Dersim Ermenileri çoğunlukla bir görünmezlik perdesi altında kaldılar. Unutulan Dersim’le birlikte unutulmuş olan bir anlatı da bu günlerde kitapçı raflarındaki yerini aldı. İlk kez 1900 yılında Tiflis’te yayımlanan ‘Dersim: Seyahatname’, 112 yıl sonra Aras Yayıncılık etiketi ile Türkçe okuruyla buluşuyor.
PAKRAT ESTUKYAN
KİTAPTAN: Şah Hüseyin’in mezarı “Doğuya doğru 8-10 adım ileride II. Şah Hüseyin begin güzel ağaçlar, çiçekler ve güllerle bezeli aile mezarlığı bulunuyordu. Bu mezarlığı görenler ister istemez 1855 ve 1861 yıllarını hatırlar. Ali begin sağlığında, Osmanlı ordusu Kuzuçan sınırlarına girmiş, her yeri yakıp yıkmıştı. Onca köy yakmış, insan öldürmüş ve nihayet onca zavallıyı tutsak edip İstanbul’a sürmüş olması yetmezmiş gibi, şark üslubuyla yapılmış bu süslü aile mezarlığını da tahrip etmiş, hatıraları bile kalmasın diye mezar taşlarının yazılarını dahi silmişti.” (Dersim: Seyahatname, Antranik, s. 16-17) |
Günümüz Ermeni gerçekliği içinde Dersim ve çevresi yeniden bulunmuş bir geçmişi anımsatıyor. Komşu Harput, Kemah, Erzincan, Sivas ve Malatya’ya dair sayısız anlatı ve tanıklıklar varken Dersim Ermenileri çoğunlukla bir görünmezlik perdesi altında kaldılar. Unutulan Dersim’le birlikte unutulmuş olan bir anlatı da bu günlerde kitapçı raflarındaki yerini aldı.
İlk kez 1900 yılında Tiflis’te yayımlanan ‘Dersim: Seyahatname’, 112 yıl sonra Aras Yayıncılık etiketi ile Türkçe okuruyla buluşuyor. 1888 ve 1895 yıllarında Dersim’i bir baştan bir başa dolaşan Antranik’in (Yeritsyan) gözlemlerine dayanan kitap, Temüre Xelil’lin çevirisi ile 2009 yılında Diyarbakır’da Kürtçe, Roşan Lezgin’in çevirisi ile de 2010 yılında İstanbul’da Zazaca yayımlandı.
Köy köy, hane hane, Dersim
Türkçe tercümesini Payline Tovmasyan’ın yaptığı kitap, yazarın genç yaştaki gözlemlerini sunuyor okura. Doğal konumundan iklimine, sularından bitki örtüsüne, hayvanlarına, kuşlarına, madenlerine ve kaplıcalarına değin bütün bir Dersim coğrafyasını gözler önüne seren Antranik, yüz yıl öncesinin Dersim yaşantısını da ayrıntılarıyla, köy köy hane sayısı ve nüfus istatistikleri de vererek aktarıyor.
Yalçın dağlar ve sık ormanlarla çevrili haşin bir doğa ile iç içe yaşayan Dersimlinin duygu dünyası ve yaşam mücadelesi, halk tarihçilerinin ve seyitlerin ağzından, yazarın gözlemleri eşliğinde sunuluyor.
Aşiret yaşamı, aşiretler arası ilişkiler, Ermeni Mirakyan aşireti ve Kızılbaşlar hakkında önemli bilgilerin yer aldığı kitap, Dersim-Osmanlı ilişkisi, merkezi otoriteye karşı tutum ve 19. yüzyılda Dersim’e yönelik askeri harekâtlar ve sonuçlarının yer aldığı son bölümüyle tarihe de tanıklık ediyor.
Kitapta, yazarın notlarının yanı sıra, Türkçe baskıya özel olarak hazırlanmış editoryal açıklamalar, yerleşim yerlerinin eski ve yeni adlarının karşılaştırmalı bir listesi ve alfabetik bir dizin de yer alıyor.