JİTEM davasında tanık Emrah Özdemir, Kürt aydın Musa Anter'in ölüm emrini emekli Albay Arif Doğan'ın verdiğini, cinayeti işleyenlerin de Mahmut Yıldırım (Yeşil), Adil Timutaş, Abdülkadir Aygan ve Hogir kod adlı bir kişinin olduklarını söyledi. Özdemir ayrıca, Albay Rıdvan Özden'i de Timurtaş'ın 'yanlışlıkla vurduğunu' ileri sürdü.
Kamuoyunda JİTEM Davası olarak bilenen ve Diyarbakır'da görülen davanın duruşmasında dinlenen tanık Emrah Özdemir, Musa Anter'in ölüm emrini emekli Albay Arif Doğan'ın verdiğini ve cinayeti Mahmut Yıldırım (Yeşil), Adil Timurtaş, Abdulkadir Aygan ve Hogir kod adlı kişinin işlediğini iddia etti. Özdemir aynı zamanda, sanıklardan Adil Timurtaş'ın Mardin eski Jandarma Alay Komutanı Albay Rıdvan Özden'i yanlışlıkla vurduğunu kendisine söylediği iddiasında bulundu.
Diyarbakır, Batman ve Şırnak’ta çeşitli tarihlerde birden fazla kişiyi öldürme, kundaklama ve bombalama eylemi gerçekleştirdikleri iddiasıyla aralarında ’Yeşil’ kod adlı Mahmut Yıldırım, PKK itirafçısı olan ve halen İsveç’te yaşayan Abdülkadir Aygan’ın da bulunduğu ve kamuoyunda ’JİTEM’ davası olarak bilenen tutuksuz 16 sanığın yargılanmasına Diyarbakır 6’ıncı Ağır Ceza Mahkemesi’nde devam edildi.
CEZAEVİNDEN TANIKLIĞA GELDİ
Haklarında ’Cürüm işlemek için teşekkül oluşturma’, ’Birden fazla kişiyi öldürme’ suçlamasıyla 15 yıl ile ağırlaştırılmış müebbet arasında değişen hapis cezaları istenen sanıkların katılmadığı duruşmada İstanbul Silivri Cezaevi’nde 6.5 yıldır cinayet suçundan tutuklu bulunan Emrah Özdemir, tanık olarak dinlendi. Öldürülen Kumarhaneler Kralı olarak bilinen Ömer Lütfü Topal’ın şoförünün oğlu olduğunu söyleyen Emrah Özdemir, sanıklardan Adil Timurtaş, İbrahim Babat ve Arif Doğan’ı tanıdığını, ancak Timurtaş’ı eski PKK itirafçısı olarak değil, askeri istihbarat görevlisi olarak tanıdığını belirterek şu iddialarda bulundu:
'Timurtaş’ın Jandarma Genel Komutanlığı ve Özel Kuvvetler Komutanlığı’ndan iki adet kimliği vardı. Ben sözünü ettiğim sanıkları 2003 yılında Ergenekon davası tutuklusu Hayrettin Ertekin’in kuyumcu bürosunda tanıdım. Daha sonra 2006’da da cezaevinde Adil Timurtaş ile aynı koğuşta kaldım. Ertekin’in bürosunda yapılan bütün konuşmaları ve sohbetleri ajandama not ettim. Cezaevindeyken Adil Timurtaş, yazdığı pusulaları Arif Doğan ve Veli Küçük Paşa’ya gönderiyordu. Sözünü ettiğim bu kişiler Ertekin’in emrindeydiler. Ertekin’in bürosuna her türlü devlet görevlisi gelirdi. Ertekin’in bürosuna gelen kişiler 2003-2004 yıllarında İstanbul’da birçok yasadışı iş yaptılar. Adil Timurtaş, 2004’te ’Yeşil’ kod adlı Mahmut Yıldırım ile telefon konuşması yaptı, buna şahit oldum. Şimdi geçmişte işlenen bazı cinayetlerle bildiğimi anlatmak istiyorum.'
’ANTER’İN ÖLÜM EMRİNİ ARİF DOĞAN VERMİŞ’
Tanık Özdemir, Musa Anter’in konuşmalarının JİTEM’i rahatsız ettiğini, bu nedenle Arif Doğan’ın kendisi ile görüşüp, 'Sana yönelik bir suikasti engelledik, dikkatli ol' diye uyardığını duyduğunu söyledi. Özdemir, 'Anter’in ölüm emrini Arif Doğan vermiş, cinayeti Mahmut Yıldırım, Adil Timurtaş, Abdulkadir Aygan ve Hogir kod adlı kişi işlemiş. Bunun yanısıra söz konusu kişilerin, Vedat Aydın, Murat Aslan, 2 İranlı ve Harbi adlı bir kişiyi de öldürdüklerini duydum' iddiasında bulundu.
’ALBAY ÖZDEN’İ TİMURTAŞ YANLIŞLIKLA VURDUĞUNU SÖYLEDİ’
Diyarbakır’da yapılan bir soruşturma kapsamında İstanbul’da bugün mezarı açılan Mardin eski Jandarma Alay Komutanı Albay Rıdvan Özden, Tuğgeneral Bahtiyar Aydın, Tunceli eski Jandarma Komutanı Albay Kazım Çiloğlu ve Diyarbakır Emniyet Müdürü Ali Gaffar Okan’ın öldürülmesi ile ilgili de bildiklerini ve duyduklarını anlatmak istediğini söyleyen Özdemir ifadesinde iddialarına şöyle devam etti:
'Arif Doğan, Albay Rıdvan Özden’in kendileri ile çalışmasını istemiş. Ancak, Albay Özden bundan rahatsız olmuş ve bazı JİTEM görevlileri hakkında soruşturma açmış. Bu durum, Veli Paşa, Arif Doğan ve Hasan Atilla Uğur’u rahatsız etmiş. Kendisine ilk suikast girişiminde başarısız olmuşlar, sonra Adil Timurtaş tarafından vurulmuş ve Timurtaş bana yanlışlıkla vurduğunu söyledi. Olay PKK’nın üzerine atılmış. Bahtiyar Aydın, Lice’de şehit olmuş, suikast silahı bölgede bulunmasına rağmen, karakolda ortadan yok edilmiş. Bu da PKK’nın üstüne atılmış ve bu gerekçe ile Lice yakılıp yıkılmış. Söz konusu kişiler Gaffar Okkan cinayetini de Hizbullah ile birlikte işlemişler. Bunlar JİTEM adı altında uyuşturucu ve silah kaçakçılığı yapmış. Hayrettin Ertekin, Tansu Çiller döneminde kullandığı zırhlı cipi kullanıyordu. Beşiktaş esnafında kime sorarsanız Adil Timurtaş’ı size emekli albay olarak bildiklerini söylerler. Timurtaş, bugüne kadar Ertekin’e 40-50 milyon kazandırmıştır.'
Davadaki müdahil avukatlar, dosyada deliller bulunmasına rağmen kimsenin tutuklanmadığını, bunun da olay ile ilgili bilgi verecek olan tanıkları korkuttuğunu belirterek, tutuklanma talebinde bulundular. Mahkeme, İsveç’te bulunan eski PKK itirafçısı Abdulkadir Aygan’ın gelen ifadesini dosyaya koyarken, ara kararın sonra açıklanacağını belirterek, duruşmayı 31 Temmuz tarihine erteledi.(vE)
(DHA)