Kadınların 8 Mart yürüyüşü: Gözaltına alınanların tamamı serbest bırakıldı

Beyoğlu Kaymakamlığı'nın toplanma yasağına ve polisin ablukasına rağmen kadınlar, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü'nde geleneksel olarak yapılan Feminist Gece Yürüyüşü'nde 23. kez buluştu. Avukatlar en az 112 kadının alandan ayrılırken gözaltına alındığını duyurdu. Bir kişi dışında gözaltına alınanlar ilerleyen saatlerde serbest bırakıldı. İris Mozalar da Pazar günü öğleden sonra serbest bırakıldı.

8 Mart Dünya Kadınlar Günü'nden bir gün önce Beyoğlu Kaymakamlığı'nın açıkladığı gösteri yasağına rağmen, kadınlar geri adım atmadı ve bugün İstiklal Caddesi'nde olmasa bile Taksim Sıraselviler ve Cihangir Caddelerinde bir araya gelerek 23. kez Feminist Gece Yürüyüşü'nde buluştu. Sloganlara müzik ve dans da eşlik etti. 

Kaymakamlığın yasağına, metronun Taksim istasyonunda durdurulmamasına, polisin engeli ve barikatine rağmen kadınlar ara sokaklardan yürüyerek, "Susmuyoruz, korkmuyoruz, itaat etmiyoruz", "Yaşasın kadın dayanışması", "Erkeklere makul bir mücadele borcumuz yok" sloganları atarak Sıraselviler’de toplandı.

Polis, toplanmanın ve atılan sloganların yasa dışı olduğunu belirterek, 4 kez uyarı anonsu yaparak kadınlara dağılma çağrısında bulundu. Kadıköy'deki 8 Mart kutlamasında 10 kadın gözaltına alınmıştı. Feminist Gece Yürüyüşü için toplanan binlerce kadın, polis anonsuna ıslıklar, düdükler ve sloganlarla karşılık verdi. Kadınlar, daha sonra Firuzağa Meydanı üzerinden Cihangir Caddesi'ne doğru yürüyüşe geçti ve orada 23. Feminist Gece Yürüyüşü basın açıklaması okundu.

Dağılırken gözaltı

Herhangi bir olumsuzluk yaşanmadan biten yürüyüşten sonra, polis eylemden ayrılan kadınları önce ablukaya, ardından da gözaltına aldı. "Tayyip kaç kaç kaç, kadınlar geliyor" sloganı atıldığı ve "2911 sayılı kanuna muhalefet" gerekçesiyle kadınlara müdahale eden polis, aralarında gazetecilerin de olduğu çok sayıda kadını gözaltına alıp Vatan Emniyet'e götürdü. 

En az  112 kadın gözaltına alındı. Gözaltına alınanlar ilerleyen saatlerde serbest bırakıldı, ancak bir kişi hala emniyette tutuldu. İris Kozalar emniyetteki ifadesinin ardından Pazar günü öğle saatlerinde serbest bırakıldı.

Sokaklardayız

Gözaltı öncesi yapılan basın açıklaması şöyle: 

Bugün biz burada, kendi hayatlarını ve dünyayı değiştirme gücünü feminizmde bulan binlerce feminist olarak sokaklardayız. Yüzyıllardır olduğu gibi şu an da, dünyanın her yerinde mücadele eden, patriyarkaya karşı direnen kadınlardan aldığımız güçle bir aradayız.

Bir yandan feminist mücadele sayesinde dünya değişti. Diğer yandan kadınların eşitliği ve özgürlüğü için kat edilen onca yolun ardından, kadınlar hâlâ erkeklerden daha az eğitim alıyor, daha az iş bulabiliyor, çalıştığında daha az para kazanıyor, evde bedavaya çalışıyor, bir erkeğin isteklerine karşı geldiği için hâlâ şiddete uğruyor, öldürülebiliyor. Hem de her gün. İşte biz de her alanda, her yerde, bu yüzden mücadele ediyoruz.

