İSİMLER HİKAYELER
‘İmamın çocukları, şapeli ayine hazırlıyor’
Yıllardan sonra babasının doğduğu, dedesinin yok olduğu şehri görmek için yollara düşenlerden biri Nazaret Özsahakyan… Kendisi ile Yozgat’a uzanan yolu, kökleri ve isimleri üzerine söyleştik…
‘Gâvur değiliz ki biz, inanıyoruz’
Yıl 1839. Gülhane Parkı’nda Tanzimat Fermanı okunuyor. Fermanda kimi haklar sıralanıyor ve deniyor ki, “Yüce devletimizin tebaası Müslümanlarla, öbür milletler bu haklardan tam yararlanacaklardır.” Kimileri bunun nasıl bir şey olduğunu anlayamıyor, tellallar sokakta naralar atarak onlara durumu anlatıyor: “Bundan böyle gâvura gâvur demek yoktur ha…”
“Vatanımızda tanınmak istiyoruz”
Kadıköy Rum Ortodoks Cemaati Kiliseleri Mektepleri ve Mezarlığı Vakfı’nın başkanı Prof. Dr. Yorgo İstefanopulos’la, tanımlar, tanımlamalar ve bölüştürmeler nedeniyle zaman zaman saldırılara maruz kalan azınlıklar, Türkiye’de Rum olmak, ve taşıdığı isimler üzerine söyleştik.
"Türkçeyi iyi konuşmak için kendimi kasmıyorum"
Yahudi İspanyolcası bir deyişe göre, bir insanın gözünden hiçbir şey saklanamaz: “De los ojos de la persona nada guadrado no puedo kedar.” Gören gözün anlayacağını ve biraz da bu yüzden, inkârın yalanla bir olduğunu düşünen Eliza Pinhas’la Yahudi kimliği ve ismi üzerine söyleştik.