‘Sivas sizin toprağınız’

Uzun zamandır memleket hasreti çeken 217 Sivaslı Ermeni, geçen hafta sonunu Sivas’ta geçirdi. Belediye Başkanı Doğan Ürgüp, “Sizi her zaman buraya bekliyoruz. Buralar sizin toprağınız. Her zaman sizi memleketinize, öz vatanınıza bekliyoruz” dedi.

SARKİS GÜREH
sgureh@agos.com.tr

Uzun zamandır memleketinden uzak kalan 217 Ermeni’yle 12 Temmuz Perşembe günü Sivas’a doğru yola çıktık. Dolu dolu geçen üç günde, yakıcı temmuz güneşi kadar, Sivaslıların, Ermeni hemşerilerine gösterdikleri sıcaklığı da tenimizde hissettik. Vali, Belediye Başkanı, Müftü, Emniyet görevlileri, akademisyenler, esnaf, işçiler, köylüler, Sünniler, Aleviler, velhasıl herkes tarafından dostça karşılandığımız Sivas’ta anılar tazelendi, geçmişte yapılan haksızlıklar ve ihmaller için duyulan üzüntüler dile getirildi. En önemlisi, Sivaslılar, çok samimi bir dille, hemşerilerini tekrar Sivas’ta görmek istediklerini söylediler – turist olarak değil, temelli... Üstelik bunun altyapısı da hazırlanmaya başlanmış. Gençlere iş olanakları sağlanmış, şehirde az sayıda kalan Ermeniler tarafından korunmaya çalışılan mezarlıkta çok ciddi çalışmalar yapılmış. Şu aralar askeri alan içinde kalan Surp Hagop Kilisesi’nde restorasyon yapılması için de yollar aranıyor. Bütün bu girişimler jest olsun diye yapılmıyor; hedef, şehirde kalan az sayıdaki Ermeni hanenin göçünü önlemek ve hatta Sivas’ı bir çekim merkezi haline getirmek. Sivas Belediyesi’nin Büyük Birlik Partili başkanı Doğan Ürgüp, bu temennisini sakınmadan dile getiriyor.

Yolculuk

Sivaslıların yemeğe ve muhabbete düşkünlüğü bilinir. Yolculukta, iki saat arayla iki mola verdik. Ardından otobüste leziz börekler ve meyveler ikram edildi. Sivas kebabı, Sivas köftesi ve etli ekmek başta olmak üzere üç gün boyunca, birbirinden leziz yemekler yedik. Gören, Sivas’a düğüne gittiğimizi sanırdı – dillerde Sivas türküleri, ellerde mendil, otobüsün içinde halay çekiliyordu.

Çermik’te

Ertesi sabah Sivas’a vardık ve Belediye’ye ait Sıcak Çermik tesislerindeki odalara yerleştik. Tesisin neredeyse tamamı kafileye ayrılmıştı. Sivaslılar, özel günlerde bayramlarda kahvaltıda kelle yermiş. Onlar için bundan daha özel bir gün olamazdı herhalde; dolayısıyla, kahvaltıda kelle yedik.

Taziye

Sivas Ermenileri ve Dostları Derneği’nden bir heyet, 11 Temmuz’da babasını kaybeden Belediye Başkanı Doğan Ürgüp’ü ziyaret etti. Der Müron taziyelerini dile getirirken, Ürgüp, Ermeni dostlarını yanında görmekten duyduğu memnuniyeti dile getirdi.

Heyet daha sonra Sivas Müftüsü Yusuf Şahin’i makamında ziyaret etti. Şahin, askeri alan içinde bulunan Surp Hagop Kilisesi ile ilgili olarak yüksek rütbeli bir subayla yaptıkları görüşmeyi aktararak, talep olursa kilisede restorasyon yapılabileceğini söyledi.

‘Utandık’

Sivas Belediyesi de kilisenin restorasyonu üzerinde ciddi bir şekilde duruyor. Mezarlığın etrafını tel örgülerle ve demir kapıyla korumaya alan, temizliğini ve her türlü bakımını üstlenen Sivas Belediyesi, mezarlığa bir de çeşme yaptırmış. Sivas’ta yaşayan Yervant Durmazgüler’in evinde bir araya geldiğimiz Belediye Yapı Kontrol Müdürü Levent Olgun, “Mezarlığın o hale gelmesi bizim ayıbımız, büyük bir eksikliğimizdi. Şimdi neden burada kilise olmasın diye düşünüyorum. Mezarlığın yanındaki kilisenin restore edilip açılmasını gönülden istiyoruz” diyor.

Mezarlık ziyareti

Gezinin ikinci günü Sivas Ermeni Mezarlığı’nda Der Müron Ayvazyan yönetiminde Hokekalust ayini yapıldı. İnsanlar, kaybettikleri anneleri, babaları, kardeşleri, yeni doğan çocukları için dualar okudu, mezarlarını suladı. Mezarlıkların ayakucunda bulunan küçük bir bölümde mum yaktılar. Dikran Togaç’ın ağzından dökülen şu sözler, aslında gezinin özeti gibi: “Burası sadece taş-toprak gibi görünüyor ama ne çok hayat var toprağın altında, bizi hâlâ Sivas’a bağlayan...”

