LEVON BAĞIŞ

Levon Bağış

OBUR

Su ve alkol

İçkiler ile su arasında ne kadar güçlü bir bağ olduğu pek bilinmez. Şarapların %80-85’i sudan meydana gelir, tıpkı insan gibi. Biranın, viskinin, votkanın, rakının tadı, kullanılan suyla direkt bağlantılıdır. Dünyanın en iyi viskisi ödülünü almış, Japonya’daki bir üreticinin, suyunu tankerlerle İskoçya’dan taşıdığı biliniyor.

Bir zamanların efsane rakısı Altınbaş, özelleştirilmeden önce, Boğaz kıyısındaki Paşabahçe fabrikasında üretiliyor ve meşhur Beykoz suyunu kullanıyordu; efsane olmasının nedenlerinden biri de buydu.

Şarap ile su arasındaki ilişkiye gelince... Bu ilişki, daha bağda başlıyor. İyi şarap üretmek için yola çıkan bağcılar, asmaları diktikten sonra yalnızca birkaç yıl sulama yaparlar, çünkü bağları sulamaya devam ederlerse, asmalar ihtiyaç duydukları gıdanın tamamını sudan alacaktır. “Bunun neresi kötü?” demeyin; sadece suyla beslenmiş asmanın ürünü, neredeyse sadece su tadında, hiçbir yoğunluğu olmayan bir şıra ve daha sonra bu tarz bir şarap olacaktır. Dünyanın pek çok bölgesindeki iyi bağların hep eğimli arazilere kurulmuş olduğunu görürsünüz. Bu zahmetli seçimin nedenlerinden biri, belki de en önemlisi, asmaların yağmur suyundan beslenmesini engellemeye çalışmaktır.

Şarap tadımı yaparken, tadım masasında su bulundurmak gerekiyor. Yorulmuş damağa biraz mola verdirmek için iyi bir yol olsa da, her tadım sonrasında su içmek aslında doğru bir yol değildir. Bu iş için kullandığınız suyun iyi seçilmiş olması da önemlidir. Bildiğiniz gibi, suların lezzetleri, yoğunlukları ve yapıları birbirinden farklıdır. Bu nedenle, tadım sırasında, mineral yapısı düşük, nötr değerlere yakın ve oda sıcaklığında suyu tercih etmek gerekir.

Şarap ile suyun hikâyesine, son yıllarda pek çok firma dahil olmaya başladı. Bazı firmalar su tadımları düzenleyip dünyaca ünlü tadımcılara (‘sommelier’) bu konuda yazılar yazdırıyorlar. Şarap ile su hakkındaki, beklide en sıradışı fikir, New York Times yazarı Harold McGee’ye ait. Yazar, yüksek alkol oranının, kokuları algılamamızı sağlayan aroma moleküllerinin hareketlerini kısıtladığını, yani yüksek alkollü içkilerin aromalarını iyi algılayamadığımızı iddia ediyor. Yüksek alkollü, malt viski ve benzerlerinde duymaya alışık olduğumuz bu argümanı şaraba uyarlayan McGee, alkol oranı %14,9 olan bir Zinfandel şarabın, içine dörtte bir oranında su katıldığında, daha dengeli ve aromatik hale geldiğini savunuyor.

Bir de, ülkemizde sıkça dillendirilen bir şehir efsanesi var. İçki içtikten sonra içilen suyun insanı daha fazla sarhoş ettiğine inanılıyor. Oysa, alkol alırken su içmemek büyük bir hata. Sabah kalktığınızda, akşam tükettiğiniz içkinin size kendini baş ağrısıyla hatırlatmasını istemiyorsanız, en az içtiğiniz şarap kadar su da tüketmelisiniz.