Büyükdere Surp Hıripsimyants Kilisesi Vakfı’nda tartışmalar devam ediyor. Vakıf Başkanı Murat Süme’nin tartışmalı mezarlık arazisinin imar işlemleri için vekalet verdiği ortaya çıktı.
Süme, geçtiğimiz hafta Agos’a “Mezarlık üzerinde tasarrufumuz yok. Bir düşüncemiz olduğunda cemaatimizle birlikte oturup karar vereceğiz” demişti. Süme’nin daha önce de yaptığı satış ve kiralamalar Ermeni toplumunda tepkilere neden olmuştu. Süme son olarak sahte imza tartışmalarıyla gündeme gelmişti.
Geçtiğimiz hafta Vakfın Yönetim Kurulu üyeliğinden istifa eden Arlin Küçükmatar, karar defterinde imzasının taklit edildiğini ve mezarlık üzerine inşaat yapılmak istendiğini iddia etmişti. Süme ise iddiaları yalanlamış ve mezarlıkla ilgili bir düşüncesi olmadığını söylemişti. Süme’nin mezarlık arazinin imara açılması için vekalet verdiği ortaya çıktı.
Mezarlık arazisi konusunda Latin Katolik Vakfı’nın açtığı dava ise halen devam ediyor. Katolik Vakfı da bu girişimlerden rahatsız.
Akara dönmesi için başvuru
Büyükdere’de bulunan ve 2012 yılında tapusu vakfa iade edilen mezarlık, halen tartışmaların odağında. Mezarlıkla ilgili Büyükdere Surp Hıripsimyants Kilisesi Vakfı Başkanı Murat Süme, herhangi bir tasarrufu ve düşüncesi olmadığını söylese de mezarlık arazisiyle ilgili işlem yapmaya devam ediyor.
Kanun uyarınca Türkiye’de vakıflara ait mezarlıklar hayrat olarak kabul ediliyor ve gelir getirecek işlerde kullanılmaları yasak. Mezarlığın gelir getiren bir yere dönüştürülmesi için Vakfılar Genel Müdürlüğü’nün izni gerekli. Süme, 2015 yılında Vakıflar İl Müdürlüğü’ne başvuru yaparak, mezarlığın kullanılmadığını ve gelir getiren mülk statüsüne alınmasını istemişti.
Vakıflar İstanbul I. Bölge Müdürlüğü’ne yapılan başvuruda “kilise ve hayratlarının bakım onarımı ile diğer hayrî ve sosyal ihtiyaçlarının karşılanmasında vakfın maddi sıkıntıları olması” gerekçe olarak gösterilmişti. Yazıda, yüz yıldan uzun bir süredir mezarlıkta defin yapılmadığı ve bölgede yeterince Ermeni mezarlığı olduğu da belirtilmişti.
Aylar öncesinde vekalet vermiş
Süme’nin geçtiğimiz Ağustos ayında da, arazinin imara açılması işlemlerini yapması için vekaletname verdiği ortaya çıktı. Süme, mezarlık arazisi için 7 Ağustos 2017’de Çetin Nayin isimli bir kişiye, her türlü resmi kurumda işlem yapması için vekaletname verdi. Vekaletnameyi alan Çetin Nayin, 25 Ağustos 2017’de aynı yetkileri Feryal Tanrıverdi isimli bir başka kişiye devretti.
Mezarlık arazisi mahkemelik
Söz konusu mezarlıkla ilgili hali hazırda devam eden yargı süreçleri var. Tapunun Büyükdere Ermeni Kilisesi’ne iadesinin ardından Büyükdere Santa Maria Katolik Kilisesi Vakfı, mezarlık arazisinin bir bölümünün Latin Katolik Mezarlığı olduğunu belirterek tapunun iade edilmesi kararını veren Vakıflar Genel Meclisi’ne başvurdu. Vakıflar Genel Meclisi başvurunun ardından iade kararına ilişkin düzeltme kararı alarak ilk verdiği kararı iptal etti. Ancak ilk iade kararının ardından tapu Ermeni Kilisesi Vakfı adına tescillendiği için tapuda düzeltme yapılamadı. Bunun üzerine Büyükdere Latin Katolik Kilisesi, mahkemeye başvurdu. Büyükdere Santa Maria Katolik Kilisesi Vakfı Avukatı Eren Çelikel, devam eden yargı sürecine ilişkin Agos’a konuştu.
