Kultur Shock: Anarşi Punk ve Ötesi

Savaşın ortasında kalakalmış bir popstar John Baez’in yardımıyla Amerika’ya yol eder. Halkını savaşa kurban veren bir popstar, halksız ve ülkesiz kalınca zaten anarşisttir. Sahne ismini, şöhretini, şarkılarını, o vakte kadar olan bestelerini Bosna’da bırakır. Ölümü beş dakikayla atlatan, o vakitten sonra sınırlara sövmeyi iş edinir. İsmail Keskin, Kultur Shock’ı yazdı: “Eğer birimiz acı çekiyorsa,hiç kimse özgür değildir.”

İsmail Keskin

Gino Banana,  80-90’ların Yugoslavyası’nda hafif Amerikanvari, hafif ‘chanson’umsu, eski Eurovisionlardan aşina olduğumuz bir müzikle tanınan, popstar denilebilecek kadar ünlü bir isim. Aslında Gino Banana, Srđan Gino Jevđević ‘in 80’li yıllarda kullandığı sahne ismi. 1992’de Bosna’da savaş başlayınca, elbette sahne yanıyor ve ülkesiyle birlikte popstarın sahne ismi de küle dönüyor…

Bosna Savaşı’nda “Hayata müzikle tutundu” cümlesi, Gino için bir romantizmden çok, gerçekliğin kendisi. Gino, 1992-94 Saraybosna Kuşatması sırasında, Joan Baez sayesinde Bosna’dan ABD’ye kaçmayı başarınca, o vakitten sonra ismi mülteci evrağında yazan neyse o: Srđan Gino Jevđević.

Gino, Amerika’da ilk yıllarında müzikallerden tiyatroya varıncaya farklı eyaletlerde birçok proje dener ama son kararını 1996’da Seattle’da kurduğu “Kultur Shock” olarak verir. Kultur Shock, ilk zamanlarında elektro-folk-trad dörtlüsüyken, kendisi de Hırvat bir göçmen aileden gelen Nirvana’nın basçısı, Krist Novoselic’in baskısıyla Gino, grubu rock altyapısında geleneksel Balkan seslerine kaydırır. 

Kultur Shock, baştan sona yapı düşmanı bir grup olduğu için müziklerini tanımlamak elbette oldukça zor. Bunda en büyük pay, kuşkusuz grubun anarşist beyni Srđan Gino Jevđević’in. Bu anarşist tavır fazladan çalışmayı, fazladan icadı, fazladan “tur”lamayı gerektirse de, günümüz müzik piyasasında aynı zamanda daha az tanınırlık demek.

Yüzeysel müzik eleştirmenlerinin, Kultur Shock’u durmadan Gogol Bordello ya da System of Down’la karşılaştırması ve hatta bazılarının daha ileri giderek taklit yaftasını yapıştırması da bu durumla oldukça yakından alakalı. Oysa Kultur Shock, 1996’da kurulmuşken, Gogol Bordello’nun kuruluş yılı 1999. Üstelik iki grubun sonraları birlikte çıktığı pek çok turne mevcut. System of Down’ın da Kultur Shock’a olan muhabbetlerini çeşitli söyleşilerde bolca belirttiklerini not etmek gerek… Eklemekte fayda var, hayır, Kultur Shock, Tutti Frutti parçasının düzenlemesini Gökçe’den aşırmadı…

Kultur Shock, kendini sürekli yenileyen ve günümüz müziğinin alışık olmadığı kadar icada yatkın bir grup. Grubun müziğinin temel öğeler, Punk, Balkan ve Metal’e dayanıyor olsa da, alaturkadan ninni formlarına dönüveren, bunları içine aldığı halde Sabbath’ı andırmaya yaklaşabilecek kadar değişken bir yapıya sahip. Değişmeyen tek şey, şarkılarının her zaman dans edilebilir olduğu.

Kultur Shock şarkılarının müziklerinden sözlerine geçecek olursak söylememiz gereken ilk şey, bu sözlerin dünyanın ve her türlü sisteminin canına okuduğu. Aşağıda sözlerini çevirerek verdiğim Duga (Gökkuşağı) şarkısı bunun çok iyi bir örneği.

Duga şarkısının da sahibi olan Gino, grubun beyni ve söz yazarı. Bu noktada onun hikâyesine tekrar dönmemiz gerekiyor. Gino, popstarlıktan anarşistliğe geçişini New York Times’a verdiği söyleşisinde şöyle açıklıyor:

“Her günün gelecek beş dakikası içinde ölebileceğimi bildiğimde, popstarlık artık pek bir şey ifade etmiyordu. Savaştan sonra, sınırlar ve kültürel farklılıklar istemedim.”

Grubun 1999’dan bugüne kadar çıkan sekiz albümündeki şarkıları tek sefere sığdırmak oldukça zor. O yüzden her seferde bir adım diyerek bu yazıyı küçük bir başlangıç olarak sayalım. Grubun şimdiki üyelerinin isimlerini hemencecik yazıp gruptan küçük bir seçkiyle bu yazıyı bitireyim, küsurat başka bir yazıya kalsın…

Grup üyeleri: Srđan Gino Jevđević (Vokal, darbuka, trompet), Val Kiossovski (gitar, vokal), Chris Stromquist (Bateri), Paris Hurley (keman, vokal), Guy Davis (basgitar), Amy Denio (klarnet, saksafon, vokal)

(Not: Kultur Shock, 21 Mayıs’ta İstanbul’a geliyor, o yüzden ikinci yazı için Mayıs başı diyelim)

Duga

Yağmurdan korkmuyorum

Ben bir iyimserim.

Gökkuşağından korkmuyorum

Gökkuşağından neden korkayım ki?

Korkmuyorum,

Tanımadığım kuşlardan da.

Korkmuyorum

Korkmuyorum

Öcüden

Öcü ve ben

Karşılıklı bir saygı çerçevesi oluşturduk

O benim klozetime sigara atmıyor

Ben de onun kül tablasına işemiyorum

Savaştan korkmuyorum

Ben Saraybosna’danım

Ölümün teşkilatlı dinleri

Korkuyor ve saygı duyuyoruz

Ama seni avlayacağız

Farklıysan…

Kanundan korkmuyorum

Ben anarşistim

Kanundan korkmuyorum

Çünkü tanıdığım kimse kanuna saygı göstermiyor.

Aç gözlerimi ve gök düşerken

Sonsuza kadar uyuyabilirim

Çünkü sabahı gördüm

(Ben farklı olmanın ayıp olduğu acayip ve arızalı bir yerden geliyorum. Katiller ve pislikler bize güvendiğimiz kardeşlerimizden, en iyi arkadaşlarımızdan daha yakındır)

Öğrenmedik mi tarih boyunca- eğer birimiz acı çekiyorsa kimse özgür değildir. 

Kategoriler

Şapgir

Etiketler

Punk