10 Ekim 2015'te Ankara Garı önündeki ‘Barış Mitingi’ne düzenlenen ve 102 kişinin hayatını kaybettiği, yüzlerce kişinin yaralandığı bombalı saldırının duruşması devam ediyor.
Bugün davanın 4. duruşması Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesinde başladı. Duruşmaya müştekiler, yakınları, tutuklu sanıklar ve avukatları ile çok sayıda müşteki avukatı katıldı. Duruşmayı CHP Ankara Milletvekili Şenal Sarıhan da takip etti.
Ankara Garı önünde 10 Ekim 2015'te düzenlenen bombalı saldırıyla ilgili davanın duruşmasında, yaralılara müdahale eden taksi şoförünün tanık yemini sırasında ayağa kalkmayan bazı sanıklarla müşteki avukatları arasında tartışma çıktı. Salondaki müştekiler ve yakınlarının tepki gösterip, su şişeleri fırlattığı sanıklar, jandarma eşliğinde salondan çıkarılarak duruşmaya ara verildi.
AA’da yer alan habere göre, duruşmada ilk olarak müştekiler Hamit Kurt, Suna Korkmaz, Özgür Benol, Yahya Hayta, Uğur Gümüşkaya, Murat Budak, Mürvet Akalın ve Berra Sancay'ın beyanları alındı. Müştekiler, sanıklar ile olayda ihmali, güvenlik tedbirlerinde kusuru olduğunu iddia ettikleri kamu görevlilerinden şikayetçi olduklarını söyledi. Bazı müştekiler terör saldırısının yaşandığı dönemde Başbakanlık görevini yürüten AK Parti Konya Milletvekili Ahmet Davutoğlu'ndan da şikayetçi oldu.
Tanık Dabanıyassı hakkında suç duyurusu talebi
Müştekilerin ardından, sanık Esin Altıntuğ'un Gaziantep'te bir gece evinde kaldığı "Tavukçu Cuma" lakaplı Cuma Dabanıyassı tanık olarak dinlendi. Tanık Dabanıyassı, kızının bir Kur'an kursu kermesinde tanıştığı sanık Esin Altıntuğ'un saldırıdan birkaç gece önce saat 23.00 sıralarında evine geldiğini, kocası evde olmadığı için korktuğunu ve küçük bebeğiyle kendilerinde kalmak istediğini söylediğini, bebeğe acıdığı için kendisinin de buna izin verdiğini söyledi.
Diğer sanıklardan sadece Mehmet Korkmaz'ı komşusu olduğu için tanıdığını ve onunla da sadece selamlaştıklarını öne süren Dabanıyassı, sanıklarla ya da saldırıyla ilgisi olmadığını, esnaflık yaptığını, Esin Altıntuğ'un yalan ifade ile kendisini terör örgütü DAEŞ mensuplarını Suriye'ye geçirmeye aracılık etmekle suçladığını savundu.
Bazı müşteki avukatları tanık Dabanıyassı'nın yalan ifade verdiğini, ifadelerinde çelişkiler olduğunu iddia ederek, sanık Esin Altuntaş'ın samimi ifadesinde, kendisi ile diğer örgüt mensuplarını görüştüren kişinin "Tavukçu Cuma" olduğunu, bu kişinin örgüt üyelerinin Suriye'ye de geçmesine de yardımcı olduğunu söylediğini anımsattı. Müşteki avukatları, tanık Cuma Dabanıyassı'nın tutuklanmasını, hakkında terör örgütü bağlantısı nedeniyle suç duyurusunda bulunulması ve iddianame düzenlenerek davaya sanık olarak katılmasını istedi.
Bunun üzerine Mahkeme Başkanı Selfet Giray, sanık Esin Altuntaş'a ifadesinin doğru olup olmadığını sordu. Sanık Esin Altuntaş, ifadesinde doğruyu söylediğini beyan etti.
Duruşma savcısı da tanık Dabanıyassı hakkında Gaziantep Cumhuriyet Başsavcılığına müzekkere yazılmasının ve hakkında suç duyurusunda bulunulmasını mütalaa etti.
