21 Mayıs 1864’te Çarlık Rusyası tarafından topraklarından edilen ve soykırıma uğrayan Çerkeslerin binlerce isimsiz mezarının bulunduğu Soçi, 2014 Kış Olimpiyatları’na ev sahipliği yapacak. Kelemet Çiğdem Türk, soykırımı ve bu adaletsizliği yazdı.
Kelemet Çiğdem Türk
“Köylere gece karanlığında dalıvermek adet haline gelmişti. Gece karanlığının örtüsü altında Rus askerlerinin, ikişer üçer evlere girmesini izleyen dehşet sahneleri öylesineydi ki, bunları hiçbir rapor görevlisi aktarmaya cesaret edemezdi...” Lev Tolstoy
Yukarıdaki satırlar birçoğumuzun acılarına tercüman oluyordur değil mi? Bugüne değin acılarımız üzerine ne ağıtlar, ne şiirler yazıldı. Ve biz kendi acılarımız içinde kaybolurken başkalarının acılarını dinleyemedik, anlayamadık, öğrenemedik…
Peki, Karadeniz’in karşı kıyısında neler oluyor bilen var mı?
Rusya’nın Çerkes topraklarına göz koyması ve bu toprakları Çerkeslerden arındırma harekâtı 149 yıl önce büyük bir trajediyle gerçekleşti. 21 Mayıs 1864 tarihinde, işgalci Ruslara karşı 300 yıl devam eden özgürlük savaşının kaybedilmesiyle soykırıma uğrayan Çerkeslerin sağ kalanlarından yüzde yetmişi topluca sürgün edildi. Kapasitesinin iki-üç katı yolcu alan gemiler, Karadeniz’in bu yakasına aldıkları yolcuların tamamını getiremediler. Yol boyunca baş gösteren salgın hastalıklar ve açlık, Çerkeslerin bir kısmının yaşamını yitirmesine neden oldu. Kuzey Kafkas halklarının yaşadığı bu dram ve vahşet yeterince aktarılmamış olması nedeniyle bugün bile hala tam olarak bilinmiyor.
Rusya, 2014 Soçi Kış Olimpiyatları’yla Çerkeslere yeniden soykırımı yaşatıyor. Yaklaşık bir buçuk milyon Çerkes’in katledildiği, isimsiz binlerce toplu mezarın bulunduğu eski adı Kbaada, yeni adını da dökülen Çerkes kanlarından alan Krasnayapolyana yani Kızılçayır, 2014 Soçi Kış Olimpiyatları’nın merkezi haline geliyor.
Dünya üzerinde soykırım yaşayan halkların hemen hepsinin benzer acılara maruz kalması onların birleştirici bir özelliğidir. Bugün artık soykırıma ve sürgüne maruz kalan halkların birbirlerinin acılarını hissetmeleri mümkün ve bu acıların üstüne iyileştirici tohumlar serpmelerinin zamanı. “May 21” inisiyatifi, aşağıda yer alan çağrısıyla bu acıya sessiz kalmak istemeyen herkesi 18 Mayıs 13:00’da Taksim’e davet ediyor!
Dünya Çerkesleri Ayağa Kalkın!
Dünya, görmezden geldiği Çerkes Soykırımı’nın 150. yılının ardından olimpiyat oyunları için soykırım şehri Soçi’de buluşmaya hazırlanıyor. Soykırımın faili Rusya’ysa, işlediği insanlık suçuna yenilerini eklerken günahlarını örtme çabası içinde. Ve biz Çerkesler soykırımın 149. Yılında, tüm dikkatlerin Soçi’ye toplanacağı etkinliklerin arefesinde, dünyanın dört bir yanında temsilcilikleri önünde Rusya’ya günahlarını hatırlatmak için toplanıyoruz.
Bütün itirazlarımıza rağmen, Soçi’yi olimpiyat oyunları aracılığıyla dünyaya Rus kültürü ve kimliğiyle pazarlamak için kullanan Rusya’dır. Şehri, Çerkes kimliğinden, soykırımdan ve gerçek tarihinden kopararak Rus kadın ve erkeğinin yüksek karakterini anlatacağı bir panayıra çeviren de Rusya’dır. Soçi’yi Çerkesya’dan kopararak Rusya’nın kapısı olarak sunmaya çalışan da Rusya’dır. Bu pervasızlığa dur diyecek güç ise, dünya kamuoyu vicdanı ve Çerkesler’in kendisidir.
Çerkesya’da olimpiyat oyunlarına karşı yükselen mücadeleyi işkence ve şiddetle bastıran, tehditlerini diasporaya kadar taşıyan Rusya’dır. Muhalif hareketi karalamak için bir yandan yalan haberler yayarken işbirlikçilerini harekete geçiren, bir yandan da kurduğu gizli hapishanelere insanlarımızı dolduran, yargısız infaz ve insan kaçırmaları gerçekleştiren de Rusya’dır. Bu kirli siyasetin karşısına dikilerek durduracak güç yine dünya kamuoyu vicdanı ve Çerkesler’in kendisidir.
Gerçekleştirilen soykırımın ardından, dağıtıldığı topraklarda Çerkesler’in geri dönüş imkanlarını yoketmek Çarlık Rusyası’nın politikasıydı. Bugün de, uyguladığı kota ve engellemelerle bu politikayı sürdürmeye devam eden Putin’in Rusyası’dır. Suriye’de süren iç savaş yüzünden hayatları tehdit altında olan kadın ve çocuklarımızın dahi, pasaportu olan herkesin serbestçe geçtiği sınırlarından anavatanlarına geçmelerini engelleyen de Putin’in Rusyası’dır. Önümüze çektikleri bu seti yıkacak güç yine dünya kamuoyu vicdanı ve Çerkesler’in kendisidir.
Kuzey Kafkasya’yı işgal ettiğinden beri elinde tutmak için sömürge politikasını sürdüren, bağımsızlık arayışlarını şiddetle bastırıp, bütün bir coğrafyayı kan ve gözyaşıyla yıkayan Rusya’dır. Karşılaştığı her sorunu askeri güçle bastıran, halklar arasında nifak tohumları eken, birbirine karşı kışkırtan, sivil ve demokratik mücadeleleri marjinalleştiren de Rusya’dır. Kuzey Kafkasya ve Çerkesya’yı sömürge politikasından kurtararak özgürleştirecek olan güç de dünya kamuoyu vicdanı, Çerkesler ve Kuzey Kafkasya halklarının dayanışmasıdır.
Bu bilinçle 2009 yılınan bu yana gerçekleştirdiğimiz 21 mayısların beşincisi için MAY21 şemsiyesinde toplanan biz Çerkes örgütleri, Dünya Çerkesleri’ni, Kuzey Kafkasya Halkları’nı ayağa kalkmaya, dostlarımızı ve insanlık onuru için mücadele azmi içinde olan tüm fert ve örgütleri yanımızda yer almaya davet ediyoruz.
ALANLARDA BİRLEŞ, SOYKIRIMLA YÜZLEŞ!