'Bu yıl geleneği bozmayarak yeni yazarlar çıkartacağız'

Can Öktemer, yeni ve şaşırtıcı işlere imza atmaya hazırlanan İletişim Yayınları'nın editörü Levent Cantek ile Mart ayında çıkacak Dumankara, Hayat Bir Yangındı adlı grafik romanının öyküsünü, İletişim Yayınları'nın yeni projelerini ve 30. yılını konuştu.

Can Öktemer
temercan.ktemer7@gmail.com

Bu yıl 30. yaşını kutlayacak olan İletişim Yayınları'nın editörü Levent Cantek ile Mart ayında çıkacak Dumankara, Hayat Bir Yangındı adlı grafik romanının öyküsünü, editörlüğü ve İletişim Yayınları'nın 30. yaşını konuştuk.

·         Mart ayında İletişim Yayınları'ndan senaryosunu sizin yazdığınız, Dumankara, Hayat Bir Yangındı adlı bir grafik roman çıkacak. Grafik roman albümü hazırlama fikri ilk ne zaman ortaya çıktı? Albümün hazırlık sürecinden bahsedebilir misiniz?

Benim için bir şeyler üretebileceğim bir ara dönemdi, değerlendirmek istedim. Geçtiğimiz Ekim ayının ortasında Ankara'da geçen çizgi roman senaryoları yazmaya başladım. Belli bir miktara ulaşınca çizer arkadaşlarla irtibata geçtim ve ayrıca yeni isimler aradım. Daha önce de çizgi roman albümleri yaptığım için çizgi romanlarla çalışma bir deneyimim vardı. Ocak ayının sonunda hikayelerin çizimleri tamamlandı. İyi bir iş çıkardığımızı düşünüyorum. Türkiye'de bu türden kolektif çalışmalar, hele ki grafik roman tarzında işler hiç yapılmıyor.

·         Dumankara, Hayat Bir Yangındı’da nasıl öykülerle karşılacağız?

Hepsi Ankara'da geçen 21 hikâye var. 1916 yangınıyla başlıyor, günümüze kadar geliyor. Çoğunluğu kenar mahallelerde geçiyor, oralardan çıkma kahramanları var hepsinin... Edebi nitelikli, geleneksel çizgi roman anlatımının dışında işler olarak tanımlanabilirler.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Dumankara’da 19 farklı çizerle çalıştınız. Bize biraz bu çizerlerden bahsedebilir misiniz?

Önemli bir kısmıyla daha önce başka çalışmalar yapmıştım. Türkiye'de çizgi roman üreterek geçinmek çok zor. Mizah dergileri dışında kalan üreticiler genellikle parça başı işler yapıyorlar, çocuk kitapları resimliyor, reklam ajanslarında çalışıyorlar. Geçim sıkıntısıyla yaşıyorlar. Bu bakımdan hepsi özveriyle, vakit ayırarak, çizmek isteyerek bu işin içinde yer aldılar. Yol arkadaşlığı olarak görüyorum ben bunu. Her sene benzer nitelikte bir albüm yapmaya çalışıyorum. Daha önce üç ayrı Deli Gücük antolojisi yaptım. Şöyle söyleyeyim, bazı arkadaşlarla hayatımda hiç karşılaşmadım, oysa yıllardır mektuplaşıyoruz. Tek tek isim sayamayacağım. Yol üzerinde yeni arkadaşlarla da tanışıyoruz. Dumankara'da çizgilerini çoğu insanın ilk kez göreceği arkadaşlar olacak. Berat Pekmezci ve Utku Yavaşca'nın ilk çizgi romanlarını okuyacağız örneğin. Uzun yıllardır çizgilerini bizlerden esirgeyen Sefa Sofuoğlu gibi eski bir profesyoneli de hatırlayacağız veya. Sahiden çok yetenekli, çok insan var bu alanda. Onları çizmeye teşvik ettiğim için mutlu oluyorum. Ömrüm olduğu sürece koşulları zorlayarak bunu yapmayı sürdüreceğim.

