İzmir'in çokkültürlü yapısı, Birzamanlar Yayıncılık’ın Cezayir Toplantı Salonu’nda düzenlediği 'Bir Zamanlar İzmir'de sergisinde gün yüzüne çıkıyor.
İzmir'in kültürel çeşitliliğinin sona erişinin 90. yılında, Birzamanlar Yayıncılık editörü Osman Köker, Orlando Carlo Calumeno Koleksiyonu'nda yer alan 19. yüzyıl sonu ve 20. yüzyıl başına ait kartpostalları bu sergi için bir araya topladı. Sergi, İstanbul Galatasaray’daki Cezayir Toplantı Salonu’nda 29 Ekim'e kadar görülebilir. Sergi kapsamındaki ikinci etkinlikte, 18 Ekim saat 19.00’da Zakarya Mildanoğlu ‘İzmir Yangınının 90. Yılı, İzmir ve Ermeniler’ başlıklı bir sunum yapacak.
İzmir, 1900'lerin başında başkent İstanbul'dan sonra Osmanlı'nın en büyük ve en gelişmiş şehriydi. Batı Anadolu'nun iktisadi merkezi olan şehir, Avrupa'yla ticari ilişkiler açısından da çok önemli bir konumdaydı.
Büyük çoğunluğu gayrimüslimlerin oluşturduğu İzmir'in nüfusu 230 bini aşkındı. Rumlar, Yahudiler, Ermeniler ve Latin Katolikler bu cemaatlerden en büyükleriydi.
Şehirde, Osmanlı vatandaşı olmayan ancak yerleşik yaşayan Almanyalı, Amerikalı, İngiltereli, Avusturya-Macaristanlı, İspanyalı, Fransalı, Hollandalı, İtalyalı, İranlı ve Rusyalılardan oluşan 10 bini aşkın insan vardı.
Yangınla birlikte nüfus yapısı değişti
Şehre sadece bir kültürel zenginlik değil, Asya Türkiyesi ile Avrupa arasında köprü oluşturduğu için ekonomik bir zenginlik de katan bu kozmopolit yapı 20. yüzyılın ilk çeyreğinde yok oldu.
'Gâvur İzmir', İttihat ve Terakki'nin Birinci Dünya Savaşı öncesi başlattığı, kıyıları Rumlardan arındırma ve savaş sırasında uyguladığı Ermeni tehciri politikalarından fazla etkilenmeden bir süre varlığını sürdürdü.
Ancak şehrin gayrimüslim nüfusu, 1919 Yunan işgali, 1921’den itibaren Kuva-yı Milliye ordusunun Batı Anadolu’da Yunanistan ordusuna karşı harekâtı ve 13 Eylül 1922’de başlayan yangın sonrasında bir daha geri gelmemek üzere yok oldu.
Ari Çokona bir zamanların İzmir'ini anlattı
Serginin açılışılının ardından Osman Köker ve yazar-çevirmen Ari Çokona, bir zamanların İzmir’ini anlattı. Çokona, uzun süredir İzmir ile ilgili yaptığı çalışmasından özel bir derlemeyi paylaştı. Çokona'nın notlarından İzmir:
* 1914 Osmanlı nüfus sayımına göre 212 bin 810; Yunanistan’ın yaptığı sayıma göre 449 bin 44 nüfus vardı.
* Osmanlı verilerine göre nüfusun 73 bin 600’ü Rum, 19 bin 60’ı Ermeni, 24 bin 700’ü Musevi’ydi.
* Şehirde 198 Ortodoks kilisesi vardı. 14 bin öğrencili 82 kız okulu ve 25 bin öğrencili 155 erkek okulu vardı.
* 1850'de 20 ülkenin tüccarları İzmir’de büyük ticaret evleri kurmuş bu ülkelerin 17’si konsolosluk açmıştı.
* İzmir'in en eski kilisesi Yukarı Mahalle’de bulunan Aylos İoannis o Theoloğos’tu.
* Gezginler 17. yüzyılda Aya Fotini adlı ikinci bir kiliseden bahseder. dört katlı çan kulesi her yerden görünür ve İzmir’in simgesi haline gelir. Metropolitlik merkeziydi. Şehir yangınları ve depremde kilise yıkılmıştır. Yeniden inşa edilen kilise, 1763'te kundaklanır. 1797'deki Yeniçeri ayaklanmasında kundaklanarak büyük hasar görür.
* 1888 yılı verilerine göre İzmir’in en büyük 268 tüccarından, 208'i, 78 ticari mümessilinden 71'i, 65 avukatından 37'si, 44 bankerinden 30’u, 40 kuyumcusundan 27’si, 31 alkol üreticisinden 27’si Rum’du.
* 1922'de 125 doktordan 103’ü, 50 eczacıdan 35’i Rum'du.
* 1831’de Anadolu'nun ilk Rum gazetesi O Filos Ton Neon (Gençlerin Dostu) İzmir’de yayımlandı.
* 6 Ağustos 1838'de Anadolu Rum basının en uzun süreli ve saygın gazetesi Amoltheia İzmir'de ilk sayısını yayınladı.