Merhaba,
Bu sayıya Joost Jongerden ve Jelle Verheij’in derledikleri ‘Osmanlı Döneminde Diyarbekir’de Toplumsal İlişkiler (1870-1915)’ ile başlıyoruz. Kitapta, Diyarbakır’ı kendi içinde bir bütün olarak odağa alan; sadece bir yer veya gruptan ziyade, gruplar ve sınıflar arası ilişkileri önemseyen; ‘çok-merkezli’ ve ‘çok-eylemli’ bir yaklaşımı benimsemiş ‘mikro’ çalışmalar bir araya getiriliyor. Kitaptaki yazıların ortak hedeflerinden biri, bölgenin tarihini sadece çatışan etnik kimlikler ve milliyetçilikler olarak görüp, geri kalanı ayıklayan bir tarih yazımından uzak durmak olarak belirlenmiş. Murat Cankara yazdı.
Nisan 2015’te yitirdiğimiz Galeano, yapıtları ile ‘dünyanın vicdanı’ olmayı sürdürüyor. Galeano’nun ‘Kadınlar’ı, her gün yeni bir kadın cinayetine uyandığımız zamanlarda, insanlık tarihindeki kadın katliamlarına geniş bir açıdan bakmamıza vesile oluyor. Galeano’nun hikâyelerinde Josephine Baker’dan Marilyn Monroe’ya, Jeanne d’Arc’tan Isadora Duncan’a, Emma Goldman’dan Rosa Luxemburg’a kadar pek çok kadın yer alıyor. Bürkem Cevher yazdı.
Yuriy Aşatoviç Petrosyan, ‘Sosyalist Açıdan Jöntürk Hareketi’nde ‘Yeni Osmanlılar’ ile Jöntürkler ve İttihat Terakki hareketi üzerinden Türk ulusal burjuvazisinin siyasal ve ideolojik bilincinin oluştuğu 1908 devrimine uzanan süreci ayrıntılı olarak inceliyor. Arsen Kocaoğlu yazdı.
2012 Nobel Edebiyat Ödülü’nün sahibi Mo Yan’ın ‘Değişim’i otobiyografik özellikler taşıyor. Bu uzun öyküde Mo Yan, Çin’in son 30 yılda geçirdiği değişimi anlatmaya kendi çocukluğundan başlıyor. Banu Yıldıran Genç yazdı.
Keyifli okumalar.
Ferda Balancar
ferda@agos.com.tr
