İnsanoğlu sadece örtünmek değil, giyinmek istediği zaman, günümüze uzanan ‘moda’ kavramının temeli atılmış oldu. Peki, moda nedir ve neden sürekli olarak değişir? Fransız sanatçı Bertrant Lavier’in de dediği gibi, “Bugün moda olan bir giysi, 10 yıl sonra iğrenç, 30 yıl sonra ilginç, 50 yıl sonra müthiş olacak.” İşte bu noktada, sözü moda tasarımcılarımıza bırakarak, bu sayfada her hafta yer vereceğimiz söyleşilerle, tasarımlarını tanımaya ve modayı anlamaya çalışacağız.
Serli Sarıcılar
FOTOĞRAF: BERGE ARABIAN
KARİN BAL
karinbal89@gmail.com
İnsanoğlu sadece örtünmek değil, giyinmek istediği zaman, günümüze uzanan ‘moda’ kavramının temeli atılmış oldu. Bugün de, çevremiz tarafından beğenilmek için ‘moda’yı takip ediyoruz. Peki, moda nedir ve neden sürekli olarak değişir? Fransız sanatçı Bertrant Lavier’in de dediği gibi, “Bugün moda olan bir giysi, 10 yıl sonra iğrenç, 30 yıl sonra ilginç, 50 yıl sonra müthiş olacak.” İşte bu noktada, sözü moda tasarımcılarımıza bırakarak, bu sayfada her hafta yer vereceğimiz söyleşilerle, onları ve tasarımlarını tanımaya ve modayı anlamaya çalışacağız.
Söyleşi dizimizin ilk konuğu, üç yıldır kendi adını taşıyan markasıyla yoluna devam eden genç moda tasarımcısı Serli Sarıcılar. Birçok ünlü isim tarafından tercih edilen Sarıcılar’ın tasarımları, klasikten uzak, renkli, biraz abartılı ve çarpıcı çizgilere sahip. Genç tasarımcıyla, moda ve renkli dünyası üzerine konuştuk.
-
Modacı olmaya nasıl karar verdiniz?
Hem annem, hem de babam tekstille alakalı işler yapıyorlar; annem aksesuarcı, babam düğmeci. Küçüklüğümden beri onların atölyelerine gidip geliyordum, bu işin içindeydim. Üniversitede farklı bir bölüm okusam da, hep modayla ilgili bir şeyler yapmak istiyordum. Moda Akademisi’ne yazıldım. Başlangıçta dizi, film, reklam çekimlerinin kostüm ekiplerinde çalıştım ama onların çalışma şartları çok ağır geldi, yapamayacağıma karar verdim. Biraz teknik öğrenmem gerekiyordu. Zara’da çalışmaya başladım ve ardından, okulu bitirir bitirmez kendi mağazamı açtım. Moda benim için ayrı bir dünya, aynı zamanda kendimi ifade etme yöntemim. Klasik modanın biraz dışında tasarımlar yapıyorum. Giymek istediğim ama başka yerlerde arayıp bulamadığım şeyleri yaratma sahası da diyebilirim. İşimi severek yapıyorum, benim için en önemlisi o.
-
Tasarımlarınızdan bahseder misiniz?
Şu an sadece kadınlar için tasarımlar yapıyorum, bunu iyice oturttuktan sonra çocuklar veya erkekler için de çalışmalar yapabilirim. Tek başıma olduğum için, şimdilik böyle bir vaktim yok. Tasarımlarımın ana teması, her zaman, gündüzden geceye. Yani, kıyafet değiştirmeden, gündüz olan bir etkinliğe, gece de sadece belki bir ayakkabı değiştirerek, rahatlıkla geçilebilmesi. Farklı kumaşlar deneyerek değişiklik yaratıyorum. Abiye parçalar da çalışıyorum. Genellikle, özel davetler, vaftiz, nişan, düğün gibi etkinlikler için olan kıyafetleri kişiye özel dikimle, dört-beş provada yapıyorum.
-
Nelerden ilham alıyorsunuz?
Esas ilham kaynağım renkler. O yüzden, yaz-kış, her koleksiyonumda dikkat çekici renkleri kullanıyorum. Bu nedenle, daha çok, renkli tasarımlar arayan kişiler bana geliyorlar. Tarzım klasikten uzak, renkli, biraz abartılı, çarpıcı kombinler. Renkli diyorum ama koyu renk giysiler de tasarlıyorum. Tasarımlarımda kalıplaşmış şeylerden biri de deri detayları. Yaz-kış, deriye ve neon renklere mutlaka yer veriyorum.
-
Kıyafet seçiminde en sık yapılan hatalar nelerdir?
En büyük hata, vücuda göre giyinmemek. Çoğu kişi kendine yakışanı değil, moda olan şeyi giymeye çalışıyor. Toplumumuz için konuşmam gerekirse, Ermenilerin gösterişi çok sevdiğini söyleyebilirim. Hele de özel günlerde... Kendilerine yakışıp yakışmadığını düşünmeden, para verildiğini belli edecek, abartılı şeyler istiyorlar. Tabii, giyinmeyi bilenler, çok zevkli kombinler oluşturanlar da var. Benim tavsiyem, genel olarak, giydiklerinde kendilerini rahat hissettikleri kıyafetleri seçsinler, sırf moda olduğu için bir şeyi alıp giymesinler.
-
Modacı olmak isteyenlere neler tavsiye edersiniz?
Bence kıyafet tasarlamak için en önemli şey hayal gücü. Fakat ne kadar yetenek ve bilgi olursa olsun, her iş gibi moda da, tekniğini bilmeden yürümüyor. Çünkü aklınızdaki şeyi kâğıda dökmek, onu insan bedenine oturtmak farklı bir çalışma. Bu alanda ilerlemeyi düşünenlere eğitim almalarını tavsiye ederim. İşe başlamadan önce şöyle yaparım, böyle yaparım deniyor fakat işin tekniğini öğrendiğin zaman görüyorsun ki, kafanda oluşturduğun şey aslında o şekilde dikilemiyor. Kendilerine bir yer açmayı düşünenler, öncelikle sektördeki firmalarda veya atölyelerde çalışsınlar, işin mutfağına girsinler, ustaları izlesinler, çalışma şekillerini öğrenmeye çabalasınlar.
-
Bugüne dek hangi ünlü isimlerle çalıştınız?
Gülben Ergen, Demet Akalın, Songül Öden, Çağla Şikel, Hatice Aslan, Irmak Atuk, Deniz Barut, Selin Demiratar, Seda Güven, Tuğçe Kurt, Kendi, Sezen Kiremit, Ceyda Ateş, Yasemin Allen, Gizem Hatipoğlu gibi isimler tasarımlarımı dizilerde ve çeşitli TV programlarında kullandılar.
-
Tasarımlarınıza nasıl ulaşılabilir?
Sadece İstanbul-Teşvikiye’de mağazam var ama buradan şehir dışına da çok gönderim yapıyorum. Ankara, İzmir, Bursa ve Adana’daki çeşitli butiklerde tasarımlarım satılıyor. Dileyenler, Instagram’dan da tasarımlarımı inceleyip bana ulaşabilirler.