EZGİ BERK
2001 yılında, ilk yayınlandığı günden itibaren çok satan olmuş, birçok fan sitesi kurulan ve kendi dilini yaratan Harry Potter serisi, bu defa yeni bir kitap stiliyle karşımızda. Büyük boy ve resimli! Ben Harry Potter’ın hiçbir zaman yalnızca çocuklar için olduğunu düşünmedim, tıpkı tüm çocuk kitaplarının görmek istedikten sonra yetişkinlere ne güzel dünyalar, yeni kapılar açtığını düşündüğüm gibi. Bu yeni baskı bizim bahanemiz olsun, içinden geçtiğimiz politik atmosfere, iyiyle kötünün savaşı olarak bir de Harry Potter aracılığıyla bakalım.
Bu kitabı sizlere şu yetişkin halimden bakarak değil de ilk çıktığı zaman okumuş 12 yaşındaki kitapkurdu ve heyecanlı çocuk halimden anlatmak isterim. Çünkü Harry Potter belki bana okumayı sevdiren ilk kitabım değildi, öncesinde zaten başka macera kitaplarıyla okumanın tadına varmıştım; ama bana bambaşka bir bakış açısı kazandırdığına, hayal gücümü beslediğine ve fantastik dünyaya inanmama neden olduğunu söyleyebilirim. Bu kitap üzerine yazmak bile başlı başına heyecan verici. Harry Potter okumak demek, sıradan hayatı bir kenara bırakıp olağanüstü bir dünyanın içine girmek ve yaşadıklarımıza, kendi dünyamıza bir de büyücülerin gözünden bakmak demek.
Buradan sonra Harry Potter serisinin ilk kitabı olan ‘Felsefe Taşı’yla ilgili biraz bilgi vereceğim: Harry, onu ve anne babasını hiç sevmeyen teyzesi, eniştesi ve yeğeni ile birlikte yaşayan ve 11. yaş günü yaklaşmakta olan bir çocuktur. Harry’yi o kadar sevmezler ki o, teyzesinin iki katlı evlerinin merdiven altındaki dolabında yaşar. Ama bu duruma nasıl gelindiğini anlamak için Harry’nin birinci yaş gününe gitmemiz lazım. Harry bir yaşındayken büyücülük dünyasını kasıp kavuran, büyücü olmayan herkesi öldürmeye yeminli karanlık büyücü Lord Voldemort’la karşılaşır. Önce babası, sonra da annesi Harry’yi korumaya çalışırken ölür. Herkesi öldüren, önünde hiçbir gücün duramadığı bu kötü büyücü tam Harry’yi öldürecekken yok olur, Harry’nin alnında şimşek biçimli bir yara izi bırakarak ortadan kaybolur. Hayatta teyzesinden başka kimse olmadığından Harry’yi bir notla birlikte teyzesinin evinin kapısına, bir sepet içinde bırakırlar ve büyücüler dünyası Lord Voldemort’un yok oluşu için kadeh kaldırır: Sağ kalan çocuğa!
İşte böylece henüz minicik bir bebekken ünlü olan Harry, tam on yıl boyunca, onbirinci yaş gününe dek teyzesinin evinde korkunç hor görülen, tüm olanlardan bihaber yaşar gider. Taa ki baykuşlar ona mektup getirene kadar. Elbette eniştesi bu mektupların Harry’nin eline geçmesine izin vermez; ama mektuplar Harry’ye ulaşana kadar baykuşların ısrarı devam eder. En sonunda tüm ev binlerce mektupla dolar, sonunda dev bir adam ona mektubu elden verir. Mektupta yazanlar aynen şöyledir:
“Hogwarts Cadılık ve Büyücülük Okulu Müdür: Albus Dumbledore (Merlin Nişanı, Büyük Usta, Yüksek Cadı, Baş Sihirbaz, Yüce Başbuğ, Uluslararası Büyücüler Konfed.) Sayın Mr. Potter, Hogwarts Cadılık ve Büyücülük Okulu’nda yerinizin ayrılmış olduğunu size bildirmekten mutluluk duymaktayız. Gerekli kitap ve gereçlerin listesi ilişikte sunulmuştur. Ders yılı 1 Eylül’de başlamaktadır. Baykuşunuzu 31 Temmuz’dan önce göndermenizi dileriz. Sevgilerimle, Minerva McGonagall Müdür Yardımcısı”
Eniştesi ne kadar uğraşsa da Harry’nin gelen devle –adı Hagrid- birlikte gitmesine engel olamaz ve Londra’daki Diagon Yolu’nda soluğu alırlar.
Tahmin edersiniz ki Harry, bizim bildiğimiz okullardan çok farklı bir dünyaya gidiyor! İçinde seçmen şapkası olan, Quidditch adlı efsane oyunu barındıran, merdivenleri yer değiştiren kocaman taş binada, sihirli gökyüzü tavanlı, tabaklardaki yemeklerin hiç bitmediği, parolayla girilen kapıların olduğu ve süpürgelerin üzerinde uçulduğu bir dünya bu! Ama bizim yaşadıklarımızla aynı olan şey, orada da iyilerin ve kötülerin olması. Bunlar arasında amansız bir mücadele olması, üstelik yok etme konusunda oldukça donanımlı kötüler bunlar.
Serinin bu ilk kitabında Harry Potter’la birlikte büyücülerin dünyasını tanıyoruz ve büyücüler için bile sıradışı bir maceranın içine dalıyoruz. Diğer kitaplarda git gide artacak heyecan ve karmaşıklaşacak bir mücadelenin kapı eşiği Felsefe Taşı. Jim Kay’in renkleriyle keyifli hale gelen bu resimli özel baskı ilk olarak kitap fuarında okuyucuya sunuldu. Yapı Kredi Yayınları, İngiltere’yle eş zamanlı olarak her yıl bir özel baskı yayınlayacağını duyurdu. Sağ kalan çocuğun peşinden sürüklendiğimiz bu kitabı yeniden okurken aklımda hep sağ kalmasını umduğum çocuklar vardı…
Harry Potter ve Felsefe Taşı
J. K. Rowling
Resimleyen: Jim Kay
Çeviri: Ülkü Tamer
Yapı Kredi Yayınları
256 sayfa.