‘Sivas sizin toprağınız’

Mezarlık ziyaretinin ardında Paşa Fabrikası’nda Sivas’ın ünlü etli ekmeği ikram edildi. Belediye Başkanı Doğan Ürgüp, tüm masaları dolaşarak herkese “hoş geldiniz” dedi. Payel Güllüdere, Ürgüp’e bir plaket verdi. Ürgüp burada yaptığı konuşmada, Sivas’ta, Ermeni nüfusunun azalmasından duyduğu üzüntüyü dile getirdi ve “Sizi her zaman Sivas’a bekliyoruz. Buralar halen sizin topraklarınız. Biz buralara sizin namınıza sahip çıkıyoruz. Her zaman sizi kendi memleketinize, öz vatanınıza bekliyoruz” dedi. Bu sözler üzerine kafiledekiler arasında gözyaşlarını tutamayanlar oldu.

Honur Gıdur

Gezinin üçüncü günü olan Vartavar’da, Huykesen mevkiinde bulunan ve ‘Honur Gıdur’ olarak bilinen eski bir kilisenin kalıntılarının önündeyiz. Khoranı (sunak bölümü) kaya içine oyulduğundan sağlam kalmış, geri kalan kısımları parçalanmış olan Honur Gıdur’un, özelikle akıl sağlığını yitirenlere şifa verdiğine inanılıyor. Müslüman veya Hıristiyan, derdine derman arayanların bir gece Honur Gıdur’da sabahlayıp, ardından kurban adağında bulunması gerektiği söyleniyor.

Sivaslıların yüzlerce yıllık bir geleneği, uzun yıllardan sonra ilk kez bu kadar kalabalık bir topluluk tarafından tekrarlanıyor. İnananlar mum yakıp dua okuyor, dileği olanlar elbiselerinden parçalar koparıp khorana asıyor.

Eski şenlikleri Vartuhi Gönkeser anlatıyor: “Hasta olanlar, Vartavar’dan bir gece önce buraya gelir ve burada gecelerdi. Sabaha kadar hastalıkları iyi olurdu. Dilek yaparlar, kurban adarlar ve iyileşince gelip keserlerdi. İyileşen çoktur. Sadece Ermeniler değil, Müslümanlar da buraya gelirdi. En güzel elbiselerimizi giyip gelirdik buraya, elbiselerden parça koparıp asardık. Mumlarımızı yakar, dua ederdik. Sonra neşeyle pikniğimizi yapardık. En son 20 yıl önce bu kadar kalabalık oldu. O zaman ırmak daha genişti, insanlar birbirini ırmağa batırırdı. Kovalarla başlarından su dökerlerdi. Sivas’ta o zamanlar o kadar çok Ermeni yaşardı ki, buraya sabah 5’te gelsek bile yer bulamazdık. Bizden öncekiler, araba da olmadığından, köylerden yürüyerek gelirlerdi.”

Duaların ardından, az ilerde bulunan piknik alanına geçildi. Belediye’nin halk oyunları ekibi bir gösteri sundu. Davul-zurna eşliğinde halaylar çekildi, türküler söylendi. Vartavar için, önce insanlar birbirini, piknik alanına gelen itfaiye aracı ise herkesi ıslattı.

Zorlu yıllar

1915 sonrasında Anadolu’nun çeşitli bölgelerinde varlığını sürdürebilmiş Ermenilerin memleketlerinden uzaklaştırılıp İstanbul’a gönderilmesi için Cumhuriyet döneminde sürdürülen politikalardan Sivas da nasibini aldı. Köyleri istimlak edilen, evleri Balkanlardan gelen muhacirlere verilen Ermeniler göçe zorlandı. 1967 Kayserispor-Sivasspor futbol maçı, Sivas Olayları ve 1993’te Madımak Oteli’nde aydınların yakılması, Ermenilerin Sivas’tan göçünü hızlandırdı. Ergenekon Terör Örgütü’nün Sivaslı Ermenileri hedef aldığının ortaya çıkmasıyla da hane sayısı 16’ya kadar düştü.

Ürgüp: ‘İnancım ayrımcılığı yasaklıyor’

Belediye Başkanı Doğan Ürgüp, Sivas’ta ayrımcılığı sona erdirmek için yoğun bir gayret içinde. “Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları olarak bir arada yaşayabilmeliyiz” diyen Ürgüp, din ve ırk ayrımı gözetmeksizin herkese eşit hizmet götürmeye çalıştığını söylüyor. Ermenilerin memur yapılmadığını öğrenip Sivas Belediyesi’nde Ermenilere iş veren, mezarlığı yenileyen ve Sivaslı Ermenilerin taleplerini yerine getirmeye çalışan Ürgüp, Ermenilerin Sivas’a dönmesinin en büyük arzusu olduğunu söylüyor: “Çok yakın zamana kadar Ermeni ve Müslüman aileler burada yan yanaydı. Bugün burada, Manuk Usta’dan, babamın ortağı Nahabet Usta’dan söz ediyoruz, Arjantin’de yaşayan Nazaret Ağabey’i anıyoruz. Biz, eski güzel günlere yenilerini eklemek dileğiyle çalışıyoruz. Alevi, Ermeni, Türk veya Kürt, layık olan herkesi işe alırım. Bunları oy almak için değil, inancım böyle emrettiği için yapıyorum.”

 

Kategoriler

Toplum Dernekler