Batman'da 26 Ağustos 1993 tarihinde asker ve korucular tarafından işe giderken jandarma karakoluna 500 metre yakınında, araçları taranarak öldürüldüğü iddia edilen 4 kişinin davası AİHM’e gidiyor. 21 yıldır faillerin ortaya çıkmaması ve iç hukuk yollarının tükenmesi üzerine üzerine aileler AİHM'e başvuracak.
Hezo (Kozluk) ilçesine bağlı Dêrşewan (Karşıyaka) köyünden her sabah ilçeye işleri için giden Hüseyin Bayık, İzzetin Altan, A. Melik Altan, Hamit İlhan ve Veysi Çiçek, ana caddeye bitişik köy yolunda otomobilleri korucu ve asker oldukları belirtilen kişiler tarafından silahlarla yakın mesafeden tarandı. Aracın taranması sonucu Bayık, amca çocukları Altan, İlhan yaşamını yitirirken, Veysi Çiçek de ağır yaralandı.
Savcılık’tan takipsizlik kararı
Olaydan 12 gün sonra, ailenin avukatları Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı'na başvuru yaparak, olayın aydınlanmasını istedi. Savcılık, hemen akabinde 'Olayın takibi konusunda görevli makam burası olmadığı' gerekçesiyle Batman Cumhuriyet Başsavcılığı'na gönderildi. Batman Mavcılığı 'Her ne kadar olay yerinde bulunan boş kovanlar olsa da yeterli deliler olmadığından kovuşturmaya gerek olmadığı' kararı verildi.
Köy yakıldı ve boşaltıldı
Savcılık bu kararı vermesinin ardından asker ve korucuların Derşewan köyüne yönelik baskıları da arttı. Hemen hemen her gün korucularla beraber köye baskın yapan askerler, 93 yılında yaptıkları baskında köy sakinlerini köy meydanında işkence yaptıktan sonra 'Ya korucu olursunuz ya da bir hafta içinde köyü boşaltırsınız' diye tehdit etti. Asker ve korucular akşam köyden çıkacakları sırada, köyün etrafından bulunan ormanlık alanı 'güvenlik' gerekçesi ile yaktı. Koruculuğu kabul etmeyen köy sakinleri bir hafta içinde köyü boşaltmak zorunda kaldı. Yaklaşık 40 hanelik köy sakinleri, Batman başta olmak üzere Türkiye'nin diğer illerine göç etmek zorunda kaldı. Göç nedeniyle savcılığa yaptıkları başvuruyu da takip edemeyen mağdur aileler, en son 2000 yılında tekrar yaptıkları başvuruları Batman Savcılığı ve ardından da Batman Ağır Ceza Mahkemesi'nde kabul edildi.
16 yıl sonra aynı gerekçe
geçen 9 yıl yani 2009 yılında mahkeme, 'Her ne kadar olay yerinde çok sayıda boş kovanlar olsa da, olayla ilgili yeterli delil bulunmadığı ama 5233 Terör ve Terörle Mücadeleden Doğan Zararların Karşılanması Kanunu çerçevesinde değerlendirilip, her aileye 15 bin TL tazminat ödenmesi' gerekçesiyle dava kapatıldı.
İç hukuk yollarının tükenmesinin ardından aileler Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne (AİHM) başvurmaya hazırlanıyor. (GK)
