Ekümenik Patrik Bartholomeos Heybeliada Ruhban Okulu’nun kapalı olmasına tepki gösterdi. Çözüm için her türlü desteğe açık olduklarını söyledi.
Türkiye’deki Hıristiyanların en önemli sorunların biri Ruhban yetiştirecek bir merkezlerinin olmaması. Ortadoks dünyanın en önemli okullarından biri Heybeliada Ruhban Okulu, 1844’te eğitime başlayan, dünyanın pek çok yerinde görev yapan din adamı yetiştiren bir okul. Türkiye’deki ‘tek din’ siyasetinin kurbanı olarak 1971’de kapatıldı.
Yıllardır açılması için çeşitli çağrılar ve girişimlerde bulunulmasına karşın halen açılması yönünde somut bir adım atılmış değil. Uluslararası kamuoyunda da sık sık gündeme gelen Ruhban Okulu, Türkiye’nin dini özgürlükler konusunda en sık eleştiri aldığı konulardan biri niteliği taşıyor.
Geçtiğimiz yıllarda okulun açılması için çeşitli temaslar yürütülmüş, dönemin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından okulun açılması konusunda hukuki bir engel olmadığı dile getirilmişti. Buna rağmen okulun açılması için hiçbir bir adım atılmadı.
Lozan’da tanınmış haklardan biri olmasına karşın Erdoğan yine başbakanlığı döneminde ‘mütekabiliyet’ vurgusu yapmış Atina’daki cami ve müftülük sorununa işaret etmişti. Atina’da Çipras hükümeti cami konusunda gerekli adımları atarak caminin inşaatına başladı. Buna karşın Ruhban Okulu konusunda halen adım atılmış değil.
Çağrı
Ekümenik Patrik Bartholomeos, pek çok platformda Ruhban Okulu’nun açılması çağrısını yineliyor. Son olarak Rum toplumunun gazetelerinden İHO’nun 40. yılı dolayısıyla düzenlenen etkinlikte konuyu yeniden gündeme getirdi.
Ekümenik Patrik Bartholomeos, “Bizi uykusuz bırakan sorunların başında Heybeliada Ruhban Okulu’nun 46 yıldır kapalı olması geliyor” dedi. Uluslararası anlaşmalara atıf yapan Bartholomeos,
“Tek amaç ve gayemiz vakıf ve kurumlarımızın işleyişidir. 25 yıldır bunu hedef edindik. Bir çoğunda başarılı olduk. Rumluğa hizmet tek arzumuzdur. Bizi düşüncesiyle uykusuz bırakan sorunların başında Ruhban Okulu geliyor. 46 yıldır kapalı olan Ruhban Okulu’nun tekrar faaliyete geçmesi en büyük arzumuzdur. Kanunlarına saygılı olduğumuz Türkiye devletinin, geçmişteki haksız uygulamalarla kapatılan Hıristiyanlığın bu önemli merkezinin açılması için çağrı yapıyoruz. Her türlü desteğe açığız. Okulun açılmasıyla kazanılmış haklarımızın uygulanması gerçeği yerine getirilecektir” diye konuştu.
Okulla ilgili en önemli gelişmelerden biri 2013’te yaşanmıştı. Gayrimüslim Vakıflara ait mülklerin iadesi kapsamında yapılan düzenlemeyle daha önce el konulan Ruhban Okulu’nun kompleksini oluşturan 190 dönümlük koruluk okulun bağlı bulunduğu Aya Triada Manastırı Vakfı’na iade edilmişti.
Açılmaya hazır
Okulla ilgili Rum toplumunun girişimleri devam ederken, okulun yeniden eğitime hazır hale gelmesi için gerekli çalışmalar da tamamlandı. Geçtiğimiz üç yıl içinde okulun mimari projeleri çıkartıldı, akademik programlar da hazırlandı.
3+2 yıl olarak Master seviyesinde bir eğitim vermesi planlanan okula her yıl yaklaşık 30 öğrencinin kabul edilmesi öngörülüyor. Okulun hali hazırda 150 kişilik kapasitesi var.
Okul ayrıca 80 binden fazla esere sahip kütüphanesi bulunuyor. Kütüphanede dünyanın en eski matbu kitapları arasında yer alan, Aristophanes'in komedilerinin 1484'de basılmış bir nüshası da bulunuyor.