Google’da çalışmayı kim ister?

NTV Yayınları’ndan çıkan ‘Google’da Çalışacak Kadar Akıllı mısınız?’ adlı kitabı iki farklı açıdan okumak mümkün.

BÜRKEM CEVHER

Birinci okumada, mevcut işlerin, iş arayanların sayısından çok daha az sayıda olması sonucunda mülakatların her geçen gün daha titiz yapıldığını ve beklentilerin daha da arttığını görebiliyorsunuz. Diğer tarz okumada ise kitabı zekânıza bir meydan okuma olarak görebilir ve kitaptaki tüm soruları çözmek isteyebilirsiniz.

İş görüşmelerinin püf noktası

Kitap, merkeze Google’da yapılan iş görüşmelerini alarak büyük firmaların önderliğinde zamanla küçük firmalara da sirayet eden çetrefilli soru türlerini inceliyor. Okurlara iş görüşmelerinde kullanabilecekleri pek çok değerli fikir veriyor. İş görüşmelerinin ilk etabında adayları tanımak var elbette. Ancak firmaya uygunluk, işi yapabilme yeterliği, liderlik gibi vasıfların yanında artık ilerleyen teknoloji ile birlikte iş tanımları da daha esnek bir hal alabiliyor. Bugün geçerli bir pozisyon beş yıl sonra ortadan kalkabiliyor. O nedenle de adayların yaratıcılıkları da sınanmaya başladı. Kesin sonucu olmayan soruları adaylara sorarken ne kadar sabır gösterecekleri, çözüme yaklaşabilmek için kaç farklı işe yarar fikir öne sürebilecekleri ve bu fikirleri tartışabilecekleri gibi kriterler de değerlendirmeye alındı.

Ancak kitabın yazarı Poundstone’a göre “insan kaynaklarının derin, karanlık sırrı, iş görüşmelerinin herhangi bir fayda sağlamadığıdır.” İş görüşmelerinde genellikle ağzı laf yapan, iyi giyimli, görüşmeye iyi hazırlanmış adaylar tercih ediliyor. Belirli bir pozisyon için iş görüşmesi yapılıyorsa, o işe uygun iş örneklemesi de istenebiliyor. Örneğin, bir  yazılımcı ile iş görüşmesi yapılıyorsa yazılımcının belirli bir kod yazması isteniyor ve adayın kod yazma becerileri de iş görüşmesinde değerlendirmeye alınıyor. Ancak karar verme sürecinde bundan daha fazlası etkili olmuyor. O adayın iyi bir çalışan olup olmayacağını biraz da şans belirliyor.

Bir işe alım sürecinde insan kaynakları birimleri iki tür hatalı seçim yapıyorlar.  ‘Yanlış pozitifler’, işe alınan ancak daha sonra başarısız olan adaylardır. ‘Yanlış negatifler’ ise işe alınmayan ancak alınmaları durumunda başarılı olacak adayları gösterir.  Fakat ‘yanlış negatifleri’ ölçmenin yolu imkansıza yakındır. O nedenle Google’da yapılmak istenen ‘yanlış pozitifleri’ en aza indirmektir. Bunun için de ‘Google Aday Anketi’ geliştirilmiş. Bu ankette iş performansı üzerinde etkili olan az sayıda faktör belirlenmiş ve Google’a iş başvurusunda bulunan her adaydan bu faktörlerin sınandığı bir anket doldurmaları isteniyor. Bu açıdan bakıldığında Google insan kaynakları bilimi üzerinde çalışıyor.

Zekâ ve yaratıcılık testi

Kitapta, iş görüşmeleriyle ilgilenmeyen okurlar için de zekâ ve yaratıcılıklarını test edebilecekleri pek çok ilginç soru yer alıyor. Bu soruların bazıları çok aşina olduğumuz sorular, bir kısmı ise oldukça basit çözümlere sahip. Biraz genel kültür ve çokça azim ile kitaptaki soruların pek çoğuna yanıt vermek mümkün. Kısacası okuması oldukça eğlenceli bir kitap var karşımızda.

Kategoriler

Kitap ԳԻՐՔ