Çelikel, söz konusu mezarlıkta İtalyan tebaasından üst düzey yönetici ve önemli şahsiyetlerin gömülü olduğunu, 1200’li yıllardan bu yana mezarlığın Katolik Vakfı tarafından kullanıldığını söyledi. Mezarlıkla ilgili bütün işlemlerin Katolik Vakfı tarafından yapıldığını ve düzenli bakımının sağlandığını söyleyen Çelikel, 1953’te mezarlığın belediye adına tescili yapılırken de Frenk Mezarlığı olarak kaydedildiğini hatırlattı.
Ermeni Vakfı adına tescil yapılmasının ardından ‘tapunun yolsuz ve hukuksuz bir şekilde Büyükdere Surp Hıripsimyants Kilisesi Vakfı’na verildiği’ iddiasıyla dava açtıklarını belirten Çelikel, Kilise Vakfı’nın tüzel kişilik problemi dolayısıyla dosyanın esasına ilişkin inceleme yapılmadan davanın reddedildiğini ancak Yargıtay’a itiraz ettiklerini ve incelemenin devam ettiğini söyledi. Çelikel, mezarlıkla ilgili yapılan işlemlerin takipçisi olduklarını da sözlerine ekledi.
Yeniköy’den Süme’ye tepki
Yeniköy Küd Dipo Surp Asdvadzadzin Ermeni Kilisesi Vakfı Başkan Yardımcısı Sevan Şeşetyan, Murat Süme’yle ilgili tartışmalara katıldı. İki vakıf daha önce de karşı karşıya gelmiş, karşılıklı iddialar mahkemeye taşınmıştı. Şeşetyan bu kez yazılı bir açıklama yaparak Süme’yle ilgili iddiaları yeniden gündeme taşıdı.
Açıklamada, 2011’de Yeniköy Kilisesi Vakfı’nın yaptığı seçimin iptali için Vakıflar Genel Müdürlüğü’ne verilen şikâyet dilekçesini ve ardından açılan davayı hatırlatan Şeşetyan, sürece dair bilgi vererek bir de soru yöneltti: “Yeniköy Küd Dipo Surp Asdvadzadzin Ermeni Kilisesi Vakfı seçimleri 11/12/2011 tarihinde yapılmıştır. Türlü iftiralarla düzenlenmiş bir dilekçe ile Murat Süme ve Arlin Küçükmatar tarafından Vakıflar Genel Müdürlüğü’ne 48 şüpheli imza ile şikayet edilmiş ve seçimin iptali için müracaat edilmiştir; akabinde de seçimin iptali için dava açılmıştır. Açılan davanın seçimde hiçbir usulsüzlük bulunmadığı neticesi ile sonlanması sonucu 24/1/2014 tarihinde Yeniköy Küd Dipo Vakfı tarafından Murat Süme ve Arlin Küçükmatar için imzaların tek elden atıldığı ile ilgili olarak savcılığa suç duyurusunda bulunulmuştur. Kendi imzasını taklit edildiğini iddia eden Arlin Küçükmatar’a soruyoruz acaba 48 imzayı da kendisi mi attı yoksa Murat Süme mi attı?”
Şeşetyan, Yeniköy Kilisesi Vakfı olarak Murat Süme ve Arlin Küçükmatar hakkında 2014’te suç duyurusunda bulunduğunu da belirtti.
‘Cemaat zarara uğratıldı’
Şeşetyan açıklamasında Büyükdere Kilisesi Vakfı Başkanı Murat Süme’nin daha önce yaptığı işlemleri de hatırlatarak cemaatin zarara uğratıldığını belirtti.
Açıklamada, Büyükdere Mahallesi’nde 345 metrekarelik bir arasının 2012’de 200 Bin TL’ye satıldığı belirtilerek “Toplum vicdanını rahatsız eden bu satış niçin piyasa değerinin altında bir bedelle yapılmış ve vakıf zarara uğratılmıştır?” diye soruldu.
