Kabataş’ta ‘Martı Projesi’ oldubittiyle başlıyor

İstanbul Büyükşehir Belediyesi 28 Temmuz itibariyle, ‘Martı Projesi’ inşaatı gerekçesiyle Kabataş’taki tüm ulaşım seferlerini durduracak. İstanbul ve Beyoğlu Kent Savunması ile yaşam alanı savunucuları Kabataş İskele Meydanı'nda imza kampanyası başlattı. Yaşam hakkı savunucuları ve uzmanlar, hukuksuz projenin amacının inşaat rantını beslemek olduğu görüşünde.

İstanbul Kent Savunması ve Beyoğlu Kent Savunması, İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin 28 Temmuz'da başlatacağı ve ‘Kabataş Meydan Düzenlemesi Transfer Merkezi İnşaatı’ adıyla duyurduğu ‘Martı Projesi’nin durdurulması için hem internet üzerinden hem de stant açarak bir imza kampanyası başlattı. 11 Temmuz’da başlayan imza kampanyasında toplanan imzalar iki haftanın sonunda Belediye’ye teslim edilecek. Belediye ise proje çalışması esnasında Kabataş’taki vapur, motor ve deniz otobüsü seferlerinin başka iskelelerden yapılacağına dair bir açıklama yaptı.

Projeye yönelik tepkiler büyürken Beyoğlu Kent Savunması’ndan Deniz Özgür, başlattıkları iki haftalık imza kampanyasına ilginin yoğun olduğunu söyledi.

Belediyenin proje hakkında kendilerine bilgi vermeyerek, oyaladıklarının altını çizen Özgür, “İBB’ye, Beyaz Masaya hem resmi başvuruda bulunduk hem de sosyal medya üzerinden bilgi edinme noktalarından sorular sorduk. Fakat herhangi bir cevap alamadık. Neticede “henüz böyle bir çalışmamız yoktur. Yakın bir zamanda sorularınıza cevap verilecektir” dendi ve sonunda hiçbir sorumuza cevap verilmeden sahile projenin yapılmasıyla ilgili bu tabelalar kondu” dedi.

‘Beton yığını’

Kabataş’ın deprem bölgesi olduğunun altını çizen Özgür, denizi doldurmanın ciddi sıkıntılar yaratacağını söyleyerek, “Gezi Parkı’nı biliyoruz, yayalaştırma denilerek beton yığını haline getirdiler. Kabataş’a da bunu yapmaya çalışıyorlar. Burası tarihi bir bölge olduğu için bu tarz büyük müdahalelerin derin etkileri olur” dedi.

Projede hukuksuzluklar olduğunu da söyleyen Özgür, “normalde bir plan değişikliği olduğu zaman onaylandıktan sonra askıya çıkması gerekir ki meslek örgütleri, STK’lar, dernekler ve halk o projeyi görsün ve itiraz edecekleri noktaları varsa tespit edip gerekli yerlere başvursun. Bu proje askıya çıkarılmadan, tarihi sit alanı olduğu için koruma kurulundan onay alınması gerekirken bu onay alınmadan inşaat başlıyor.” Özgür, ayrıca projenin Çevresel Etki Değerlendirme(ÇED) raporu ve Koruma İmar Planı’nın olmadığını da belirtti.

Amaç: Rant

Yıldız Teknik Üniversitesi Ulaştırma Anabilim Dalı emekli öğretim üyesi Prof. Dr. Zerrin Bayraktar ise, belediye tarafından raylı sistem, deniz ve kara ulaşım sistemlerinin aktarma merkezi olarak sunulan projenin asıl amacının bu olmadığı görüşünde. Büyük bir inşaat faaliyetine gerek olmadan özel araç trafiğinin minimuma indirilerek ulaşım sorununun çözülebileceğini söyleyen Bayraktar, “Yapılmak istenen ise 83 bin metrekarelik yapıların bulunduğu bir beton alan inşaatıdır. Yayalar ile ulaştırma araçları arasındaki trafik düzenlemesinin sağlanması için deniz dolgusuna ihtiyaç yoktur. Yapılmak istenen devasa bir yapı ile inşaat rantının devamını sağlamaktır. Mevcut iskeleler akılcı bir proje ile yenilenebilir.”

Bayraktar, Dolmabahçe ile Fındıklı arasında yapılması planlanan, kara trafiğinin yer altına almayı amaçlayan projenin de gösterdiği gibi amacın karayolu ağırlıklı bir plan hazırlamak olduğunu söyledi, “Kabataş konumu gereği Boğaz'ın tarihi kıyı çizgisinin bir parçasıdır. Mimari açıdan nitelik taşımayan, yapay ve beton bir proje Kabataş'ın tarihi dokusuna zarar verecektir. Bu proje kesinlikle derhal durdurulmalıdır. Halkın yaşam ve ulaşım hakkı gasp edilemez” dedi.

İmza verenler ne diyor?
Kabataş vapur iskelesi önünde açılan imza kampanyası standında, kampanyaya imza vererek destek olan vatandaşlardan Ohannes Özaznavuryan, sık sık Kabataş iskelesini kullandığını belirtiyor. Projenin bu kadar acele yapılması nedeniyle mağdur olduklarını belirten Özaznavuryan, “bütün bu çabalar umarım sonuç verir. Daha önce birçok yerde ciddi mağduriyetler yaşattılar” dedi. Kampanyaya destek veren Rukiye B. ise ulaşımın artık kendisi için daha zor olacağını söylüyor: “Taksim'den Kabataş'a geçmek varken şimdi Eminönü veya Yenikapı'ya gitmem gerecek. Kaç milyon insanın kullandığı güzergah felç olacak. Yapılacak olan otopark, alışveriş merkezi vs. bizim çok ihtiyacımız olan şeyler değil. Benim anladığım kadarıyla, son dönemler gördüğümüz ihaleyle para aktarma süreci burada da işleyecek.”