Dink cinayeti davasının dördüncü gününde dönemin Trabzon İl Emniyet Müdürlüğü İstihbarat Şubesi Müdür Yardımcısı Hasan Durmuşoğlu savunma yaptı. Bir sonraki duruşma 7 Kasım'a ertelendi.
Pazartesi günü başlayan Dink cinayeti davası sona erdi. Engin Dinç ve Faruk Sarı'nın ardından bugün dönemin Trabzon İl Emniyet Müdürlüğü İstihbarat Şube Müdür Yardımcısı Hasan Durmuşoğlu savunma yaptı.
İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesinde devam eden duruşmaya, tutuklu sanık Ramazan Akyürek, Tutuksuz sanıklardan Celalettin Cerrah, Sabri Uzun, Ahmet İlhan Güler, Ercan Demir, Reşat Altay, Hasan Durmuşoğlu katıldı.
Ayrıca Tamer Bülent Demirel, Osman Gülbel, Ali Poyraz, Ogün Samast ve Yasin Hayal, Şükrü Yıldız, Mehmet Ali Özkılınç SEGBiS aracılığıyla bulundukları cezaevlerinden duruşmaya katıldı.
Dink ailesi avukatlarından Hakan Bakırcıoğlu, Bahri Belen, Sabu Aslangil, İnci İşbulur, Emel Ataktürk Sevimli, Hülya Deveci ve sanık avukatları da duruşmaya katıldı.
Dink'in ismini duymamış
Dönemin Trabzon Emniyet Müdürlüğü İstihbarat Şubesi Müdür Yardımcısı Hasan Durmuşoğlu, savunmasını yaptı.
İstihbaratçı Durmuşoğlu ifadesinde Dink'in ismini dahi daha önce duymadığını belirterek, Yasin Hayal ve ilişki içinde olduğu Trabzon Jandarma görevlileri hakkında sorulan soruların hepsine, "Bilmiyorum, hatırlamıyorum" diye yanıt verdi. Durmuşoğlu daha önce kamu görevlilerine yönelik takipsizlik kararı verildiğini anımsatarak, "Aynı paralelde benim hakkımda da böyle olmalıydı" diye konuştu.
Hasan Durmuşoğlu ifadesinde, iddianamede hakkındaki suçlamaların doğru bilgi ve belgelere dayanmadığını öne sürdü.
Takipsizlik verilmeliydi
İddianamede operasyon yapılmaması ile ilgili kendine sorumluluk yüklendiğini anımsatan Durmuşoğlu, "Raporlar hazırladığında Trabzon'da görevlidir' denilmiş. Ben orada o sırada il emniyet müdür yardımcısı değilim. Benim bu anlamda sorumluluğum yok, bu yüzden görevi ihmal ettiğim söylenemez. Hatalı bir tespitten yola çıkılarak bu suçlama yapılmış. 2004'te Yasin Hayal'le ilgili süreçte Trabzon'da değildim. Operasyonu kimin yapacağı yönetmelikle belli. Ahmet İlhan Güler hakkında takipsizlik kararı var. Aynı paralelde benim hakkımda da böyle olmalıydı" diye konuştu. Hakkında haber raporlarının gizlenmesi suçlaması olduğunu ve bunun mesnetsiz bir suçlama olduğunu iddia eden Durmuşoğlu, "Bahsedilen 2 yazım var parafımın olduğu, bunların verilmediği iddia ediliyor ancak verildi" dedi.
Kitaptan öğrenmiş
Durmuşoğlu'nun çapraz sorgusu sırasında mahkeme başkanı, "Emniyet müdürünün haberinin olması gereken bir husus değil mi bu" diye sorması üzerine Durmuşoğlu, "Bugünkü veriler olsa öyle bir hassasiyet gösterilmesi gerekirdi. O günkü şartlarda o bilgi nasıl değerlendirildi bilmiyorum" diye yanıt verdi. Duruşma savcısının Erhan Tuncel'in Trabzon İstihbarat Şube'de 14 saat tutulduğundan bilginiz var mıydı" sorusuna Durmuşoğlu, "Kitaptan öğrendim. Benim de haberim yoktu o kadar saat tutulduğundan. Çünkü uzun bir zaman" diye yanıt verdi.
"Hatırlamıyorum, bilmiyorum, yapmadım"
Dink ailesi avukatlarından Hakan Bakırcıoğlu'nun "Başka haber kaynağınız var mıydı" sorusunu, "Bilmiyorum" diye cevapladı. Faruk Sarı ifadesinde istihbaratçıların katıldığı bir değerlendirme toplantısına katıldınız mı sorusuna ise "Hatırlamıyorum" diye yanıt verdi. "Trabzon C Büro amirliğiyle bilgi alışverişi var mıydı" sorusu üzerine "Bilmiyorum" dedi. "Yasin Hayal Trabzon TEM Şube'nin üzerinde çalışma yaptığı biri miydi" sorusunu ise cevaplamadı. "Jandarma ile bilgi paylaşımı yapar mıydınız" sorusuna "Ben yapmadım" diye yanıt verdi.
Dink'i duymamış
"Yasin Hayal'in ilişki içinde olduğu jandarma görevlileri ile ilgili bir çalışma yaptınız mı" sorusunu da, "Diğer görevlilerle ilgili böyle bir düşüncem yoktu o zaman" diye cevapladı. Avukat Bahri Belen'in "Daha önce Hrant Dink ismini duydunuz mu" sorusuna "Duymadım. Duymuşsam da dikkatimi çeken bir isim değildi" dedi.
Güler ve Cerrah savunma yapacak
Durmuşoğlu'nun savunmasının ardından Mahkeme Heyeti duruşmayı 7-8-10 ve 11 Kasım tarihlerine erteledi. Gelecek duruşmada
Ahmet İlhan Güler, Celalettin Cerrah ve Sabri Uzun'un savunmaları alınacak.