Yine açıklamada Sarıyer’de bulunan Sahag-Mesrop Okulu’nun da 500TL’ye kiraya verildiği belirtilerek “Bahsi geçen parselin yer ve büyüklük unsurları dikkate alındığında 500 TL gibi bir rakama, gayrimenkulü onarma şartı olsa dahi 20 yıllığına kiraya verilmesi son derece şaşırtıcı ve şaibelidir. Vakıf yönetimi burayı piyasa şartlarının altında kiraya vererek vakfı zarara uğratmıştır” ifadelerine yer verildi.
Şeşetyan, Vakıf yönetim kurulu üyelikleriyle ilgili de iddialarda bulundu.
“Vakıf yöneticilerinden Roni Süzme, Vartan Şenbağ, Aharon Küçükmatar istifa etmiş yerlerine yedek üyelerden Anayit Ağavni Sergut asil listeye alınmıştır; ancak gerek Anayit Ağavni Sergut gerekse asil liste üyelerinden Aret Şen (Avusturalya’da yaşamaktadır) daimi suretle yurt dışında yaşamakta iken Vakıf Karar Defteri’ne yurt dışında bulundukları tarihlerde imza atmışlardır. Aret Şen ve Anayit Ağavni Sergut’un yurt dışı giriş-çıkış tarihleri Türkiye Cumhuriyeti hudutları kontrol edilerek yapılan usulsüzlükler tespit edilmeli ve vakıf yöneticilerine gereken cezaların verilmesi, bu yönde kamuoyu vicdanını rahatlatılması için gerekmektedir.”
Şeşetyan ayrıca, “Büyükdere Surp Hırimsiyants Kilisesi Vakfı Başkanı Murat Süme 2009’da yapılan vakıf seçimleri sonucu yönetici olarak seçilmiştir. Seçildiği tarihte sabıka kaydı olduğu iddiası için adli sicil kaydı incelenmeli ve sabıka kaydı olan kişilerin ‘vakıf yöneticisi’ olmaları kanunen mümkün olmadığı için bu konudaki iddialara açıklık getirilmelidir” ifadelerini kullandı.
‘Ateşyan kefil olmuştu’
Şeşetyan, 2009’da Murat Süme’nin başkan seçildiği seçimlerle ilgili olarak ise Başepiskopos Aram Ateşyan’ın adını gündeme taşıdı. Şeşetyan “Bütün burada saydığımız ve daha saymadığımız birçok iddiayı dikkate almadan önce hatırlatmak isteriz ki 2009’da yapılan Büyükdere Surp Hırimsiyants Kilisesi Vakfı seçimlerinden önce Murat Süme’ye arkadaşı olan Aram Ateşyan kefil olmuştur. Türk Dil Kurumu sözlüğü kefili; birinin, borcunu ödemediği ya da verdiği sözü tutmadığı zaman onun yerine borcu ödemeyi ya da sözü yerine getirmeyi üstlenmiş olan kimse olarak açıklar. Kefil olan kişinin kefillikle ilgili taahhüdünü yerine getirme sözü toplumumuzda kefil kişinin namusu ve haysiyeti olarak kabul edilir. Murat Süme’nin toplumumuza verdiği bitmek tükenmek bilmeyen maddi-manevi zarar ve tahribatları da Aram Ateşyan’ın karşılamasını beklemekteyiz.”
Küçükmatar’dan Süme’nin iddialarına yanıt
Öte yandan geçtiğimiz günlerde yönetim kurulundan istifa eden Arlin Küçükmatar, Süme’nin “Beni tehdit ettiler” iddialarına karşı açıklama yaptı. Küçükmatar, şöyle konuştu: “Mezarlıkta inşaat yapıldıktan sonra Murat bize oradan ev vereceğini, orada kurulacak şirkette iş olanağı sunacağını söyleyerek daha bir çok vaatte bulundu. Eğer ben Kiliseden menfaat sağlamak isteseydim bunlardan vazgeçip istifa etmezdim. Eşime gelince, ben istifa edeceğime ve savcılığa suç duyurusunda bulunacağıma karar verdiğimde eşim bunları söylemek için Murat Süme’ye gitti. Süme, ‘Bir şey yapamazsınız’ diyerek eşimi kovdu. Ben kilise işlerine sadece faydalı bir şeyler yapmak için girdim ve bu kadar sene hiçbir menfaat beklemeden canla başla çalıştım. Beni tanıyanlar ne kadar temiz kalpli biri olduğumu bilir. Onu Allah’a havale ediyorum.”