80’lerin tanığı nesneler

Türkiye’deki üretim ortamını 80’li yıllarda dolaşımda olan nesneler aracılığıyla inceleyen ‘Tek ve Çok’ sergisi SALT Galata’da ziyarete açıldı. Sergi için düzenlenen basın tolantısında Vasıf Kortun ve Meriç Öner konuştu.

RUKEN CAN YAŞAR
HANDE KAPLAN

Eşyanın üretimi ve dolaşımına odaklanan, araştırma temelli bir sergi olan ‘Tek ve Çok’, 1955-1995 yılları arasında Türkiye’de yaşanan sanayileşmeyi nesneler aracılığıyla ele alıyor. Endüstri ürünlerinin ilk kez geniş bir alıcı kitlesiyle buluştuğu 80’li yıllarda dolaşımda olan nesneler arasından yapılan bir seçkiden oluşan sergide, dönemin üretim ortamına dair 26 hikâyeye yer veriliyor. Sergi, o yıllardaki sanat ortamına da farklı bir bakış getiriyor.

Tarihi maddi kültürün izlerini takip ederek irdeleyen ve bu tarihe dair anlatıları çeşitlendiren sergide, otomotiv, beyaz eşya, mobilya, oyuncak, kırtasiye, giyim, tekstil, gıda, züccaciye ve temizlik endüstrilerinden objeler ve hikâyeler bir araya getirilmiş. Endüstriyel ürünlerin geniş kitlelerle buluştuğu, eşya üretiminin yanı sıra erişilebilirliğinin de arttığı 80’ler dönemi çok katmanlı bir şekilde incelenmiş. Sergideki, Türkiye’nin üretim ve tüketim kültürene tanıklık etmiş nesneler, ziyaretçileri kendilerine ayrılan bir masada kendi ‘özgün kopyalarını’ yaratmaya davet ediyor.

Serginin basın toplantısında SALT Araştırma ve Programlar Direktörü Vasıf Kortun şunları söyledi: “‘Tek ve Çok’ 1980›ler ve sanat kullanımları bağlamında gelişti. Bu projeye başlarken 80›lerin kritik önemini göz önünde bulundurduk. Sovyetler Birliği›nin çökmesi, Berlin Duvarı›nın yıkılması, internet kullanımının ortaya çıkması, daha önce başlayan neo-liberalizmin iyice hız alması, paranın sadece güçlü elde toplanması gibi gelişmeleri kapsayan, çok yönlü bir dönem... Biz tarihle, bugünle ve biraz da gelecekle ilişkili olduğu için ilgileniyor, ona bu yüzden bakıyoruz. Tarihi biraz da araçlaştırıyoruz.”

Projenin araştırma ekibinden Meriç Öner ise yaptıkları çalışmayı şu sözlerle özetledi: “80’lerde kritik olanın ne olduğu sorusunun cevabını yakalamaya çalıştık. Bu bir araştırma sergisi. Bir kısmını gururla bir kısmını da utançla hatırladığımız çoğu yargıdan uzaklaşarak 80›li yıllara bakmak nasıl olur diye düşündük. Bunun üzerine, kritik ve diğerlerinden ayrılan bir nokta olan üretimi fark ettik. Üretimin, birçok farklı katmanı bir araya getirebildiğini gördük”

Çeşitli kurumlar, danışmanlar, akademisyenler ve öğrencilerin katkılarıyla hazırlanan ‘Tek ve Çok’ sergisi, 13 Kasım’a kadar SALT Galata’da ziyaretçilerini bekliyor. Proje kapsamında, 24 Eylül - 12 Kasım arasında üç yürütücü, 12 üniversite öğrencisi ve uzmanların katılımıyla SALT Galata’da yapılacak ve sonuçları sergiye dahil edilecek olan ‘Çoklukta Tekillik’ atölyesi için başvurular 12 Eylül’e kadar devam ediyor. 21 Eylül - 2 Kasım arasında ise, oditoryumda, aralarında Metin Erksan’ın ‘Gecelerin Ötesi’, Ertem Göreç’in ‘Karanlıkta Uyananlar’ ve Atıf Yılmaz’ın ‘Tarihli Amele’sinin de bulunduğu bir film seçkisi gösterilecek. Sergi ve paralelindeki programlarla ilgili ayrıntılı bilgi için: saltonline.org

Kategoriler

Kültür Sanat