Mahkeme Başkanı Giray, tanık Dabanıyassı'nın tutuklanması talebinin reddine, hakkında suç duyurusunda bulunulması isteminin de bu kişiyle ilgili soruşturma evrakının incelenmesinden sonra karar verilmesine hükmetti.
Duruşmada daha sonra terör saldırısının ardından yaralılara müdahale eden taksi şoförü Nihat Özdemir tanık olarak dinlendi.
Tanık Özdemir'in tanıklık yemini sırasında bazı sanıkların ayağa kalkmaması üzerine müşteki avukatları, durumu Mahkeme Başkanı Giray'a bildirdi. Tekrarlanan tanıklık yemini sırasında da bir sanık ayağa kalkmadı. Bu sanık ile bazı müşteki avukatları arasında tartışma çıktı. Karşılıklı tartışma üzerine, salonda bulunan müşteki yakınları sanıklara tepki gösterdi. Bazı müştekiler, sanıkların bulunduğu bölüme geçmeye çalışırken, sanıkların bulunduğu bölüme su şişeleri fırlatıldı.
Gerginliğin yatışmaması üzerine sanıklar jandarmanın kalkanları arasında salondan çıkarıldı. Duruşmaya ara veren Mahkeme Başkanı Giray, öğleden sonraki bölümünün seyircisiz yapılmasına hükmetti.
“Adalet Yürüyüşü’ne gidenleri buraya da bekliyoruz”
Ankara katliamı davası öncesi Ankara garı önünde basın açıklaması yapıldı.
Basın açıklamasına hayatını kaybedenlerin yakınları, katliamda yaralananlar, HDP Milletvekilleri Mithat Sancar ve Filiz Kerestecioğlu ile KESK ve bağlı sendikaların yöneticileri ile yüzlerce yurttaş katıldı.
Anmada konuşan 10 Ekim Barış ve Dayanışma Derneği Başkanı Mehtap Sakinci Coşgun, katliamın üzerinden 21 ay geçtiğini hatırlatarak, “Adalet ve hak mücadelemiz anlaşılmıyor. Halen bir anıt yapılmadı. Katliamı görmezden geliyorlar ve ayrıştırıyorlar. Artık dernek olarak inisiyatifi ele alıyoruz. Elimizden gelenin fazlasını yapıp, anıt yaptıracağız” dedi.
Katliamda yaşamını yitiren Mesut Mak’ın kardeşi Deniz Mak, Adalet Yürüyüşü’ne gidenlerin 10 Ekim anmalarına da katılması gerektiğini belirtti. Mak, “Biz de adalet istiyoruz, neden adalet yürüyüşünden kimse burada yok” diye belirtti.
Sultan Yıldız da, Suruç aileleri adına “Bu mücadeleyi sürdürdükçe adalet yerini bulacak. Bu düzen şunu unutmasın, davamızın peşini bırakmayacağız” dedi. Daha sonra söz alan HDP’li Kerestecioğlu, “Her mücadele taş taş üstüne koyuyor, birikiyor. Buraya anıt yapılsın istiyoruz, onlar anıtları yıkıyorlar. İnsan Hakları Anıtının etrafını çeviriyorlar. Bizim hafızımızı silmeye çalışıyorlar. Ancak biz unutmamaya devam edeceğiz” diye konuştu.
Katliamda hayatını kaybedenler için şiir okunmasının ardından kitle davayı takip etmek üzere Ankara Adliyesine yürüyüş yaparak geçti. Yürüyüşte katliamda yaşamını yitirenlerin fotoğrafları taşındı.
Adliyenin C Kapısı önünde kısa bir açıklama yapmak isteyen ailelere, polis tarafından valilik kararı gerekçe gösterilerek engel oldu. Polisin tavrı üzerine aileler “Bizi gözaltına alın, çok fazla uzatmayın” diye tepki gösterdi.
Kimlik kontrolünden sonra aileler, adliyeye giriş yaptı.