş durumda
Türkiye İnsan Hakları Vakfı Başkanı Şebnem Korur Fincancı, hayatı insan hakları için mücadele ve adalet arayışıyla geçmiş bir isim. Fincancı, 2014 yılında Uluslararası Hrant Dink Ödülü’ne de layık görülmüştü. Fincancı ile 15 Temmuz sonrasında yaşadığımız süreci konuştuk.
Bir kez daha ‘Ermeni lobileri’ konusu
DTP Eski Genel Başkanı Nurettin Demirtaş’ın, geçtiğimiz günlerde yayımlanan 'Ermeni milliyetçiliğinin Kürt düşmanlığı' başlıklı yazısındaki iddia ve suçlamaya varan analizlerine Agos yazarlarından Yetvart Danzikyan, Pakrat Estukyan ve Karin Karakaşlı’nın yanı sıra Masis Kürkçügil de yanıt verdi.
Ömer Laçiner: MHP anti-Kürt havanın en büyük yararlanıcısı olmaya çalışıyor
7 Haziran sonrası MHP’nin daha ateşkes bozulmadan HDP’ye yönelik olarak kullanmaya başladığı sert dil, ateşkesin bozulmasıyla daha da katmerlendi. MHP, bir yandan da seçim öncesinde eleştirdiği AKP ile olası bir erken seçime giderken, yan yana duran bir görüntü de veriyor. MHP’nin dünü ve bugününü, Birikim Dergisi Genel Yayın Yönetmeni Ömer Laçiner ile konuştuk.
Tanıl Bora: Linç cihazının idmanlı tutulmasına Uygur Türkleri vesile oldu
Çin hükümetinin Ramazan ayında, Doğu Türkistan’da yaşayan Uygurlara ibadet kısıtlaması getirdiği yönündeki haberler, Türkiye’de yeni bir saldırı furyasının başlamasına neden oldu. Koreli olduğunu söyleyen turist grubunun protesto edilmesi, Uygur Türkü çalıştıran Çin lokantasının taşlanması, Twitter’da lince maruz kalan oyuncu Ayumi’nin “Ben Japonum!” feryadı gibi kimi alay konusu olan, kimiyse gayet ciddiye alınması gereken saldırılar ne anlama geliyor? ‘Türkiye’nin Linç Rejimi’ kitabının yazarı Tanıl Bora’yla, Çinlilere karşı yükselen bu yeni nefretin altında yatanları ve Türk milliyetçiliğinin linç rejiminden beslenen damarlarını konuştuk.
‘Feminist tarih, uzun süre Türk-Müslüman kimliğiyle yazıldı’
Ermeni Soykırımı’nın Türkiye tarihinde görmezden gelindiği önemli bir vaka olarak tespit edilirken, tarihçilerin 1915’in görmezden gelinmesine yönelik eleştirel ve özeleştirel yaklaşımları da ön plana çıkıyor. Resmî tarihe alternatif yaratma iddiasındaki feminist tarih yazımına yönelik bir eleştiri de İstanbul Bilgi Üniversitesi Tarih Bölümü’nden Yrd. Doç. Başak Tuğ’dan geliyor. Tuğ ile feminist tarih yazımının Ermenileri ve Ermeni Soykırımı’nı uzun süre görmezden gelmesini konuştuk.
Konserleri gerekçesiz iptal edilen Armen Aharonian: Dostane ilişkiler kurabileceğimize inanıyorum!
Yerevan’da yaşayan Iğdır asıllı Ermeni piyanist Armen Aharonian altı konser vermek için Türkiye’ye geldi. Konserlerinden dördü gerekçesiz iptal edilen Aharonian, “Yine de üzgün değilim, Şu anda gündem biraz gergin ama dostane ilişkiler kurabileceğimize inanıyorum” diyor. Aharonian 25 Nisan'da Azeri asıllı tenor Ramin Farhangniya’yla İstanbul'da sahnede olacak.
Patrikhane ve Ruhban Okulu konusunda Yunan ve Türk milliyetçileri hemfikir
Osmanlı İmparatorluğu’nun son döneminde bu yana Yunan ve Türk milliyetçilikleri sıklıkla karşı karşıya gelen ve paylaşamadıkları alanlarla iki ülke arasında gerginliğin uzun süre had safhada kalmasına sebep olan iki hareket. Yrd. Doç. Ioannis Grigoriadis’in Koç Üniversitesi Yayınları’ndan çıkan ‘Kutsal Sentez: Yunan ve Türk Milliyetçiliklerine Dini Aşılamak’ kitabı, bu iki hareketin dinle ilişkisi bağlamında tarihsel seyrini inceliyor. Bilkent Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Bölümü’nde görev yapan Grigoriadis’le Yunan ve Türk milliyetçiliklerinin dine bakışlarını ve süreç içerisinde bu bakış açılarının değişimini konuştuk.
‘Türk milliyetçiliği olmasaydı da Ermeni Soykırımı yapılabilirdi’
Türkiye’de kısa bir geçmişi olmasına rağmen, Ermeni Soykırımı üzerine yapılan çalışmaların kabuk değiştirdiği gözleniyor. Ermenice bilen, soykırımı yerel düzlemde ele alan ve farklı bir tarih okuması yapan bir sosyal bilimci kuşağı yetişiyor. Hâlihazırda Berlin’de Zentrum Moderner Orient’te (Modern Doğu Merkezi) doktora sonrası çalışmalarını sürdüren antropolog Yektan Türkyılmaz, bu kuşağın önemli bir ismi. Doktora tezini Van’daki soykırım süreci üzerine yazan Türkyılmaz’la, Tarih Vakfı’nda yaptığı ‘Ermeni Soykırımı’na ‘Giden Yolu’ Yeniden Düşünmek: Temmuz 1913 - Ağustos 1914’ başlıklı sunumu üzerine konuştuk.