Onur Yaser ve Hatice Can için adalet çağrısı

2010 yılında polis şiddeti nedeniyle hayatına son veren Onur Yaser Can ve geçtiğimiz aylarda intihar eden annesi Hatice Can için oluşturulmuş Adalet Platformu, 19 Ekim Pazar günü Can davasıyla ilgili bir panel düzenledi. İsmail Saymaz, Burcu Karakaş ve Öznur Sevdiren'in katıldığı panelde, 21 Ekim'de Can'la ilgili sahte evrak hazırlayan iki polisin yargılanacağı davayla ilgili çağrı yapıldı.

Onur Yaser Can, 2010 yılında kayıt dışı alıkonduğunda gördüğü polis işkencesi sonrasında yaşamına son vermişti. Can’ın annesi Annesi Hatice Can da, oğlu için verdiği hukuk mücadelesi boyunca karşılaştığı kolluk kuvvetlerini korumaya yönelik hukuk ihlallerine dayanamayarak Mart 2014’de intihar etti.

Onur Yaser Can hakkında sahte belge düzenleyen ve işkence sürecine katılan iki polisin yargılanacağı evrakta sahtecilik davasının duruşması 21 Ekim’de görülecek. ‘Onur Yaser ve Hatice Can’larımız için Adalet Platformu’, duruşma öncesi kamuoyu oluşturmak amacıyla,19 Ekim’de Beyoğlu Cezayir Toplantı Salonu’nda bir panel düzenledi. Panele  gazeteciler İsmail Saymaz, Burcu Karakaş ve akademisyen Öznur Sevdiren konuşmacı olarak katıldı. 

Can davasının başrolünde de Muammer Akkaş var

Onur Yaser Can’ın yaşadıklarını başka 34 ayrı farklı polis şiddeti ve işkence vakası ile birlikte kitabına konu edinen gazeteci yazar İsmail Saymaz, Hrant Dink davasında 2,.5 sene boyunca hiçbir şey yapmayarak ilerleme kaydedilmemesine sebep olan savcı Muammer Akkaş’ın Onur Yaser Can’ı alıkoyan polislere ilişkin işkence davasında takipsizlik veren kişi olduğuna dikkat çekti. Saymaz, Babası Mevlüt Can’ın “Biz terörle mücadeleyi işkenceci bilirdik, narkotiğin de öyle olduğunu yeni öğrendik” sözlerini aktararak davanın ayırt edici yönünü vurguladı.

'İşkence yok olmadı, sokağa indi'

Gazeteci Burcu Karakaş, işkencenin, sisteme tehdit olarak görülen bireylere karşı meşrulaştırılmasının altını çizdi. Dava sürecini yakından takip eden ve bu süreç boyunca Hatice Can’a kişisel olarak da destek veren Karakaş, Hatice Can’ın kadın hakları mücadelesine yaptığı katkılarına ve mücadeleci karakterine de değindi. 

Uludağ Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Öznur Sevdiren ise dava sürecini ve işkenceyi insan hakları ve hukuki perspektiften değerlendirerek “Filistin askısı,”, “elektrik verme” gibi “eski” işkence yöntemlerinin günümüzde artık kullanılmıyor olmasının işkencenin yok olduğu anlamına gelmediğini, aksine işkencenin sokağa inerek kolektifleştiğini belirtti. 

Panelin sonunda Mevlüt Can ve kızı Ezgi Sevgi Can, panelin bitiminde herkesi 21 Ekim Salı günü saat 11:30’da Çağlayan Adliyesi 6. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülecek ve işkenceci polislerin evrakta sahtecilikten yargılandığı davanın duruşmasına katılmaya davet etti. 

Kategoriler

Güncel İnsan Hakları