Merhaba,
Bu sayımıza İtalyan sinemasının ünlü yönetmeni Ferzan Özpetek’in ‘Sen Benim Hayatımsın’ı ile başlıyoruz. Yarı otobiyografik sayılabilecek bu roman sayesinde Özpetek’in filmlerinde de bolca yer alan, zamanla ailesi haline gelen dostlarının hayat hikâyelerine de konuk oluyoruz. Nayat Karaköse yazdı.
Ali Artun’un ‘Sanatın İktidarı: 1917 Devrimi, Avangard Sanat ve Müzecilik’ kitabının çıkış noktasını, “Rus avangardı, yakıp yıkmaktan bahsettiği müzeleri 1917 Devrimi’nden sonra ele geçirince ne yapmıştı?” sorusu oluşturuyor. Rus avangardı özelinde sanat iktidar ilişkisine odaklanan ve iki buçuk asır boyunca sanatın, sanat kurumlarının, müzelerin iktidarla nasıl bir ilişki içinde olduklarını ve onun tarafından nasıl belirlendiğini ele alan kitap, Osmanlı/Türkiye tarihi açısından da anlamlı. Murat Cankara yazdı.
Umberto Eco’nun yeni romanı ‘Sıfır Sayı’, okuyucuyu 2. Dünya Savaşı’nın puslu atmosferinden, Mussolini İtalya’sının karanlık sokaklarına doğru yolculuğa çıkartıyor. Kötü gazeteciliğin sınırlarını çizmeye çalışan Eco, geçmişten günümüze ‘kötü gazeteciliğin’ şantajla, yanlış yönlendirmeyle ve manipülasyonla nasıl hâlâ sürebildiğini gözler önüne seriyor. Can Ulusoy yazdı.
Keyifli okumalar.
Ferda Balancar
ferda@agos.com.tr
