LEVON BAĞIŞ

Levon Bağış

OBUR

Unutulmayacak üzüm Kalecik Karası

Geçen hafta Anadolu’nun unutulmaya yüz tutmuş kadim üzümlerinden bahsetmiştik. Şarapçılıkta yeniden kullanılmaya başlayan ve ileride hak ettiği değeri yavaş yavaş bulmasını umduğumuz o üzümler dışında artık çok iyi bilinen başka üzümlerimiz de var; Emir, Narince, Kalecik Karası, Öküzgözü ve Boğazkere bunların başında geliyor. Neredeyse tüm üreticilerimizin üzerinde çalışıp dünya çapında şaraplar ürettikleri bu üzümler de bir zamanlar neredeyse unutuluyordu. 

Tekel’in 1930’lu yıllarda ülkemize getirdiği ve benim kendisinden Mehmet Yalçın sayesinde haberdar olduğum Marcel Biron’un kitabında adını geçirdiği bu üzümler yerel üreticiler tarafından kullanılmaya devam etse de hak ettikleri ilgiyi uzun yıllar görmediler. Oysa bu üzümlerin çok ciddi potansiyelleri vardı.

Dünyanın en önemli şarap yazarlarından Hugh Johnson, ‘Wine Companion: The Encyclopaedia of Wines, Vineyards and Winemakers’ [Şarap Rehberi: Şaraplar, Üzüm Bağları ve Şarap Üreticileri Ansiklopedisi] başlıklı kitabında (Londra: Mitchell Beazley, 6. basım, 2003), yıllanmış bir Türkiye şarabı hakkında şunları yazmıştı: “Hayatımda içtiğim en şaşırtıcı ve olağanüstü şaraplardan biri, Bordeaux’da bir dostumun evinde içtiğim 1929 rekoltesi bir kırmızı Türk şarabıydı. Bu şarabın aynı yılın [kalitesiyle] ünlü Bordeaux şaraplarından biri olduğunu sanmıştım.”

Birkaç yıl önce bir kör tadımda 1970 yılında Kavaklıdere Şarapları tarafından Kalecik Karası’ndan üretilmiş bir şarabı tatmıştık. Hâlâ canlı lezzetli ve daha genç birçok özel şaraptan daha iyi durumdaydı.

Oysa Kalecik Karası üzümü de yok olmaktan kıl payı kurtulmuş bir üzümdü. 1980’li yıllara gelindiğinde floksera zararlısından etkilenmiş bir bölge olan, Ankara yakınlarındaki Kalecik’te artık üzüm pek “para da etmediğinden” neredeyse bulunmaz hale gelmişti.

Bugün Kalecik kasabasında, sadece Kalecik Karası üzümünden şato stilinde şaraplar üreten Trajan şaraplarının sahibi Prof. Sabit Ağaoğlu’nun öncülüğünde Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi ve Kavaklıdere Şaraplarının ortak çabalarıyla bu üzüm dünya şarap literatürüne girdi. Onların çabası olmasa, bugün ismini bildiğimiz, cismini bilmediğimiz üzümlerden biri olacaktı.  

Kalecik Karası

Ankara'nın Kalecik ilçesinde yetişen Kalecik Karası, son zamanlarda Denizli platosunda ve Trakya’da da ekilmektedir. 

Kalecik Karası vişne suyu renkli, meyve aromalı, hafif-orta gövdeli, düşük asitli ve düşük tanenli şaraplar yapar. 

Türkiye’nin en iyi yıllanma potansiyeline sahip üzümlerindendir. 

  • pamuk şekeri: Kalecik Karası’nın en tipik aromasıdır. Burunda öndedir.
  • çilek, ahududu: Kalecik Karası’nda sık rastlanan aromalardır. Fazla sıcakta kalan üzümler işlendiğinde bu aromalar reçelimsi bir nitelik kazanır ve burunda tatlımsılık baskınlaşır.
  • kiraz, vişne: Bu aromalara Kalecik Karası’nda zaman zaman rastlanır

Kalecik Karası ve yemek: Kalecik Karası, hindi, ördek ve dönerle, kırmızı et şarküteri ürünleriyle, beyaz soslu makarnalar, baharatı az sosisler, baharatsız şarküteri ürünleri ve kızarmış tavukla iyi uyum sağlar.