Bugünlerde Azerbaycan’ın gündeminin ön sıralarında, ülkenin önde gelen insan hakları aktivistlerinin ve gazetecilerinin yargılanıp, birer birer cezaevlerine gönderilmesi var.
ZEYNEP KORKMAZ
Bugünlerde Azerbaycan’ın gündeminin ön sıralarında, ülkenin önde gelen insan hakları aktivistlerinin ve gazetecilerinin yargılanıp, birer birer cezaevlerine gönderilmesi var. Üstelik mahkemelerin verdiği kararlara bakılırsa, mahkûm edilen aktivistler ve gazeteciler uzun yıllar cezaevlerinden çıkamayacaklar.
STK’lara savaş
Aslında yıllardır İlham Aliyev’in baskıcı yönetimi, gazetecilere ve aktivisitlere göz açtırmıyor. Ama geçen yılın yaz aylarında bu süreç, daha da hızlandı. Bu yaz da ülkede ilk defa düzenlenen Avrupa Oyunları öncesinde yapılan seri tutuklamalar, Azerbaycan kamuoyunda çok büyük tepkilere neden olmadı.
Avrupa Oyunları öncesi aktivist Rasul Jafarov’un ve insan hakları savunucusu İntigam Aliyev’in yargılandığı davalar, hızla sonuçlandırıldı. Jafarov 6 yıl, Aliyev ise 7,5 yıl hapse mahkûm oldu.
Peşpeşe delilsiz mahkumiyetler
Avrupa Oyunları bittikten sonra ise yargılamalar hız kesmeden devam etti. 13 Ağustos’ta Bakü Ağır Ceza Mahkemesi, 59 yaşındaki insan hakları savunucusu Leyla Yunus’u 8,5 yıl, 60 yaşındaki eşi Arif Yunus’u ise 7 yıl hapis cezasına çarptırdı. Çiftin kızı Dinara Yunus, kararın açıklanmasından hemen sonra, annesinin ve babasının aslında ölüme mahkûm edildiğini yazdı. Dilara Yunus’a göre, ikisi de ciddi sağlık sorunları yaşıyor.
Araştırmacı gazeteci Hatice İsmayılova, Bakü yönetiminin hışmına uğrayan bir diğer isim. Geçen Aralık ayından tutuklanan İsmayılova hakkındaki suçlama, ‘intihar girişimine kışkırtma.’ Tural Mustafayev adlı bir vatandaş, İsmayılova’nın kendisini intihara kışkırttığı yönünde ifade vermişti. Gerçekse bir süre sonra anlaşıldı. Mustafayev, intihar girişiminde bulunmasının İsmayılova ile ilgisinin olmadığını itiraf etti. Ancak mahkeme, bu itirafı dikkate almadı. İsmayılova’ya bunun dışında, vergi kaçırma gibi suçlamalar da isnat edildi. Ne var ki, bu suçlamalarla ilgili olarak mahkemenin elinde hiçbir delil yok. Aslında Azerbaycan mahkemelerinin karar vermesi için delile de çok ihtiyaç yok. Yeter ki Aliyev yönetimi, bir aktivistin ya da gazetecinin susturulmasını istesin...