Agos'un 30 Mart tarihli sayısında öne çıkan haberler, söyleşiler, dosyalar..
E-GAZETEYE ABONE OLMAK İÇİN TIKLAYIN
GÜNCEL
*Norveç Helsinki Komitesi İnanç Özgürlüğü Girişimi’nden Mine Yıldırım:
‘Toplumun dini önderini seçmesi güvence altında olmalıdır’
Türkiye Ermenileri Patrikhanesi’nin patrik seçim sürecine İstanbul Valiliği’nin yaptığı müdahaleye dönük tepkiler devam ediyor. Norveç Helsinki Komitesi İnanç Özgürlüğü Girişimi’nden Mine Yıldırım, din ve inanç topluluklarının özerkliğine dikkat çekerek, “Devlete düşen tarafsız kalmak ve Ermeni toplumunun kendi dini önderini seçmesi için tam bir özgürlüğe sahip olmasını güvence altına almak olmalıdır” diye konuştu.
* ‘Trump, Irak’ta azınlıklar özerk bölgesini destekleyecektir’
Amerika Mezopotamya Organizasyonu Başkanı David William Lazar, ABD Başkanı Donald Trump’ın hem seçim kampanyası döneminde aktif olarak çalışan hem de Trump’ın Ortadoğu danışman kurulunda yer alan bir isim. Lazar, hem Irak ve Suriye’deki Hıristiyan azınlıkların durumunu ve taleplerini hem de Trump’la birlikte değişen ABD’nin Ortadoğu ve göçmen politikaları hakkındaki sorularımıza yanıt verdi.
Ermenistan, bu pazar günü seçime gidiyor. Son anketlere bakılırsa iktidardaki Cumhuriyetçi Parti ile “Tsarukyan Koalisyonu’nun koalisyon kurması hayli muhtemel.
* Sınırları aşan Ermeni genç girişimciler
Genç Ermeni İşadamlarını buluşturan forumun ikincisi bu yıl Temmuz ayında Ermenistan’da düzenlenecek. Forumdan beklentileri Mikael Mikaelyan değerlendirdi.
*‘Gâvura vurur gibi basın’ polemiği
Genel başkanların düzenledikleri mitinglerin yanı sıra milletvekilleri de, partilerinin referanduma ilişkin tercihlerini hem halk toplantılarıyla hem sosyal medya duyurularıyla paylaşıyor. Bu paylaşımlar arasında bazı ırkçı ve ayrımcı ifadeler de yer alıyor. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun Suriyelilere ithafen kullandığı ayrımcı sözlere son olarak AK Parti Bursa Milletvekili Hayrettin Çakmak katıldı. Ancak Çakmak’ın hedefindekiler Suriyeliler değil, ‘gâvur’lardı.
*Türkiye'de patriklik seçiminde déjà vu
Ortadoğu Hırisitiyanları’nın toplumsal hayatı, Ermeni diasporası, Türk-Ermeni ilişkileri, Kafkaslar’daki etnik çatışmalar, Ermeni Kilisesi ve din araştırmaları konularındaki çalışmalarıyla tanınan Oxford Üniversitesi Doğu Araştırmaları Fakültesi öğretim görevlisi Dr. Hratch Tchilingirian, Türkiye Ermenileri’nin patrik seçim sürecine ilişkin bir yazı kaleme aldı. Asbarez’in internet sitesinde yayınlanan makaleyi, Cansen Mavituna’nın çevirisiyle sunuyoruz.
* ‘Agos Öğrencilerle’den tekrar merhaba!
Bu hafta Karagözyan Okulu öğrencileri Talar, Vanessa, Dença, Lara, Melik, Efe, Herman, Alen, ve Deni’nin haberlerinde su hakkından pilleri geri dönüştürmenin önemine, filmlerdeki kötü karakterlerin neden ilgi çekici olduğundan, çocuklara ‘tembelsin’ denmesinin sakıncalarına dair pek çok bilgi yer alıyor. Pek çok söyleşinin yer aldığı bu sayımızda ayrıca çocuklar 22. yüzyıldan beklentilerini de okuyucuyla paylaşıyor.
TOPLUM
* Ateşyan yine ‘dengeler’den bahsetti
Başepiskopos Aram Ateşyan hafta başında yazılı bir açıklama yaparak patrik seçimi konusunda yaşanan gelişmeleri değerlendirdi.
* Bekçiyan: Ateşyan “denge”yi açıklasın
Değabah Karekin Bekçiyan, Başepiskopos Aram Ateşyan’ın bu hafta başında yaptığı yazılı açıklamada bir kez daha devlet ile patrikhane arasında oluşan ‘dengeler’den bahsetmesi üzerine bir açıklama yaptı ve Ateşyan’ı o ‘dengeler’i açıklamaya davet etti.
* Bezciyan Ermeni Okulu’nda çifte kutlama
Kumkapı Bezciyan Ermeni Okulu, Okuma Bayramı ve Dünya Tiyatrolar Günü kapsamı altında iki etkinlik düzenledi. Öğrenciler bu etkinlikler kapsamında gösteriler hazırladılar, eğlendiler.
