Mülteci meselesine dikkat çekmek üzere yaptıkları, fotoğraf ve buluntu eşyalardan oluşan yerleştirmeleri Fotoistanbul’da sergilenen Aykan Özener ve Yusuf Aslan’ın kapısını bu işi konuşmak için çalmıştık. İkilinin, festivaldeki sansür uygulamaları nedeniyle işlerini sergiden çekmeye karar verdiklerini açıklamaları ve bunun arkasında yatan nedenler, bu yazının, son zamanlarda benzerlerine sıkça rastladığımız bir sansür haberine dönüşmesine yol açtı.
Beşiktaş Belediyesi’nin desteğiyle 2014’ten beri her yıl düzenlenen uluslararası fotoğraf festivali Fotoistanbul, 1 Ekim’de kapılarını fotoğrafseverlere açtı. Yurtiçi ve yurtdışından toplam 56 fotoğrafçının çalışmalarının sergilendiği festival, sansür uygulamaları ve bir grup sanatçının bu uygulamalara gösterdiği tepkilerle gündeme geldi. Bu durum karşısında, organizasyonu yapanlar, Fotoistanbul’un Facebook hesabı üzerinden bir açıklama yayımlayarak, yaşanan gelişmelerden etkilenen sanatçılardan ve tüm Fotoistanbul dostlarından özür diledi.
Ne olmuştu?
Sinan Tuncay’ın, Fotoistanbul kapsamında Ortaköy’deki eski Yahudi Yetimhanesi'nde sergilenmesi planlanan işlerinden bazıları, mekân sahibi tarafından müstehcen bulundu ve baskılar sonucunda, açılışa birkaç saat kala sergi alanından kaldırıldı. Bunun üzerine, Tuncay, sosyal medya üzerinden şu açıklamayı yaptı: “Sansür, bireysel kaynaklı dahi olsa, ifade özgürlüğüne aykırıdır. Sanat, işte tam da bu sebepten var olmalı ve korunmalıdır. Festival ekibinin, bu sergi için harcadığı emeği iyi biliyorum fakat kalan işlerimi de, anlamsal bütünlüklerini tamamen kaybettikleri için üzülerek geri çekmiş bulunuyorum.” İşlerini festivalde sergilememe kararı alan sanatçı, 6 Ekim Perşembe günü yapılması planlanan konuşmayı da iptal etti. Sanatçı, açıklamasında “Bilgim dışında, bir bölümü sergi alanından kaldırılan işlerimin tamamı, tam tersine, bana hiç bir çözüm önerisi sunulmadığı için tarafımdan çekilmiştir” ifadelerine de yer verdi.
Festival yönetimi, aynı nedenle, Şahin Kaygun’un sergisini Yahudi Yetimhanesi’nden Ortaköy Kültür Merkezi’ne taşıdı. Bu sürece dair detayların ve alınan kararların sanatçılar ve kamuoyuyla açıklıkla paylaşılmaması tepkilere neden oldu.
Aynı mekânda, birlikte ürettikleri ‘Arda Kalan’ adlı bir yerleştirmeleri sergilenen Aykan Özener ve Yusuf Aslan, 10 Ekim’de yaptıkları ortak açıklamayla, sansüre tepki olarak Fotoistanbul’dan işlerini çekme kararı aldıklarını bildirdiler. Açıklamada şu ifadeler yer aldı: “Sansür gibi başımızın belası bir duruma gerekli tepkiyi, organizasyon ekibi, organizasyon sanatçıları-fotoğrafçıları ve dışarıdan fotoğrafçılar olarak bir araya hızla gelip ortak tepki gösterebilme becerisini gösteremedik. Bu durumdan, bu tepkiyi göstermeye kalkan bir gurup fotoğrafçının haklı tepki ve uyarısına anında duyarlılık gösterip, hemen açıklama yapma becerisini gösteremeyen organizasyon ekibi birinci dereceden sorumludur. Burada bizim de sorumluluğumuz açıktır. Kendi düzenlediği organizasyondaki davetli fotoğrafçıyı, rahatlatma, kamuoyu önünde ortada bırakmama ve gerekli düzeltmeyi hemen yapması gerektiği halde yapmayan organizasyon heyeti ne yazık ki sürekli ertelediği veya yaptığı yetersiz bir-iki açıklamayla kendisini ve biz festival fotoğrafçılarını zor durumda bırakmıştır.” Son âna kadar, organizasyonun gerekli açıklamayı yapmasını beklediklerini söyleyen ikili, mülteci sorununda farkındalık yaratmayı amaçlayan ‘Arda Kalan’ sergisini Fotoistanbul’dan çekme kararı aldı.
Yeterince hızlı karar alınamadı
Sanat yönetmenliğini Attila Durak’ın üstlendiği Fotoistanbul’dan, 11 Ekim’de bir özür açıklaması geldi: “Süreç içinde gelişen olumsuzluklar karşısında festival ekibinin yeterince hızlı karar alamaması ve çözüm bulamamasından kaynaklanan durumların farkındayız. Yaşanan gelişmelerden etkilenen sanatçılarımızdan ve tüm Fotoistanbul dostlarından özür dileriz.” Açıklamanın sonunda, “Bu yıl yaşadıklarımızı sanatseverlerin anlayışına ve izleyicilerimizin takdirine bıraktığımızı belirtmek isteriz” ifadesi yer aldı.
11 Ekim Salı günü Yahudi Yetimhanesi’ndeki sergileri tekrar ziyaret ettiğimizde, Özener ve Aslan’ın yerleştirmeleri, sanatçıların bu yöndeki talebine rağmen henüz mekândan kaldırılmamıştı. Sergi salonlarında kaldırılan eserlerin yerlerinde kalan boşluklar dikkat çekiyordu. Festivali düzenleyenlerin bundan sonra nasıl bir yol izleyeceği, özür açıklamasının ötesine geçerek sanatçılarla uzlaşma yolları arayıp aramayacağı, konunun detaylarını kamuoyuyla paylaşarak tartışmaya açıp açmayacağı merakla bekleniyor.