Bugün Cumhuriyet, Hürriyet ve Radikal’de çıkan haberlerde, Ankara katliamı soruşturmasına dair ayrıntılar yer aldı. Haberlerde yer alan bilgilere göre, günler öncesinden hazırlanan bombalı saldırıyla ilgili istihbarat 3 gün önce gelmişti; iki saldırgan hakkında da yakalama kararı vardı.
Hürriyet’t yer alan Fevzi Kızılkoyun imzalı haberde iki şüphelinin de görüntülerden tespit edildiği yazıyor.
Görüntü incelemesinde Alagöz ile Dündar’ın, özel bir araçla Gaziantep’ten Ankara’ya gelip Gölbaşı ilçesinde indikleri belirlendi. Yol kenarındaki duraktan bir taksiye binen canlı bombalar, miting alanına 10 dakika mesafede bulunan Balgat’taki bir kafeye gitti. İki canlı bomba, kahvaltı yaparak miting için toplanma saatini bekledi.
2 saldırgan daha sonra yine taksiye binerek, gar meydanına gitti. İkili, miting için alana yürüyen grupların arasına karışarak saldırı noktasına ulaştı. Ayrı noktalarda mitinge katılanların toplanmasını bekleyen şüpheliler, bir süre bekledikten sonra eylemi gerçekleştirdi.
Haklarında yakalama kararı vardı
Cumhuriyet’te yer alan Alican Uludağ’ın haberine göreyse, şüpheliler hakkında Adıyaman Sulh Ceza Hâkimliği üç ay önce yakalama kararı almıştı.
Suruç katliamcısı Şeyh Abdurrahman Alagöz’ün ağabeyi Yunus Emre Alagöz hakkında Adıyaman’da yürütülen IŞİD soruşturması kapsamında 23 Temmuz tarihinde, Ömer Deniz Dündar hakkında ise 26 Temmuz tarihinde yakalama kararı çıkarıldığı öğrenildi.
İki yıl önce BİMER’e şikayet edilmişlerdi
Öte yandan Radikal’den İsmail Saymaz’ın haberine göre şüphelilerden Ömer Deniz Dündar, ablası Fatma Dündar tarafından iki yıl önce Başbakanlık İletişim Merkezi’ne (BİMER) hem de Cumhurbaşkanlığı’na ihbar ve şikâyette bulunmuştu.
‘Kovuşturmaya gerek yok’ kararı
Yine Radikal’den İsmail Saymaz’ın haberine göre, Adıyaman'da "Dokumacılar" adlı IŞİD hücresinin lideri Mustafa Dokumacı ve kendisi gibi Suriye'de savaşan iki arkadaşı hakkında geçen yıl "El Kaide silahlı örgüt üyeliği" iddiasıyla dava açılmış, aynı soruşturma kapsamında aralarında Suruç bombacısı olduğu iddia edilen Şeyh Abdurrahman Alagöz ile Ankara bombacısı Ömer Deniz Dündar ile ikizi Mahmut Gazi Dündar’ın da olduğu 19 kişi hakkında kovuşturmaya yer olmadığına karar verilmişti.
Saldırı günler önce hazırlandı
Cumhuriyet Gazetesi’nden Fırat Kozok’un haberine göre, Ankara’dan bir grup IŞİD üyesi, Kilis’in Elbeyli ilçesindeki sınır köyüne gitti. Sınırın öte yakasındaki IŞİD militanları köye çağırıldı. Yapılan ilk görüşmenin ardından, militanlar tekrar Suriye’ye geçip, yanlarında canlı bomba olacak iki kişiyi getirdi. İki kişi Ankara grubuna teslim edildi. Canlı bombalar gece yarısı Ankara’ya getirildi.
İddialara göre, saldırının ayrıntıları günler öncesinden hazırlandı. Ankara’daki IŞİD militanları ile Suriye’deki yöneticiler arasında iletişim kuruldu. Yapılan hazırlıkların ardından Ankara’dan iki araçla gelen bir grup IŞİD’ci, Kilis’in Elbeyli ilçesindeki sınır köyüne doğru yola çıktı.
Buradan saldırı yapılacak alana yönelen militanlar, Emniyet Genel Müdürlüğü’ne 500 metre yakına kadar ulaştı ve saldırıyı gerçekleştirdi.
İstihbarat 3 gün önce gelmişti
Ankara’daki saldırıdan 3 gün önce ise mitinge yönelik canlı bomba veya bombalı saldırı olabileceği istihbaratının geldiği, saldırının Alagöz ve Dündar’ın da içinde bulunduğu 16 kişilik gruptan birileri tarafından yapılacağı bilgisi paylaşıldı. Gelen istihbarat doğrultusunda Ankara’da birçok noktaya operasyon yapılırken, saldırganlar bulunamadı.
Habere göre, Alagöz ve Dündar ile bağlantılı operasyonlarda Gaziantep’te saldırganları getiren araç sahibi, araç sürücüsü ile rehberlik yaptığı iddia edilen 3 kişi yakalandı. Ankara’da bu kişilerle ilgisi olduğu sanılan 2 kişi ile yine IŞİD bağlantılı 3 kişi olmak üzere toplam 8 şüpheli gözaltına alındı.
Polisin takibindeki şüphelilerin, UYAP ve GBT’de (Genel Bilgi Taraması) arama kayıtları olduğu da ortaya çıktı. Saldırganların canlı bomba eylemcisi olarak arandıkları bildirildi. Suriye’de IŞİD’e bağlı eğitim kamplarında bomba eğitimleri aldıkları değerlendirilen her iki saldırganın, terör nitelikli şahıs olarak arandıkları dönemde Adıyaman’daki aileleriyle görüştükleri, son 4 aydır kayıplara karıştıkları da öğrenildi.