ANADOLU RUMLARI
Anadolu Rumlarının belleği Atina’da emin ellerde
Atina’nın Plaka Mahallesi’ndeki Küçük Asya Araştırmaları Merkezi, mübadele sonrası yok olan bir belleğin izini süren en köklü kurumlardan biri. Mübadeleden birkaç yıl sonra, 1930’da müzikolog Melpo Logotheti-Merlier ve Yunan dili-edebiyatı uzmanı Octave Merlier’nin kişisel inisiyatifiyle kurulan merkez, öncelikle sesin arşivini tutmak için yola çıktı. Anadolu’nun müzik mirasını kaybetmemek için mübadillerin şarkılarını, enstrümanlarıyla stüdyoda kaydeden merkez, çalışmalarına sonrasında sözlü mülakatlarla devam etmiş. Bugün yüzlerce şarkıdan oluşan bir müzik, beş bin sözlü mülakat, üç bine yakın fotoğraf, el yazmaları ve Karamanlıca edebiyatı koleksiyonuna sahip olan merkezin direktörlüğünü 2002’den beri Stavros Anestidis yürütüyor. Anestidis, geçtiğimiz günlerde ‘Arşivden Sonra’ konuşmaları kapsamında İstanbul’daydı. Tatavla doğumlu Anestidis’le bir araya geldik; merkezin çalışmalarını ve değişen İstanbul’u konuştuk.
19. yüzyılda Anadolulu Rumlar
Osmanlı ve Cumhuriyet dönemlerinde Rum toplumuna dair önemli çalışmalarda bulunan akademisyen Ayşe Ozil’in son kitabı ‘Anadolu Rumları: Osmanlı İmparatorluğu’nun Son Döneminde Millet Sistemini Yeniden Düşünmek’, Kitap Yayınevi etiketiyle okuyucuyla buluştu. Sabancı Üniversitesi’nde öğretim görevlisi olan Ozil’le, 19. yüzyılın sonundan 20. yüzyılın başlarına Rum toplumunun Anadolu’daki yaşantısının, idareden yargıya kurumsal işleyişleri biçimlerinin, vatandaşlık ve tüzel kişilik meselelerinin anlatıldığı kitabı hakkında konuştuk.