Dink cinayeti davasıyla ilgili olarak haklarında iddianame düzenlenen 25 kamu görevlisinin önemli bir kısmı hakkında, tasarlayarak bir kişiyi öldürmeye yardım etmek, silahlı suç örgütü yöneticiliği veya silahlı suç örgütü üyeliği, resmî belgeleri yok etme, bir kısmı hakkında kasten öldürmenin ihmali davranışla işlenmesi ve bir kısmı hakkında da görevi kötüye kullanma suçlamalarının yöneltildiği de gelen bilgiler arasında.
Hrant Dink cinayetine dair soruşturmayı yürüten İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosu Savcısı Gökalp Kökçü tarafından, 25 kamu görevlisi hakkında 20.10.2015 tarihinde iddianame düzenlendi. Hrant Dink cinayeti davasının görüldüğü İstanbul 5. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davayla birleştirmek üzere hazırlanan iddianamede, 25 kamu görevlisinin yargılanması talep edildi ve iddianame onaylanmak üzere Başsavcılığa gönderildi.
Cerrah, Güler vs…
Yargılanması talep edilen kamu görevlilerinin arasında, Dink cinayetinin işlendiği tarihte görevli olan İstanbul İl Emniyet Müdürü Celalettin Cerrah, İstanbul İl Emniyeti İstihbarat Şube Müdürü Ahmet İlhan Güler, Trabzon İl Emniyet Müdürü Reşat Altay, Trabzon İl Emniyeti İstihbarat Şube Müdürü Faruk Sarı, İstihbarat Şube Müdür Yardımcısı Hasan Durmuşoğlu, İstihbarat Daire Başkanı Ramazan Akyürek, İstihbarat Daire Başkanlığı C Şube Müdürü Ali Fuat Yılmazer, Ali Poyraz; Dink cinayetine dair hazırlıkların yapıldığı tarihte görevli olan Trabzon İl Emniyeti İstihbarat Şube Müdürü Engin Dinç ile İstihbarat Daire Başkanlığı C Şube Müdür yardımcıları Osman Gülbel, Tamer Bülent Demirel’in de bulunduğu öğrenildi.
Haklarında iddianame düzenlenen 25 kamu görevlisinin önemli bir kısmı hakkında, tasarlayarak bir kişiyi öldürmeye yardım etmek, silahlı suç örgütü yöneticiliği veya silahlı suç örgütü üyeliği, resmî belgeleri yok etme, bir kısmı hakkında kasten öldürmenin ihmali davranışla işlenmesi ve bir kısmı hakkında da görevi kötüye kullanma suçlamalarının yöneltildiği de gelen bilgiler arasında.
Savcı Gökalp Kökçü tarafından düzenlenen iddianame onaylanmak üzere, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na sunuldu. İddianame, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından onaylanması durumunda, İstanbul 5. Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderilecek. İstanbul 5. Ağır Ceza Mahkemesi’nin iddianameyi kabul etmesi durumunda, kamu görevlilerinin yargılanması süreci başlayacak.
MİT’in konumu
Dink Ailesi avukatı Hakan Bakırcıoğlu, gazetemize daha önceki tarihlerde verdiği beyanlarında, cinayetten haberdar olan İstanbul İl Emniyeti ile İstanbul Valilik görevlilerinin koruma tedbirleri almadıklarını, Trabzon İl Emniyet Müdürlüğü ile Trabzon İl Jandarma Komutanlığı görevlilerinin Dink cinayetini tasarlayan örgüte yönelik operasyon yapmadıklarını, İstihbarat Daire Başkanlığı görevlilerinin ise koruma tedbiri alınması ile örgüte yönelik operasyon yapılması sürecini organize etmediklerini beyan etmişti. Bakırcıoğlu, MİT İstanbul ve Trabzon Bölge Başkanlığı görevlilerinin de koruma tedbiri alınması ve operasyon yapılması için gerekli bilgi aktarımı ve uyarıda bulunma yükümlülüklerini yerine getirmediklerini ve bahse konu kamu görevlilerinin Dink cinayetinin işlenmesini olanaklı hale getirmek için kasıtlı olarak yükümlülüklerine aykırı davrandıklarını söylemişti.