İnsan hakları mücadelesinin sembol kurumlarından biri olan Diyarbakır Barosu, 9 Ekim’de seçime gidiyor. Baro, Tahir Elçi’nin katledilmesinin ardından yeni başkanını seçecek.
Güneydoğu’nun en büyük barolarından olan Diyarbakır Barosu, 9 Ekim’de yeni başkan ve yönetim kurulunu seçmek için sandık başına gidiyor. Aday başvuruları 8 Ekim Cumartesi akşamına devam edecek. Şimdiye kadar iki aday, yönetim kurulu listelerini açıklayarak seçim çalışmalarına başladı. Baro Başkanlığı için en güçlü adaylar Tahir Elçi döneminde yönetim kurulu üyesi olan ve halen baroda başkan vekilliği görevini yürüten Ahmet Özmen ve uzun yıllardır bölgede avukatlık yapan Mesut Beştaş.
‘Değerler bütünü’
Diyarbakır Barosu eski Başkanı Mehmet Emin Aktar, baronun kurulduğu günden bugüne kadar tutarlı bir çizgi izlediğini söyledi. Aktar, “Temel insan haklarını esas alan, kendi düşünmeyen herkesi esas alan bir anlayışı vardı. Kürt siyasetinden ve devletten, siyasetten bağımsız, toplumun vicdanını yansıtmaya çalışan, sözlerini, iddialarını belgelere dayandıran bir barodur. Sözlerinde tutarlılık yaşayan bir değerler bütündür. Topumun sözlerine, raporlarına değer verdiği bir barodur. Zaten toplumun vicdanını yansıtırken başkanı katledilmiş bir barodur” diye konuştu.
Baronun yeni seçilecek başkanı ve yönetim kurulunu önümüzdeki dönemde çok ciddi meselelerin beklediğine işaret eden Aktar, şunları söyledi, “OHAL şartları var. Çok sert biçimde, darbeye karşı diye sunulmasına rağmen Kürtlere dönük bir müdahale aracına dönüştürüldüğü görülüyor. Açık bir şekilde işkenceye olanak tanıyan uzun gözaltı süreleri, keyfi işten atmalar, keyfi tutuklamalar ve bunların bütünü yeni başkan ve yeni yönetimi bekleyen acil gündemler.”
Tahir Elçi cinayetinin aydınlatılmasının, vicdan sahibi olan herkesin meselesi olduğuna dikkat çeken Aktar, cinayetin aydınlatılması meselesinin de baronun öncelikli gündemlerinden biri olacağını söyledi.
Sembol kurum
Diyarbakır Barosu, 1015 avukatıyla bölgenin en büyük barolarından biri. 1927’de kurulan Baro, özellikle son 30 yılda, bölgenin en önemli sivil toplum kuruluşu olarak ne çıktı. 1988 ile 2002 yılları arasında yaşanan köy boşaltma ve yakma, işkence, faili meçhul cinayet ve zorla kaybetme vakalarına ilişkin bilgilerin toplanması, veri tabanına aktarılması, güvenlik güçlerinin uyguladığı şiddet karşısında mağdur ailelerin ve bu tür dosyalar üzerinde çalışan avukatların desteklenmesine yönelik çalışmalar yürüttü.
Yaşam hakkı ihlali oluşturan binlerce suçu aydınlatılması için yoğun çaba sarf etti, davaları üstlenerek takip etti. Davaları Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne taşıdı. Sadece Diyarbakır’da değil, bölgede ve ülke genelinde süren insan hakları ihlalleri ve ifade özgürlüğü davalarında da taraf oldu. Pek çok üyesi, insan hakları ihlallerinin sorumlularının yargılanması için dosyaları yargı önüne çıkartırken saldırıların hedefi oldu, öldürüldü.
Baro Başkanı Tahir Elçi, 28 Kasım 2015’te Sur ilçesinde Dört Ayaklı Minare önünde, kültürel varlıkların korunması talebiyle yapılan basın açıklamasının ardından çıkan çatışma sırasında öldürüldü. Elçi, 2012 yılından bu yana Baro Başkanlığı görevini yürütüyordu. Diyarbakır Barosu, 2016 yılı Uluslararası Hrant Dink Ödülü’nün de sahibi oldu.