Yurttaş Girişimi, Barış Bloku, Demokrasi için Birlik ve Diyalog Grubu, anayasa referandum süreciyle ilgili bir basın toplantısı düzenledi. Örgütler, HDP’nin çalışmalarını özgürce sürdürebilmesi, referandum çalışmalarını eşit koşullarda yürütebilmesi ve tutuklu milletvekillerinin serbest bırakılması çağrısı yaptı.
Yurttaş Girişimi, Barış Bloku, Demokrasi için Birlik ve Diyalog Grubu’nun bugün Point Otel’de düzenlediği basın toplantısında yazar Oya Baydar, sanatçı Zülfü Livaneli, bilim insanı Ayşe Erzan ve siyasetçi Levent Tüzel konuşmacı olarak katıldı.
Toplantıda, HDP Eş başkanı Figen Yüksekdağ’ın vekilliğinin düşürülmesi, referandum süreci ve bu süreçte HDP’ye yönelik baskılar ana gündem maddeleriydi.
Ortak basın toplantısında Barış Bloku, Demokrasi İçin Birlik, Diyalog Grubu ve Yurttaş Girişimi, HDP’nin çalışmalarını özgürce sürdürebilmesi, referandum çalışmalarını eşit koşullarda yürütebilmesi ve tutuklu milletvekillerinin serbest bırakılması çağrısı yaptı.
Yapılan ortak çağrıda, “hangi partiden, hangi siyasal çizgiden olursa olsun, demokratik hukuk devletini savunan her kişi ve örgütün; yasal bir parti olan HDP’nin çalışmalarını özgürce sürdürebilmesi, referandum çalışmalarını eşit koşullarda yürütebilmesi, tutuklu milletvekillerinin serbest bırakılması için sesini yükseltmesi gerektiğini düşünüyoruz. Hayırlarımızı demokrasiyi ama’sız savunabilmek için pekiştirelim” denildi.
Baydar: Bardağı taşıran son damlaydı
Oya Baydar da HDP Eş Başkanı Figen Yüksekdağ’ın vekilliğinin düşürülmesinin bardağı taşıran son damla olduğunu belirtti. ‘Sıra bana gelmez nasıl olsa düşüncesiyle kimseyi savunmayanlar tıpkı Hitler faşizminde olduğu gibi en son sıra kendilerine geldiğinde onları savunacak kimsenin kalmadığını göreceklerdir’ dedi.
Livaneli: HDP mecliste de saf dışı bırakılmak isteniyor
Diyalog Grubu adına konuşan Zülfü Livaneli ‘Biz çok kötü şeyler görmüş kuşağız ama bunun gibisini ilk defa görüyoruz. En kötüsü de bu süreçte halkın bir bölümünü diğer bölümüne karşı kışkırtan hareketler görüyoruz. Sanki bir silahla çatışma arzu ediliyor gibi. Bugün burada toplanmamızın sebebi demokrasiye, hukuk devletine olan bağlılığımız ve vicdanımızdır. Burada olmamızın sebebi toplumsal barış istememizdir’ dedi.
1920’den bu yana ilk kez bir siyasal parti genel başkanının milletvekilliğinin düşürüldüğünü hatırlatan Livaneli, uygulamanın Anayasa’ya aykırı olduğunu belirtti. Livaneli, yapılmak istenenin, “HDP’nin sadece referandum sürecinde değil, aynı zamanda Meclis’te de saf dışı bırakılması” olduğunu sözlerine ekledi.
Tüzel: Referandum halk iradesine karşı
Demokrasi için Birlik adına konuşan Levent Tüzel ‘Hepimizin ortak referans hukuki özgürlükler ve demokrasi bilincidir. Bugün yargı, siyaset, meclis ve tabi ki medya iktidarın esareti altındadır. Bütün bu güçler tek bir elde toplanıp demokratik muhalefeti sindirmek için devreye sokuluyor. Bugün bağımsız olmayan, adeta talimatlandırılmış bir yargı söz konusu ve ne kadar adil olduğu belli. Bunu HDP üzerinden acımasızca görüyoruz. Özgürlüklerimizin, ortak geleceğimizin, demokrasi hakkımızın referandum konusu yapılması olacak iş değil. Bu referandum aslında kendisiyle tezat olarak halkın iradesine karşıdır.’ şeklinde konuştu.
Erzan: Sadece HDP’ye değil, Meclise saldırı
Barış Bloku adına konuşan Ayşe Erzan ise ‘HDP Eş Başkanı Figen Yüksekdağın vekilliğinin düşürülmesi, mecliste 3. Parti konumundaki HDP’nin başkanlarının özgürlüğünün kısıtlanması, partiye yönelik saldırılar ve bu gibi olaylar sadece HDP üzerinden değil TBMM’nin tamamına yapılmış bir saldırı olarak algılanmalıdır. Bu TBMM’yi sakatlayan bir şeydir. Meclisin görevini yerine getirememesi demektir” ifadelerini kullandı.
Kerestecioğlu: En çok kadın sesi çıkaran partiyiz
Basın toplantısındaki konuşmacıların ardından, salonda bulunan HDP Milletvekili Filiz Kerestecioğlu da konuştu. Kerestecioğlu, iktidarın ve egemen toplumun kadfın sesine tahammülü olmadığını belirterek, ‘En çok kadın sesi çıkan parti olan HDP’nin, kadınların eşitlik, özgürlük amacıyla bu kadar çıkması endişe yaratıyor. Saldırıların güçlü bir nedeni de budur” dedi.