Çoğu 80 yaşını aşmış olan Adanalı Yahudilerin hikâyesini belgesele dönüştüren Ayşe Acar ve Jozef Amado anlatıyor.
Türkiye’nin birçok şehrinde gayrimüslimlerin köklü bir tarihi var. Ancak, Yahudilerin ülkedeki geçmişleri 500 yıl öncesine dayansa da, Adana’daki Yahudi toplumunun geçmişinin köklü olduğu söylenemez. 1900’lerin başında oluşan Adanalı Yahudi toplumu, en yoğun nüfusuna Cumhuriyet’in kurulmasıyla erişti; Adana’da yaşayan Yahudilerin sayısı kısa sürede 300’ü buldu. Bugün ise bu nüfus 18 kişiden ibaret. Çoğu 80 yaşını aşmış olan Adanalı Yahudilerin hikâyesini belgesele dönüştüren Ayşe Acar ve Jozef Amado’yla, Kasım’da vizyona girmesi planlanan film hakkında konuştuk.
Adanalı Yahudileri çalışma fikri nasıl orataya çıktı?
Ayşe Acar: 12 yıldır Türkiye ve İsrail’deki farklı inanç grupları üzerine çalışıyorum. Daha önce, BBC de dahil olmak üzere birçok kanal için belgesellerde danışman olarak çalıştım. 2008’de kendim belgesel çekmeye başladım. Bugüne kadar hep bir arada yaşayan farklı inanç topluluklarını çalıştım. Bunlar arasında Müslümanlar ve alt grupları, Yahudiler ve alt grupları, Hıristiyanlar, Ezidiler var. Dolayısıyla dinî inançlar, benim sürekli olarak içinde bulunduğum bir alan. Şimdi Yahudiler üzerine yoğunlaştım. Daha önce İstanbul, Edirne ve Antakya’da Yahudiler üzerine çalışmıştım ama Adana’da Yahudi olduğunu bilmiyordum. Bir tanıdığım “Adana’da Yahudiler varmış” dediğinde inanmamıştım. Hemen Yahudi arkadaşlarımı aradım, onların da çoğu Adana’da Yahudi nüfusu olduğunu bilmiyorlardı, onlar da şaşırdılar. Bunun üzerine Adanalı Yahudiler hakkında bir belgesel çekmeye karar verdim.
Tanışmanız nasıl oldu?
Josef Amado: Güzel sanatlarda eğitim hayatıma devam ederken, kısa belgeseller çekiyordum. 2007’de hem arşiv olsun, hem de kayıt altında bulunsun diye kendi cemaatimin yani Adanalı Yahudilerin belgeselini çekmek için işe koyuldum. Proje istediğim gibi olmadı. Belgeselden kısa filme doğru evrildi, iki tane senaryo yazdık ama o da olmadı ve proje rafa kalktı. Daha sonra Ayşe’nin çalışmalarından haberim oldu. O beni aradı ve “Adana’daki Yahudilerle ilgili bir belgesel projem var, sen de bu konuda çalışmışsın” dedi. O şekilde tanıştık.
SÖYLEŞİNİN DEVAMINI OKUMAK İÇİN TIKLAYIN