Ali Fuat Yılmazer’in verdiği ifadeyi değerlendiren Dink ailesi avukatlarından Hakan Bakırcoğlu, ifadelerin gerçekliğinin bulunmadığını söyledi.
Yılmazer’in ifadesinin ardından Agos’a konuşan Dink Ailesi avukatlarından Hakan Bakıcıoğlu, cinayet öncesinde gelen ihbarlara dikkat çekti.
Bakıcoğlu şunları söyledi:
“13 Ekim 2006’da Trabzon Emniyeti tarafından hazırlanan F4 raporunda Yasin Hayal’in Ermenilere yönelik büyük bir kin beslediği ve bir daha eylem yaparsam İstanbul’da yaparım dediği yazıyor. 15 Şubat 2006 tarihli F4 raporunda Hayal’in ne pahasına olursa olsun Dink’i öldüreceği yazıyor. 8 Nisan 2006 tarihli F4 raporunda Hayal’in Dink’i öldürmeyi düşündüğü yazılmakta. Dolayısıyla üç ayrı rapor bulunmakta. Ali Fuat Yılmazer, ifadesinde bu bilgilerin kendisine iletilmediği yönündeki savunmasının hiçbir gerçekliği ve geçerliliği bulunmaktadır. Cerrah, Trabzon’dan gelen 17 Şubat 2006 tarihli evraktan haberdar edilmediğini söylemiştir. Reşat Altay, 15 Mayıs 2006’da Trabzon’a atandığın ve Dink cinayetine ilişkin bilgilerin daha önceki tarihlerde toplandığını ve bu bilgilerin kendisine aktarılmadığını beyan etmiştir. Dink cinayetine ilişkin 2006 yılı Temmuz ayında elde edilen istihbaratın konuşulduğu toplantıda bilgilerin aktarıldığı ve Trabzon İl Jandarma Komutanı Ali Öz, bu bilgilerin kendisine aktarılıp aktarılmadığını hatırlamadığını söylemiştir. Görülmektedir ki Dink cinayetinde ciddi sorumluluğu olan Yılmazer, Cerrah ve Altay bilgi sahibi olmadıklarını Öz ise hatırlamadığını söylemektedir.
Ayrıca, Yılmazer, 17 Şubat 2006 tarihli evraktan haberdar olmadığını söylemiş, diğer yandan Hrant Dink’e dönük tehditlerden haberdar olduğunu beyan etmiştir
Sorumluluklarını bertaraf etmeye dönük bu tür beyanların gerçekliği ve geçerliği bulunmamaktadır.”