Patrik seçimi sürecinde Müteşebbis Heyet seçim tarihini de içeren görüşlerini Temmuz ayı başında İstanbul Valiliği kanalıyla İçişleri Bakanlığı’na iletti. Sürecin ilerlemesi için İçişleri’nin bu yazıya bir yanıt vermesi ve önceki seçimler ışığında bir talimatname yayınlaması gerekiyor. Ancak Ermeni toplumu İstanbul Valiliği’nden geldiği söylenen mesajlar doğrultusunda kritik günler yaşıyor. Vali Vasip Şahin’in Müteşebbis Heyet’e itirazları olduğu yönündeki haberler 12 Eylül salı günü Patrikhane’de yapılan geniş katılımlı bir toplantıda ele alındı. Toplantıda Valiliğe gönderilen yazıya verilecek cevabın beklenmesi ve Ekim ayı başlarında alınacak sonuca göre hareket edilmesi görüşü ağırlık kazandı.
Agos’un geçtiğimiz hafta manşetten duyurduğu haberde İstanbul Valisi Vasip Şahin’in Ermeni toplumundan bazı isimlere “Müteşebbis Heyet’ten hoşnut değiliz. Bu heyetle seçim yapılmaz” mesajını ilettiği yönündeki iddialara yer verilmişti. Bu gelişmeleri ele almak üzere 12 Eylül salı günü Patrikhane’de bir toplantı düzenlendi. Değabah Karekin Başepiskopos Bekçiyan başkanlığındaki toplantıya Ruhani Kurul Başkanı Episkopos Sahak Maşalyan, Başepiskopos Aram Ateşyan, Surp Pırgiç Hastanesi Vakfı Başkanı Bedros Şirinoğlu, Karagözyan Yetimhanesi Vakfı Başkanı Dikran Gülmezgil, hayırseverler Aret Ergan, Hayk Aslanyan, Samatya Surp Kevork Kilisesi Vakfı Onursal Başkanı Melkon Karaköse, Ortaköy Vakfı Başkanı İskender Şahingöz, Nazar Büyüm, Yeniköy Kilisesi Vakfı’ndan Sevan Şeşetyan ve Müteşebbis Heyet üyelerinden Hosrof Köletavitoğlu, Tatyos Bebek, Sebu Aslangil katıldı.
Basına kapalı yapılan toplantı yaklaşık üç saat sürdü. Toplantı sonrasında herhangi bir açıklama yapılmadı.
Edinilen bilgilere göre toplantıda Valiliğin seçim sürecine dair itirazları aktarıldı. Valiliğin buna gerekçe olarak Müteşebbis Heyet’in bazı üyelerinin tutumunu gösterdiği belirtildi.
Yine edinilen bilgilere göre Değabah Bekçiyan Müteşebbis Heyet ile bir sorunu olmadığını söyledi.
Tartışmalara da sahne olan toplantıda Müteşebbis Heyet’in Temmuz ayı başında valiliğe gönderdiği ve seçim tarihi ile ilgili görüşlerine yer verdiği yazının sonucunun beklenmesi görüşü ağırlık kazandı. Bu yazıya Valilik tarafından Ekim ayı başlarında yanıt verilmesi bekleniyor. Valiliğin yanıt vermeme ya da olumsuz bir tavır izlemesi durumunda İstanbul Valisi ile bir görüşme yapılması görüşü ağırlık kazandı. Bu süre beklenirken randevu arayışına girilebileceği görüşü de dile getirildi. Söz konusu görüşmede Değabah Bekçiyan, Bedros Şirinoğlu ve Müteşebbis Heyet başkanı Sarkis Külegeç’in yer alması görüşü dile getirildi.
Toplantının ardından Agos’a konuşan Değabah Bekçiyan’ın danışmanlarından avukat Sebu Aslangil şunları söyledi:
"Toplantıda Değabah Bekçiyan net olarak 'Bir açmaz görüyorsanız izah edin beraberce çözüme varalım' dedi. Toplantı gergin bir havada geçti. Müteşebbis Heyet Valiliğe bir dilekçe vermiş durumda, cevap süreleri var, bu süre beklenecek. Devlet belki bir cevap üretecek. O cevabı bekleme görüşü ağırlık kazandı.
