HDP'li Meral Danış Beştaş, "Türklüğü aşağılamak" başlıklı TCK 301.maddenin kaldırılması için TBMM Başkanlığı’na yazdı.
Halkların Demokratik Partisi (HDP) Adana Milletvekili Meral Danış Beştaş “Türklüğü, Cumhuriyeti, Devletin kurum ve organlarını aşağılama” başlıklı Türk Ceza Kanunu’nun (TCK) 301. maddesinin kaldırılmasını istedi.
Bianet’te yer alan habere göre, Danış Beştaş, TBMM Başkanlığı’na yazdığı yazıda “Türk Ceza Kanunu’nun düşünce ve düşünceyi ifade hürriyeti önünde engel teşkil eden maddelerinden başlıcası da 301. maddesidir” dedi.
Dink cinayetini hatırlattı
TCK 301’in hak ve özgürlükler önünde büyük bir engel teşkil etmesinin yanı sıra düşünce ve ifade hürriyetini kullananları da hedef haline getirmesi ile tehlikeli de bir düzenleme olduğunu vurgulayan Danış Beştaş, Hrant Dink suikastini hatırlattı:
“Bu suç tipini ihlal ettiği iddiasıyla yargılanan kimselerin, yöneltilen suçlama nedeniyle henüz yargılama aşamasında, toplumun bazı kesimlerinin kabul edilemez tepkilerine hedef olduğu; maddenin, çağdaş ve demokratik bir toplumda kabul edilemez linç kalkışmaları için zemin hazırladığı biçiminde tezahür etmiştir.
“Bu durumun en acı örneklerinden birisine, yakın geçmişte Hrant Dink’in 301 inci maddesinden yargılanması vesilesiyle hedef gösterilmesinin ardından öldürülmesi olayı ile tüm Türkiye halkları şahitlik etmiştir. Hrant Dink hakkında verilen yargı kararı ile verilen cezayı, işlendiğini düşündüğü suçun karşılığı olarak görmeyen bazı kimseler, kendi ceza adalet anlayışlarıyla hareket etmekte, cinayet işlemekte bir beis görmemektedirler. Netice itibariyle madde hükmü içeriği itibariyle olduğu kadar yarattığı etki ile de son derece tehlikeli ve demokratik toplum yapısına aykırıdır.”
"Korku sopası olarak kullanılıyor"
Danış Beştaş, aynı maddenin hala “korku sopası” olarak kullanıldığını belirterek barış talep edilen bildiriye imza atan akademisyenlerin de bugün aynı maddeden haklarında soruşturma başlatıldığını hartırlattı, “Barış söylemini dile getiren akademisyenler 301 inci madde hükmü nedeniyle yargılanmalarının yanı sıra hem iktidarın baskı araçlarının kıskacına girmiş hem de üniversitelerde oda kapılarının çarpı işaretleri ile boyanmasından ötürü linç girişimlerinin odağı olmuşlardır” dedi.
Danış Beştaş, TCK 301 ile ilgili yargı kararlarında genellikle oybirliği ile bir karar verilemediğini, konunun uzmanı hukukçular arasında müşterek bir kanıya varılamadığını, açılan davaların da çoğunlukla beraatle sonuçlandığını, ancak, sırf dava açılmış olmasının bile bu suçtan yargılanmakta olan kimsenin toplumun bir kesiminin nezdinde suçlu sayılması için yeterli sayıldığını ifade etti.
Bu durumun, herkesin kesin hükümle mahkûm oluncaya kadar suçsuz olduğu yönündeki evrensel ve anayasal ilkeye aykırı olduğunu vurgulayan Danış Beştaş, TCK 301’in Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ndeki ifade özgürlüğü ihlali kararlarına da konu olduğunu hatırlatarak maddenin kaldırılmasını istedi.