Şırnak'ın Cizre ilçesinde valiliğin aldığı "sokağa çıkma yasağı" ve polis saldırıları ile başlayan çatışmalar 3. gününe girdi. HDP Heyeti incelemelerde bulunduğu bölgeyle ilgili bir açıklama yaparak, yaşanan hak ihlallerinin 90'ları aştığını belirtti. DİSK heyeti de bölgeye doğru yola çıktı.
Cizre'de PKK üyelerine yönelik operasyon gerekçesiyle sokağa çıkma yasağı devam ediyor. Nur ve Cudi mahallelerinde yoğunlaşan operasyonlarda DİHA’nın haberine göre kentte yaşamını yitiren sivillerin sayısı 6’ya ulaştı.
Dün, yoğun çatışmalar nedeniyle hastaneye götürülemeyen 35 günlük Muhammed Tahir Yaramış isimli bebek hayatını kaybetmişti. Bugün de Cudi Mahallesi'nde keskin nişancıların açtığı ateş sonucu yaralanan 18 yaşındaki Osman Çağlı adlı genç, hastaneye götürülemediği için kan kaybından yaşamını yitirdi.
Cizre'de sokağa çıkma yasağı nedeniyle İpekyolu'nda bekletilen araçların geçişini de kontrollü izin verilmeye başlandı.
'Hastanede bir doktor çalışıyor'
Cizre'de bulunan HDP' heyeti, ilçede yaşananlarla ilgili bir açıklama yaptı.
Cizre'de bir savaş hali yaşandığını ifade eden heyet "Polisin saldırıları sonucu halk cenazelerini ne hastaneye ne de mezarlığa götürememektedir. Cenazeler mahalle camisinde bekletilmektedir. Çünkü Cizre’de halk evlerinden dışarıya çıkamamakta, dışarıdan evlerine gidememektedir" dedi.
HDP heyetinde yer alan milletvekillerinden Aycan İrmez, Ayşe Acar Başaran, Enise Güneyli, Faysal Sarıyıldız, Ferhat Encü, Gülser Yıldırım, Leyla Birlik, Leyla Güven, Mahmut Toğrul, Mehmet Ali Aslan, Nursel Aydoğan, Sibel Yiğitalp, Ziya Çalışkan'ın yaptığı açıklamada, milletvekillerinin 24 saatlik engelleme sonunda Cizre’ye girebildiği vurgulandı, Cizre Devlet Hastanesi’ndeki gözlemlerini aktardı:
“Cizre Devlet Hastanesi’nde sadece bir doktor çalışabilmektedir. Diğer sağlık çalışanlarının bir kısmı can güvenliği nedeni ile ilçeyi terk etmiş durumdayken bir kısmı da çatışmalar nedeni ile hastaneye gelemiyorken nasıl oluyor da sağlık ihtiyaçlarının karşılanmasından gururla bahsedebiliyorsunuz?”
'Cenazeler mahalle camisinde bekletiliyor'
"Özel harekat polislerinin içerisinde cirit atmakta olduğu Cizre Devlet Hastanesi, Sayın Vali tarafından bir savaş üssüne dönüştürülmüş durumdadır. İki yurttaşımız kalp krizi sonucu, bir bebek hastaneye götürülemediği için, 10 yaşındaki bir kız çocuğu ile iki genç de silahlı yaralanma sonucu olmak üzere toplam 6 yurttaşımız yaşamını yitirmiş durumdadır."
"Polisin saldırıları sonucu halk cenazelerini ne hastaneye ne de mezarlığa götürememektedir. Cenazeler mahalle camisinde bekletilmektedir. Çünkü Cizre’de halk evlerinden dışarıya çıkamamakta, dışarıdan evlerine gidememektedir."
"Sait Çağdavul adlı yurttaşımızın cenazesinin Nur mahallesinde bulunan bir camide bütün gün 40 derece sıcağın altında özellikle bekletiliyor olmasını hangi ahlak ölçütüyle açıklayacağız?”
"Yakınları trafik kazasında ölen bir yurttaşımızın cenazesini morgdan alıp defnedememesi hangi yasanın amir hükümlerinde yazılıdır? Yaralıların mahallede bekletilip ölüme terk edilmelerini ve bütün bunlar olurken ambulansların geçişlerine izin verilmemesini hangi kutsal kitabın fıkhıyla açıklayacağız?"
"Yaralı polislerin tedavisi için sağlık personelinin kafalarına silah dayayarak çatışma alanına zorla götürülmesini olağan bir durumdan mı sayacağız?”
Özellikle Nur, Cudi ve Sur mahallelerinde elektrik ve su olmadığını, fırınların kapalı olduğunu ve insanların evlerinde mahsur olduğunu vurgulayan heyet, “Burada saymakla bitiremeyeceğimiz hak ihlalleri 90’lı yılları fersah fersah aşmış durumdadır” ifadelerini kullandı.
DİSK Cizre'ye hareket etti
DİSK Genel İş Sendikası'na bağlı bölge ve il başkanlarından oluşan heyet, incelemelerde bulunmak Cizre'ye doğru hareket etti.
"Barış emekçilerle gelecek" yazılı beyaz önlükler giyen emekçiler, Cizre'ye hareket etmeden önce sendika binası önünde açıklama yaptı.
Emekçiler adına DİSK Ege Bölge Temsilcisi Memiş Sarı kısa bir konuşma yaptı.
Savaşın faturasının emekçilere, işçilere, köylülere, öğrencilere kesildiğini belirten Sarı, "Bu savaş halkların savaşı değildir. Bu savaş sarayın savaşıdır. Biz, emekçiler olarak bu savaşı kabul etmiyoruz. Savaşa karşı yaşamı savunmaya, barışı savunmaya geldik. Biz emekçiler barış için buradayız Cizre'ye de barış için harekete geçiyoruz" dedi.
Sarı, Cizre'de yapacakları incelemelerin sonuçlarını kendi bölgelerinde Ege'de, Trakya'da ve Akdeniz'de açıklayacaklarını aktardı.
Çatışmalı süreçte sivil ölümlerin yaşandığına da dikkat çeken Sarı, "Diktatörler kendi savaşlarını çıkardığında olan masum halka oluyor. Savaşın faturası yoksul emekçilere çıkarılıyor. Kandil bombalamaları, Silopi'de, Cizre'de yapılan tüm saldırıları kınıyoruz. Emekçiler olarak barış bloğu içinde barışı tesis etmeye savunmaya devam edeceğiz" diye konuştu.
Açıklamanın ardından emekçiler araçlara binerek Cizre'ye doğru hareket etti.