Savaşla kurulan dünyaya isyan ediyoruz

Biz gücümüzü yüzlerce yıllık feminizm tarihinden, kadınların coğrafyaları ve kıtaları aşan ortak deneyiminden, bugün Arjantin'de her şeye rağmen sokağa çıkıp yüzbinleri bulan kadınlar ve LGBTİ+lardan, biz gücümüzü Orta Doğu'da seküler bir alternatifi mümkün kılan Kürt kadınlardan, Filistin'de, Gazze'de yasını direnişe dönüştüren ve ne olursa olsun yaşamı sürdürmeyi başaran kadınlardan, gücümüzü Suriye'de her şeye rağmen 'bizsiz bir rejim inşa edemezsiniz' deme cesaretini gösteren kadınlardan, gücümüzü ABD’de transfobinin iktidarına karşı yaşamını savunan translardan alıyoruz ve sesimizi onların sesine katıyoruz. Savaşla yeniden kurmakta oldukları dünyaya isyan ediyoruz.

Mücadelemizden, hayatlarımızı, dünyayı değiştirmemizden irkilenler bizlere saldırılarının dozunu her gün biraz daha artırıyor. Bu saldırıyla bir gün İstanbul Sözleşmesi feshediliyor, öteki gün “aile yılı” ilan ediliyor. Otoriter muhafazakar rejimler, kendi ahlaklarını yasaya dönüştürmeye, hayatlarımızı daraltmaya çalışıyor. Bizleri yok etmeyi umuyorlar. Pınar Gültekin’in canavarca hisle öldürülmediğini söyleyenler, Narin’in başına ne geldiğini çözmekle uğraşmıyor, Dina’nın maruz kaldığı ırkçı şiddeti ortaya çıkarmaya tenezzül etmiyor. Tüm bu adaletsizliklere karşı itiraz edenleri, yaşamın böyle, yaşamın adaletsiz, yaşamın eşitsiz sürmemesi gerektiğini söyleyenleri susturmaya, sindirmeye, yok etmeye çalışıyor.

Bizlerse susmuyoruz

Özgürlüğün kadınların dayanışmasıyla, yan yana direnmesiyle mümkün olduğunu feminizmden öğrendik. İstanbul’da 40 sene önce feministler “İsyanı var bizde haksız yüzyılların. Özlemi var bizde geniş hayatların” diyerek sokaklara çıktı. Biz bu geniş hayatlara sahip çıkıyoruz, haksız yüzyılların hesabını soruyoruz. Patriyarkanın adını koyuyoruz, faillerini, destekçilerini işaret ediyoruz. Gisèle Pelicot’dan ilhamla, tüm dünyaya gözümüzü dikerek, kadınlara yüklenen utancı asıl sahibine, patriyarkaya iade ediyoruz. Özgür hayatları almadan bir yere gitmiyoruz. Ayrımcılığın, eşitsizliğin, şiddetin, sömürünün olmadığı bir dünyada ısrar ediyoruz.

Bitmeyecek bu isyan

Erkek şiddetini önlemeyip “kadınlar faillere kapıyı açıyor” diyenlere karşı, bizi bakım emeği ve yoksulluğa mahkum etmeye, eşitlik politikaları yerine aileyi güçlendirme adı altında kadınları sindirmeye karşı, homofobi ve transfobiyi norm haline getirmeye çalışanlara, seçtiklerimize kayyum atayarak irademizi yok sayanlara karşı, eylemlerimize, fikirlerimize, birlikteliğimize müdahale eden, gözdağı veren, şiddet uygulayanlara karşı yaşasın feminist mücadelemiz!
Feminist mücadelemiz hayatlarımızı ve dünyayı değiştiriyor!
Eşit ve özgür bir dünya kurmadan bitmeyecek bu isyan!

Kategoriler

Güncel