OHANNES KILIÇDAĞI
Patrikhane Diyanet’e bağlanmış, duymamışız
Asıl vahamet, devlet camilerle ilgili bir karar almadan kendilerinin de kiliselerle ilgili bir karar alamayacaklarını söylemesinde. Aradaki bağı kurmakta zorlanıyorum.
Korona ve çalışma düzeni
Koronavirüs salgını hepimizi değil ama çoklarımızı eve kapattı. Ne kadar süreceği belli olmayan bir (a)sosyal düzene geçtik. Bunun bir parçası da, özellikle ofis işi yapan beyaz yakalılarımız için yeni bir çalışma düzeni oldu.
Agamben’i Texas Vali Vekili’yle buluşturan virüs bize ne yapmaz?
Gelelim Agamben tarafına. Agamben, geçmişte de benzer salgınlar olduğunu ama bu derece tedbir alınmadığını söylüyor. Ona göre devletler, bu salgını, istisnai durumu daimiye çevirmek ve böylece baskıcı rejimlerinin kökleştirmek için bir fırsat olarak kullanıyorlar. Getirilen uygulama ve kısıtlamaların kalıcı olma riskine dikkat çekiyor ve “Daimi olağanüstü halde yaşayan bir toplum özgür bir toplum olamaz” diyor.
Tuvalet kâğıdı ve tabanca
Aslında bu tip salgınlar, afetler vs. bize iki şeyin kırılganlığını net biçimde gösteriyor, daha doğrusu hatırlatıyor, hatta yüzümüze çarpıyor: Bir canlı türü olarak kırılganlığımız ve kurduğumuz toplumsal düzenin kırılganlığı.
Göçmenler bir kaledir
Göçmenlere destek olmanın başka bir gereği de içinde yaşadığımız siyasi düzenin selametiyle ilgili. Şöyle ki, bu insanlara maddi, manevi ve söylemsel düzeyde destek olmadığınız zaman ülkedeki siyasi önceliği ve inisiyatifi, ırkçı, ayrımcı, saldırgan çevrelere bırakmış oluyorsunuz
MEMA
Bu heyeti oluşturmak için vakıf seçimlerin yenilenmesini beklemek, seçimlerin ne zaman olacağı konusundaki belirsizlik yüzünden mantıklı olmayabilir ama şunu da eklemek gerekir ki böyle bir işe, seçimlerden yeni çıkmış, halkın güvenoyunu almış taze yönetimlerle girmek, onu daha güçlü kılacaktır.
Deprem, lüfer, taksi
Bu toplum ve devlet yalnızca tarihten gelen makro siyasi sorunlarını değil, araştırmayı, konuşmayı, diyaloğu, uzlaşmayı, aklı mantığı, ahlakı, hakkaniyeti gerektiren hiçbir sorununu çözemiyor. En basit doğrular uygulanamıyor.
Patrikhane Diaspora ile ilgili açıklamasında kime kızıyor?
Gelin görün ki, Patriğin yayımlanan sözleri eleştirilene kadar, bu konuda Patrikhane’den bir açıklama gelmedi. Patrikhane, bırakın Akşam gazetesine tekzip göndermeyi, kendi mecrasında dahi bu mülakatta aktarılan sözlerin manasının editör tarafından çarpıtıldığına dair bir açıklama yapmadı.
Mütevekkil yoksullar
Yoksulun hakkını arayanını değil, kendisine yardım edilmesini bekleyenini, yardım edilirse sevinen ama edilmezse de kızmayanını seviyoruz.
Maşalyan ve Petrus
Diaspora bizim teyzelerimiz, halalarımız, dayılarımız, amcalarımız, kuzenlerimizdir. Biz bu insanlara nasıl “Bizimle ilgisi yok” deriz? Sonra nasıl yüzlerine bakarız? İsa suçlandığı için onu inkâr eden, güçlüden korktuğu için onunla ilgisi olmadığına dair yeminler eden Petrus’tan ne farkımız kalır? Petrus’un İsa’yla göz göze gelince utancından nasıl ağladığını da, bir ruhani olarak Maşalyan hepimizden iyi bilir.