Akademisyenlerden ortak tavır çağrısı

Bir grup akademisyen, Ankara katliamı sonrası bir açıklama yayımlayarak, katliama ilişkin topluma ortak tavır alma çağrısı yaptı, “çoğulculuğa karşı süregelen organize saldırıların siyaset mecrasında ve sosyal medyada, bu katliam sonrasında acısını ifade edenlere karşı bile yönelmiş olması, bizi kaygılandırmaktadır” dedi.

Açıklamanın tamamı şöyle: 

"Biz aşağıda imzası olan akademisyenler,

10 Ekim 2015 tarihinde meydana gelen Ankara Katliamı hepimizde büyük bir sarsıntı ve derin bir üzüntü yaratmıştır. Halen sürmekte olan yasımızı tarifsiz bir acıyla yaşarken, tüm yurttaşlarımızla dayanışma içerisinde, düşüncelerimizi kamuoyuyla paylaşmak isteriz. 

Son aylarda yaşanan benzer saldırıların etkin soruşturmaya tabi tutulmamış olması çok açıktır ki, bu vahşetin yolunu açmıştır. Türkiye’de kurumların yurttaşların hak, talep ve güvenliklerini sağlamak bağlamındaki işlevlerini yerine getiremediklerini büyük bir üzüntüyle gözlemekteyiz. Bu bağlamda uzun bir süredir devam etmekte olan büyük sorunlar, son aylarda daha yakıcı bir görünüme ve endişe verici düzeye ulaşmıştır. Kamu düzeninden sorumlu olan hükümetin ve güvenlik güçlerinin bu sorumluluğa uygun hareket etmemesi acımızı ve endişelerimizi arttırmaktadır.  

Toplumumuzun barış ve demokrasi taleplerini ifade eden geniş kesimlerine yönelik bu saldırının, aynı zamanda tüm yurttaşların varlık ve geleceğine yönelik bir saldırı olduğunu düşünüyoruz. Tüm yurttaşlarımızın en azından yurttaşlık bilinciyle bu derin acıyı paylaşması ve hepimize yapılan bu saldırıya karşı tavır almasını beklemekteyiz. Bu zor ve acı günleri atlatarak, emeğin haklarına saygılı, barışçıl ve demokratik bir ülkede yaşama umudumuzu canlı tutmaya çabalıyoruz. Adalet ve özgürlük temelinde birlikte yaşam perspektifimizin hangi görüşten olursa olsun bütün yurttaşlarımızı kapsadığını özellikle belirtmek isteriz.

İnsan hayatına ve onuruna kasteden her türlü şiddetin karşısındayız. Demokrasi, her türlü görüşün tüm farklılıklarına rağmen barışçıl ifade edildiği, çoğulcu bir düzendir. Bu çoğulculuğa karşı süregelen organize saldırıların siyaset mecrasında ve sosyal medyada, bu katliam sonrasında acısını ifade edenlere karşı bile yönelmiş olması, bizi toplumsal barış adına kaygılandırmaktadır. 

Üniversiteler bu çoğulculuk içinde eğitim ve araştırma faaliyetlerini sürdürür. Biz aşağıda imzası olan akademisyenler olarak, bu anlayışın takipçileriyiz. Toplumda varolan her türlü görüş, üniversitelerimiz içinde öğrencilerimiz tarafından özgürce temsil edilmelidir.  Bu farklılıkların özgürce ve karşılıklı saygı ilkesi çerçevesinde barışçıl ifadesi, vazgeçemeyeceğimiz ilkelerden biridir.  

Tüm Türkiye’nin başı sağolsun. Ankara Katliamı’nda yakınlarını kaybedenlerin acılarını paylaşıyor, sabır ve metanet diliyoruz.

Adil Sehan Şahin

Ahmet Suerdem

Alan Duben

Anıl Sayan

Asu Aksoy

Avşar Gürpınar

Aydın Uğur

Ayhan Kaya

Ayhan Aktar

Ayten Zara

Banu Tomruk

Burcu Halacoğlu

Bülent Somay

Can Cemgil

Cemil Boyraz

Damla Okyay

Deniz Nebioğlu

Ece Akten

Elif Kendir

Emrah Altınok

Emre Altürk

Emre Erdoğan

Emre Gönen

Erhan Saka

Eser Levi

Esra Gökçen Akdağ

Ethem Özgüven

Evren Hoşgör

Fulya Akipek

Gencer Özcan

Gülhan Balsoy

Hale Bolak

Hilal Ekmekçi

İdil Işık

İhsan Bilgin

İlay Örs Romain

İnan Rüma

İpek Tan Çelebi

Itır Erhart

Kenan Çayır

Mehmet Ali Tuğtan

Meltem Yılmaz Şener

Meyda Yeğenoğlu

Miray Çakıroğlu

Murat Borovalı

Murat Dağlı

Narod Erkol

Nazan Aksoy

Nihal İncioğlu

Nurhan Yentürk

Ogan Yumlu

Ohannes Kılıçdağı

Ozan Kuyumcuoğlu

Ömer Turan

Pınar Uyan

Serda Selin Öztürk

Semra Horuz

Senem Aydın Düzgit

Sernaz Arslan

Sezai Ozan Zeybek

Süreyya Topaloğlu

Tansel Korkmaz

Tuğçe Çetin

Ümit Akırmak

Yaprak Gürsoy

Yelda Yücel

Yonca Demir

Zeynep Ozsoy

Zeynep Turan Hoffman

Kategoriler

Güncel İnsan Hakları



Yazar Hakkında