Ermenice ‘kavar’ kavramı, şehrin dışındaki bir bölgeden daha fazlasını kapsıyor; tarihi yurdu, doğayı, insan ile toprak arasındaki ilişkiyi, iklimi barındırıyor. Kavar edebiyatını okumaya Hamasdeğ’le başladık ve tartışmalarımız sırasında ortaya çıkan fikirler gelecekteki okumalarımızın temelini oluşturdu. Kavar edebiyatını incelemekle yetinmeyip, dünya edebiyatlarıyla karşılaştırarak fikir dünyamızı genişletme imkânı bulduk.
ARAZ KOJAYAN
Her yeni yılın gelişi bize biten yılın muhasebesini yapma ve gelecek yıla yeni hedeflerle adım atma fırsatı sunar.
2023 yılında Ermeniler dünya çapında önemli zorluklarla karşı karşıya kaldı. Ermenilerin de tarihsel olarak yaşadıkları bölgelerden biri olan Türkiye'nin güneydoğusunda ve Suriye’nin kuzeyinde meydana gelen depremlere tanık olmak bizi derinden etkiledi. Ermeniler 2023’ün en zor zamanlarını, Artsakh’ın yerli halkının tarihsel yurdundan zorla göç ettirilmesiyle yaşadılar. Bu olaylara cevaben, Facebook sayfamızda “Tekerrür eden tarih değil, sömürgecinin şiddetidir” diyerek, Parrhesia Kolektifi’ndeki çeşitli okumalarımıza ve tartışmalarımıza dayanan, zamansallık ve el koyma hakkındaki görüşlerimizi özetledik. Ayrıca, deprem bahanesiyle Hatay’ın şehir arşivlerinin kasıtlı olarak yok edilmeye çalışılmasına dikkat çekerek, inkâr ile devlet arasındaki bağa vurgu yaptık. Parrhesia’da izlediğimiz yol, sömürgecinin farklı zamanlardaki ve kültürlerdeki etkisini anlamayı bizim için bir zorunluluk hâline getirdi ve bizi ‘Kavar’ literatürünü keşfetmeye yöneltti.
Ermenice ‘kavar’ kavramı, şehrin dışındaki bir bölgeden daha fazlasını kapsıyor; tarihi yurdu, doğayı, insan ile toprak arasındaki ilişkiyi, iklimi barındırıyor. Kavar edebiyatını okumaya Hamasdeğ’le başladık ve tartışmalarımız sırasında ortaya çıkan fikirler gelecekteki okumalarımızın temelini oluşturdu. Kavar edebiyatını incelemekle yetinmeyip, dünya edebiyatlarıyla karşılaştırarak fikir dünyamızı genişletme imkânı bulduk. Ayrıca, Khrimyan Hayrig’in ‘Babig yev Tornig’ [Dede ile Torun] ve ‘Khosk Hrajarman’ [İstifaname] adlı eserlerini de okuyup tartıştık. Şu anda Raffi’nin ‘Khent’ [Deli] adlı kitabını okumaya dalmış durumdayız. Bize parrhesiameetings@gmail.com adresinden e-posta göndererek katılabilirsiniz.
2023’ün bizler için en önemli yenilikleri arasında, Agos gazetesinde, Parrhesiapar köşesi için iki haftada bir üç dilde (Ermenice, Türkçe, İngilizce) yayımlanan yazılar ve Eylül ayından itibaren, Radyo Agos programı için ayda bir Ermeni edebiyatı köşesi hazırlamak vardı. Her ikisi de daha geniş bir kitleye ulaşmamıza, yaptığımız işlerin görünürlüğünün artmasına olanak sağladı. Bir sonraki radyo programımızı 13 Ocak’ta Radyo Agos’ta dinleyebilirsiniz.
Parrhesiapar köşesinde, Kavar edebiyatı üzerine düşüncelerimizin yanı sıra farklı ve güncel konuları da ele aldık. Konular, özellikle Nisan ayında hakikatle yüzleşmenin zorluklarından, toplumlarımızdaki çeşitli sanatsal üretimlerle ilgili izlenim ve deneyimlerimizi paylaşmaya kadar uzanıyordu. Yazılarımızda kadınların edebiyattaki rolünü, karşılaştıkları engelleri ve bu engelleri aşmanın yollarını irdeledik. Ayrıca sanat, pedagoji ve dilin kesişme noktalarına değindik. Antep’teki Surp Asdvadzadzin Katedrali hakkında bilmediklerimizin, bildiklerimizden fazla olduğunu keşfettik.
Yıl boyunca çeşitli önemli isimlerin yer aldığı webinarlar düzenledik. Psikiyatr Arşaluys Kayır’la hayatta kalma ve kadınlar üzerine konuştuk, tarihçi Nazan Maksudyan’la Ermeni yetimler konusunu tartıştık, kolektifimizin üyelerinden, sanatçı Lerna Babikyan’la zihinsel ve fiziksel özgürleşme ile eşitlik için bir araç olarak yaratıcı dansın önemi üzerine sohbet ettik.
Bu yıl, sadece genç kadın öğrencilere yönelik ‘Hasmigyan Bduydner’ adlı bir yazı yarışması düzenledik. Hasmik Suciyan’ın anısına adanan bu ödül, genç kadınları, gezi ve seyahatler sırasında edindikleri deneyimleri Ermenice yazmaya teşvik etmeyi amaçlıyor. Yarışmanın ödül törenini, büyük bir mutlulukla, 6 Aralık’ta Getronagan Lisesi’nin ev sahipliğinde yaptık.
Çeşitli platformlar ve kuruluşlarla işbirliği yaparak bir dizi faaliyet gerçekleştirdik. 2021 yılı boyunca yaptığımız Zaven Biberyan okumaları ve Nazan Maksudyan’la düzenlediğimiz webinar’dan yola çıkarak yazdığımız yazı, Ermenice akademik bir yayın olan GAM dergisinde yayımlandı. Atina’da yayımlanan Armenika dergisiyle işbirliği içinde 19. yüzyılda Osmanlı vilayetlerindeki Ermeni-Rum ilişkilerine odaklanan hibrid bir konferans/atölye düzenledik. Son olarak, Talin Suciyan, Hagop Mntsuri’nin ‘Yergrort Amusnutyunı’ [İkinci Evlilik] adlı romanına özgün bir yorum getirerek, Osmanlı İmparatorluğu’nda zamansallık temasını Reflektif Dergi Podcast’i için değerlendirdi.
Zor zamanlardan geçerken, Parrhesia Kolektifi olarak ‘parrhesia’ ilkesinin rehberliğinde doğruyu söylemeye sadık kalmaya çalıştık. Önümüzdeki yıl da çalışmalarımızı bu yönde sürdürmeye devam etmeyi umuyoruz. Bu yılın ilk webinar’ında (17 Ocak), Talin Suciyan’ın ‘Outcasting Armenians: Tanzimat of the Provinces’ başlıklı yeni kitabını birlikte tartışacağız. Ardından, 14 Şubat’ta Marc Nichanian’la Ermenice olarak Ermeni edebiyatı hakkında ilk çevrimiçi seminerimizi yapacağız.
Tüm bu faaliyetleri yürütmemizi sağlayan Calouste Gulbenkian Vakfı’na cömert desteği için teşekkürlerimizi sunarız.
(Ermeniceden çeviren: Parrhesia Kolektifi)
(Yazının Ermenice orjinali için: Յետադարձ Ակնարկ, Բարռեսիա Գոլէքթիվ 2023 )