* Yerçekimi vertigoya meydan okuyor
Kelime anlamı ‘baş dönmesi’ olan vertigo, denge bozukluklarıyla gündeme gelen ve halk arasında yanlış bir şekilde ‘kristal oynaması’ olarak tabir edilen bir rahatsızlık. Asıl adı ‘Benign Paroksismal Pozisyonel Vertigo’ (BPPV). Bilinenin aksine, ilaçla değil, ancak özel egzersizlerle tedavi edilebilen bu baş dönmesi türünü, Kulak Burun Boğaz Uzmanı Op. Dr. Mircan Miroğlu’yla konuştuk.
KÜLTÜR SANAT
*Duvarları ayakta kalsa da hafızası çöken mekânlar
Çağrı Saray’ın Pilot’ta devam eden ‘Unutmanın Eşiği’ başlıklı sergisi, Dolmabahçe Sarayı, AKM, Haydarpaşa Garı, Sansaryan Han gibi mekânları ele alarak, kolektif belleğe odaklanıyor. Sanatçı, bu yapılar aracılığıyla geçmişin unutulmaya yüz tutmuş fragmanlarını gündeme taşıyor.
*“Beni etkilemeyen hiçbir şeyi fotoğraflamadım”
Ermenistanlı fotoğrafçı Yulia Grigoryants’ın, Gümrü Depremi’nden sonra şehirdeki yıkık dökük binalarda yaşam mücadelesi veren ailelere odaklanan serisi ‘Boşluğun Sakinleri’, 2017 Sony Dünya Fotoğraf Ödülleri’nin finalistleri arasında. Bugünlerde yarışmadan gelecek haberi bekleyen ve ‘Ermenistan’daki Ezidiler’ ve ‘Dağlık Karabağ’ adlı fotoğraf serileri üzerinde çalışmaya devam eden fotoğrafçıyla, ‘Boşluğun Sakinleri’ni ve çalışmalarını konuştuk.
*Harflerle inşa edilen bir oda: Written Room
Parastou Forouhar’ın 10 Mayıs’a kadar Pi Artworks’te ziyarete açık olan ‘Written Room’ adlı yerleştirmesi, çizim gibi ele alınan yazı aracılığıyla, mekânın katı kurallarını yerle bir ediyor.
ORTA SAYFA
*Zaven Biberyan ve şu bizim büyük yalnızlığımız
Zaven Biberyan’ın ‘Yalnızlar’ romanı, geçtiğimiz ay 4. baskısını yaptı. Aras Yayıncılık çağdaş Ermenice edebiyatın güçlü kalemi Biberyan’ın eserlerini Türkçe ve Ermenice olarak yayınlamaya devam ediyor. Bu külliyatın bir diğer önemli eseri ‘Angudi Siraharner’ (Meteliksiz Aşıklar) romanı da 55 yıl sonra okurla buluştu. Türkçesi de yolda. Türkiye’nin yakın tarihine farklı bir açıdan bakan ‘Yalnızlar’ı, Post. Dergi editörlerinden Dila Keleş kaleme aldı.
ARKA SAYFA
*‘Ani’nin UNESCO’ya girmesi başlangıç demek’
20 yıldır Kars ve Ani üzerine çalışmalar yürüten, bu yolda 2007 yılında Kars Kültür ve Sanat Derneği’ni kuran, kendisi de Karslı olan Vedat Akçayöz, akademik anlamda bir uzman değil belki, Ama Ani’nin sırlarına bu alanda çalışan çoğu uzmandan daha vakıf. Akçayöz, Kars kültürüyle ilgili çalışmalarının ardından yıllardır mağaralarını keşfe çıktığı Ani antik kentinin pek de gösterilmemiş bir yüzünü sunuyor okuyucuya. ‘Ani’nin Gizemli Yüzü’ isimli kitapta Akçayöz, yer üstüne gerekli alâkanın yeni yeni gösterilmeye başlandığı, henüz geçtiğimiz sene UNESCO dünya mirası listesine giren Ani’nin etrafını saran yüzlerce mağaraya ve yeraltı şehrine odaklanıyor.
Yüzüncü sayımıza ‘Aurora’ ile başlıyoruz. Hayatı, halkının tarih cetvelindeki en kara noktalardan biriyle kesişen ‘Aurora’, Ermenilerin yaşadıkları acının en hoyrat ve zorlu yanlarını kendi öyküsünde barındırıyor. Fatma Özkaya yazdı.
‘Eileen’, öyküleriyle ün kazanan Ottessa Moshfegh’in ilk romanı. Babası İran, annesi Hırvatistan kökenli olan Moshfegh’in ‘Eileen’i içeriği ve tarzıyla tam bir Amerikan anlatısı. Banu Yıldıran Genç yazdı.
Kuramsal kimyacı Addy Pross, ‘Yaşam Nedir? Kimyanın Biyolojiye Dönüşümü’nde kitaba adını veren ‘yaşam nedir?’ sorusuna verdiği özgün yanıtla dikkat çekiyor. Pross, “Yaşam olağanüstü karmaşık bir fenomen olmakla birlikte, yaşam ilkesi şaşırtıcı derecede basittir” diyor. Bürkem Cevher yazdı.
Kısa süre önce üniversiteden ihraç edilen Murat Sevinç ile Dinçer Demirkent’in ortak çalışması, ‘Kuruluşun İhmal Edilmiş İstisnası 1921 Anayasası ve Tutanakları’, yerel özerklik modelinin Cumhuriyet’in kuruluş dönemindeki serüvenine ışık tutuyor. Arsen Kocaoğlu yazdı.