Müteşebbis Heyet yasal bir varlık. Heyetin varlığı hakkında bir şey söylenmemesi gerekir. Devlet eğer heyetin yazısına bir yanıt vermezse ret anlamına gelir. Peki o zaman nasıl olacak? Heyetin önünde seçenekler var. İşlem aleyhine dava açmak ya da başka bir çözüm üretme olanağı var. Bütün bu seçenekler o tarihte gözden geçirilecek ve izlenecek yol konusunda bir tartışma yapılacak.
Toplum içinde seçimin olmasını istemeyen bir görüş var. Bu görüş bir çözüm üretmiyor. Bu, seçim olmasın anlamına gelir. Sonuç olarak önümüzdeki ay devletin bir yanıt vermesi gerekiyor. Bu süre beklenecek ve gelişmeye göre aynı grup yeniden toplanıp durum değerlendirmesi yapacak."
Aslangil söz konusu haberlerin kaynağına ilişkin sorumuza ise şu yanıtı verdi:
“Devletin muhatabı yok mu, bu şekilde haber gönderiyor. Bize resmi yoldan gelen bir yazı yok. Dilekçemizi verdik bekliyoruz. Seçim döneminde olduğumuz için bu iddialar hep önümüze çıkıyor. Böyle bir şey varsa devletin resmi yazıyla iletmesi gerekir..”
Surp Pırgiç Hastanesi Vakfı Başkanı Bedros Şirinoğlu ise toplantıya ilişkin şunları söyledi:
“Ben devletin Müteşebbis Heyet’ten rahatsız olduğunu ve lağvedilmesi gerektiğini Değabah’ın yerinde kalıp gerekeni yapması gerektiğini ilettim. Toplantıda ufak tefek atışmalar da oldu,. Masanın tutumu, Müteşebbis Heyet üyelerinin tutumu canımı sıktı. Benim ağrıma giden konuşmalar oldu. Hoş olmayan şeyler oldu, devlete bu şekilde meydan okunmaz. Masada alınan karara her zaman saygım var, Değabah Karekin Bekçiyan Müteşebbis Heyet’in çalışmalarından memnun olduğunu, Müteşebbis Heyet’in lağvedilmeyeceğini söyledi biz de saygı duyduk. İlerleyen günlerde bizi neler bekliyor inanın tahmin edemiyorum. 30 Ağustos Zafer Bayramı’nda devlet bize tavrını gösterdi. Geçtiğimiz yıllarda resepsiyonlara hep davet edilirdik ancak bu sene sadece Ermeni Toplumu davet edilmedi. Benim davetiyem ise şahsım adına geldi. Bu davetiyenin gönderilmemesi bence başlı başına bir mesajdı.
Herkesin fikrine saygım var ama kavgacı bir tutum fayda yerine zarar getirir. Cemaat şunu bilsin ben Bedros Şirinoğlu olarak Ankara’ya gittiğim zaman kendi ailemle, şahsımla ilgili bir kuruşluk maddi manevi menfaat sağlamak için gitmemişimdir, hep cemaatim için gitmişimdir. Dün bir arkadaşımız toplantıda ‘sen kendi şahsi işlerini çözmek için gidiyorsun, sen cemaatin için bugüne kadar ne yaptın’ dedi. Bu konuşma benim çok ağırıma gitti. Ama o arkadaşa cevabım çok ağır olacak ve ben belgelerle konuşacağım. Ben 35 yıldır bu cemaatin içerisindeyim ve bu cemaatten bir kuruş menfaatim olmadı, olmaz da. Ben bugün konuşmuyorsam, cemaatim daha fazla parçalanmasın diye konuşmuyorum, ama zamanı geldiği zaman konuşacağım.”