Solist ve korist Sercan Gazeroğlu, Bauart Koro Okulu’ndan Koro Şefliği Sertifikası aldı. Gazeroğlu’yla çalışmalarını ve geleceğe yönelik planlarını konuştuk.
Bugüne kadar solist ve korist olarak çok sayıda projede yer alan, İstanbul Devlet Opera ve Balesi sanatçısı, bariton Sercan Gazeroğlu, koro şefliği sertifikası aldı. Bahçeşehir Üniversitesi ve Koro Kültürü Derneği işbirliğiyle kurulan BAUART Koro Okulu’nun sertifika programını Haziran ayında tamamlayarak 11 Haziran’daki kapanış konserine katılan Gazeroğlu, koro şefi olarak yeni projelerini hayata geçirmeye hazırlanıyor.
“Çocukluğumdan beri hep koroların içindeyim” diyen Gazeroğlu, müzik alanındaki ilk çalışmalarına sekiz yaşındayken katıldığı Sayat Nova Korosu’nda başlamış. O günden beri de müzikal yolculuğunu kesintisiz sürdürmüş. Bir süre Üsküdar Musiki Cemiyeti’nde eğitim aldıktan sonra kompozitör Jirayr Arslanyan’la çalışmaya başlayan Gazeroğlu, “Arslanyan’la üç sene süren çalışmalarımız beni tamamen klasik müziğe yönlendirdi” diyor. 2007 yılında İstanbul Üniversitesi Devlet Konservatuvarı’nda gördüğü opera öğrenimini tamamlayan sanatçı, 2013’te Lusavoriç Çocuk Korosu’nu çalıştırmaya başlamış ve bu esnada koro şefliği eğitimi almaya karar vermiş. Bunun üzerine de yolu BAUART Koro Okulu’na düşmüş.
Yeni bir koro hayali
Altı ay süren sertifika programının kendisi için farklı bir deneyim olduğunu söylüyor Gazeroğlu. “Rezonans Oda Korosu’nun şefi Burak Onur Erdem ile Devlet Çoksesli Korosu Sanat Yönetmeni ve Şefi Cemi’i Can Deliorman’ın da aralarında olduğu hocalar eşliğinde altı ay eğitim aldık. Koro nasıl çalıştırılmalı, koronun düzeni nasıl sağlanmalı, koro şefi performanslara nasıl hazırlanmalı, koristin motivasyonunu yüksek tutmak için neler yapmalı... gibi ana noktaların tartışıldığı derslerin yanı sıra Barok müzik, mikrofonlar ve ses tekniği, konser planlaması gibi konular üzerine seminerlere katıldık.”
Şeflik konusunda kendini geliştirmeye kararlı olan Gazeroğlu, katıldığı eğitimi nedeniyle ara vermek zorunda kaldığı Lusavoriç Çocuk Korosu’nu çalıştırmaya devam edeceğinin ve koro için yeni bir repertuvar oluşturacağının haberini veriyor. Yeni fikirleri de var: “Gomidas Vartabed Korosu oluşturmak üzere bir proje hazırladım. Bunu hayata geçirmek için çalışacağım. Bu yıl, Gomidas’ın 80. ölüm yıldönümü vesilesiyle bir proje yapmayı düşünüyorum. Ayrıca hayalimde, Ermeni toplumunun tüm çocuk korolarının bir araya geldiği bir konser düzenlemek var.” Çocuklarla çalışmaktan keyif aldığını söyleyen Gazeroğlu, görünüşe göre bu yöndeki çalışmalarına azimle devam edecek.
‘AKM tekrar açılsın ve opera eski günlerine kavuşsun’
İstanbul’daki opera sahnelerinin kısıtlı olduğunu göz önünde bulundurduğumuzda, bu işi yürütmek zor olsa gerek diyor ve Gazeroğlu’na soruyoruz: Türkiye sanat ortamı bu alana gönül vermiş birini cesaretlendirecek imkânlar sunuyor mu? “Operaya ilgi duyan belirli bir kitle var. Onların desteğiyle bu sanatı icra ediyoruz. Tabii ki opera sanatını daha büyük konser salonlarında icra etmek hem sanatçı hem seyirci açısından daha iyi bir etki yaratacaktır. Diliyoruz ki AKM tekrar açılsın ve opera eski günlerine kavuşsun. AKM’nin kapatıldığı 2008’den beri Süreyya Operası çok sayıda performansa sahne oldu. Başka platformlarda da çalışmalar sürdürülüyor; ancak her sahne teknik açıdan opera sahnelemek için yeterli olmuyor.”
Söyleşimiz biterken bir temennisini dile getiriyor sanatçı: “Gün geçtikçe İstanbul’daki Ermeni cemaati korolarına katılım azalıyor. Bu korolara daha çok gencin katılmasını arzu ediyorum ki, toplumdaki müzikal ve sanatsal birikim aktarılabilsin.”
Sercan Gazeroğlu kimdir?
Müziğe Sayat Nova Korosu’nda başlayan Sercan Gazeroğlu, çalışmalarına Lusavoriç Korosu’nda devam etti. Lise yıllarında Timur Selçuk’tan solfej ve şan dersleri aldı. 2001- 2007 yılları arasında İstanbul Üniversitesi Devlet Konservatuvarı Opera Ana Sanat Dalı bölümünde öğrenim gördü. 2009’da, halen sanatçısı olduğu, İstanbul Devlet Opera ve Balesi’ne girdi. 2013’te Lusavoriç Çocuk Korosu’nu çalıştırmaya başladı. Hrant Dink Oratoryosu’nda, Maral ve Talar dans gruplarıyla yapılan konserlerde, Hermon Variş’in sahneye koyduğu ‘Hisseli Harikalar Kumpanyası’nda, İstanbul Üniversitesi Devlet Konservatuvarı’nın sahneye koyduğu ‘Carmen’ operasında görev aldı. Halen solist ve korist olarak görevine devam ettiği İstanbul Devlet Opera ve Balesi’nde çok sayıda opera ve çocuk oyununda yer aldı.