·         İletişim Yayınları bu yıl yayıncılıkta 30. yaşını kutluyor. Siz İletişim Yayınlarının 30. yaşı için ne demek istersiniz?

Ben iyimser biriyim. İnsanların iyi şeyler yapma yeteneğine inanıyorum. İletişim anlamlı işler yapan, çalışkan bir yayınevi. Sanıldığı kadar çok yayınevi yok. Editör çalıştıran, telif ödeyen, yeni bir şeyler arayan, deneyen, heyecan duyan, hata yaptığında üzülen sahiden çok az yer var. Bakmayın siz arada çıkan velveleye, toza dumana, hepsi geçer, işler kalır. 30 yıl çok çok önemli...

·         30. yıl kapsamında İletişim Yayınları olarak ne gibi etkinlikler ve hazırlıklar içerisindesiniz?

Biliyorsunuz Yılmaz Aysan'ın Afişe Çıkmak kitabıyla başladık 30.yıl etkinliklerine. Sol tarih açısından önemli bir görsel birikimi yansıtan kitabın sergisi de olacak. Güzel kitaplar sözümüz var, onun dışında ilgi çekeceğini düşünüyorum, romanlarla ilgili teaser dediğimiz videolar hazırlıyoruz. Hasan Ali Toptaş'ın, Sezgin Kaymaz'ın romanlarıyla ilgili teaser seyredeceksiniz. Muazzam bir ilk roman geliyor, Engin Ergönültaş'ın Minare Gölgesi adlı romanı bir long seller olacak, çok değerli... Onun da teaser'ını pek yakında izleyeceksiniz. Bu yıl geleneği bozmayarak yeni yazarlar çıkartacağız, çalışıyoruz. Yılın ikinci yarısında İlban Ertem, Puslu Kıtalar Atlası'nın çizgi roman uyarlamasını yapıyor, onu yayınlayacağız, sahi söylüyorum herkes şaşıracak, nefis sayfalar çünkü. İhsan Oktay Anar'a ayrıca bir armağan kitabı yapacağız, görsel ağırlıklı, neşeli bir kitap olacak.

·         Barış Bıçakçı, Emrah Serbes, Mahir Ünsal Eriş gibi son dönemin başarılı yazarları İletişim Yayınları bünyesinden çıktı. Bu bağlamda İletişim Yayınları'nın yazar keşfetmekteki sırrı nedir? Siz editör olarak yeni yazarları keşfederken neye dikkat ediyorsunuz?

Sır ya da keşif diye bakmamak lazım. Bence önemli olan insani münasebeti kurmak. Dosyayı okuyoruz, beğenmesek bile itinayla cevap yazmaya gayret ediyoruz, tarzımıza uyarsa mektuplaşıyor, konuşuyor, oturup hasbıhal ediyoruz. Tek tek yazarlarımızla konuşursanız görürsünüz ki hepsiyle bu süreci yaşamışızdır. Sürekli araya birilerini koyarak gelenler oluyor, mesafemiz milim değişmiyor, yine metni okuyoruz. Benim kafamda anlatılmadığını düşündüğüm alanlar, meseleler, tarzlar var. Biraz onları arıyorum, aramanız gerekiyor, yoksa zaten iyi bir yazar, gelir oturur sofraya, yazdıklarıyla illa ki kendini gösterir. Mesela Engin Ergönültaş'ın kitabı başka bir yayınevinden çıksaydı ağlayacak kadar üzülürdüm. Başka yerden de çıksa alır okur, hayıflanırdım, iyi ki bize geldi. Hasan Ali Toptaş'ın son romanını okudum, vay dedim bu adam daha önce böyle bir şey yazmadı, iyi ki okuyorum. Dünyanın en zevkli işi hikâye konuşmak. Bunun kadar olabilir ama bundan daha şahane başka bir şey bilmiyorum.

Kategoriler

Şapgir