Hrant Dink cinayetine ihmali davranışla katıldıkları savıyla cezaevine konan polis memurları Ercan Demir, Özkan Mumcu ve Muhittin Zenit tutukluk durumlarının gözden geçirilmesi için mahkemeye çıkarıldı. Tutuklu polislerden Zenit, eski İstihbarat Dairesi Başkanı Ramazan Akyürek'i suçladı.
Hrant Dink’in öldürülmesine ihmali davranışla katıldıkları savıyla cezaevine konan polis Muhittin Zenit tutukluğunun gözden geçirilmesi için çıktığı mahkemede, eski İstihbarat Dairesi Başkanı Ramazan Akyürek’i suçladı. Cinayetten sonra müfettişlere ifade verdiğini ve bu işlemin ardından Akyürek’in kendisini çağırdığını kaydeden Zenit, “Müfettişlerin ne sorduğunu, onlara ne anlattığımı sordu. Ben de söyleyince benim yanımda alt kademede birisini aradı ve bu olaydan sonra benim tayinim İstihbarat Daire Başkanlığı’na çıktı. Akyürek beni kontrolünde tutabilmek maksadıyla benim herhangi bir resmi talebim olmadığı halde Ankara ’ya tayinimi çıkarmıştı” dedi. Zenit ayrıca, haber elemanı Erhan Tuncel’in cinayetin mimarı olduğunu kaydetti.
Dink’in öldürülmesine ilişkin ihmali bulunan kamu görevlileri hakkındaki soruşturma kapsamında, aralarında eski İstihbarat Dairesi Başkanı Ramazan Akyürek ve daireye bağlı C Masası Müdürü Ali Fuat Yılmazer’in de bulunduğu bir grup polis amiri ve memuru tutuklanmıştı. Cinayet öncesi ve sırasında Trabzon Emniyeti İstihbarat Şubesi’ne görevli Ercan Demir, Özkan Mumcu ve Muhittin Zenit de tutuklanan isimler arasında yer alıyor. Yaklaşık beş aydır cezaevinde bulunan bu üç isim, tutukluluğun gözden geçirilmesi amacıyla geçen 13 Temmuz’da İstanbul 10. Sulh Ceza Hakimliği’ne çıktı.
Zenit: Cinayetin mimarı, Erhan Tuncel
Radikal’den İsmail Saymaz’ın haberine göre, Zenit savunmasında, cinayetten önce haber elemanı Erhan Tuncel ile birçok kez görüştüğünü, Dink’in öldürüleceği istihbaratını Tuncel’den alıp F4 adlı rapora dönüştürdüğünü ve raporunda, Dink’in öldürüleceğini açıkça belirttiğini anlattı. Raporda yer alan “ses getirecek eylem” ifadesinin istihbarat dilinde “bombalama ve öldürme gibi büyük çapta olaylar” anlamına geldiğini kaydetti. Tuncel’in “inandığı davayı ve arkadaşlarını satan bir ajan” olduğunu savunan Zenit, şöyle devam etti:
“Ali Fuat Yılmazer, İstihbarat Şube Müdürümüz Engin Dinç’i aramış. O da Tuncel’i benim çalıştırdığımı, benim bilgi kaynağım olduğunu söylemesi üzerine Yılmazer beni aradı. Ben de bu bilgiler üzerine arşiv kayıtlarına göre araştırma yaparak, Erhan’la görüştüm. Tuncel aslında bilmesine rağmen benim tüm ısrarlarıma rağmen cinayeti işleyen kişinin ismini söylemiyordu. Tuncel’in cezaevinden çıktıktan sonra görüştüğü kişiler, askerle olan bağlantı ve görüşmeleri göstermektedir ki, bu cinayet olayının esas mimarı, günümüz itibariyle Erhan Tuncel’dir.”
Zenit cinayetten sonra müfettişler tarafından Trabzon’a çağrılarak ifadesinin alındığını söyledi. Aynı tarihte Bakanlar Kurulu’nun Trabzon’da toplandığını kaydeden Zenit, o dönemin İstihbarat Dairesi Başkanı Ramazan Akyürek’in de cinayetle ilgili olarak bu toplantıya katıldığını anlattı. Daha önceden tanımadığı Akyürek’in, müfettişlere ifade verdikten sonra kendisini yanına çağırdığını savunan Zenit, “Müfettişlerin ne sorduğunu, onlara ne anlattığımı sordu. Ben de söyleyince kendisi benim yanımda, zannedersem daha alt kademede birisini aradı ve bu olaydan sonra benim tayinim İstihbarat Daire Başkanlığı’na çıktı. Akyürek beni kontrolünde tutabilmek maksadıyla benim herhangi bir resmi talebim olmadığı halde Ankara’ya tayinimi çıkarmıştı” dedi.
Mumcu: Jandarma bildiği halde harekete geçmedi
Özkan Mumcu, Yasin Hayal’in Dink’i vuracağı istihbaratının alındığı Şubat 2006’dan kendisinin askere gittiği Ağustos 2006’ya kadarki süreçte Hayal’in telefonunun dinlendiğini, fiziki takibe alındığını, telefon sinyalleri incelenerek, “an ve an nerede olduğu” ve şehir dışına çıkıp çıkmadığının incelendiğini ifade etti. İçişleri Bakanlığı müfettişlerinin hazırladığı raporda, Trabzon Emniyeti’nin görevini yerine getirdiği yönünde tespitte bulunulduğunu kaydeden Mumcu, İstanbul İstihbarat Şubesi’ni suçlayarak, “Raporda, hedefin Dink’in olduğu ve hayati tehlikesinin olduğu kesin bir şekilde belirtilmiştir. Hayal’in böyle bir potansiyelinin olduğu açıktır. Trabzon tarafından verilen istihbaratın İstanbul İstihbaratı tarafından ciddi olarak ele alınması gerekirdi şeklinde tespitlere yer verilmiş olup bunlar da göstermektedir ki, benim herhangi bir ihmali davranışım yoktur” dedi. Mumcu ayrıca, Trabzon İl Jandarması’nın da cinayetten önceden haberdar olduğunu belirterek, “Hayal’in Dink’e yönelik eylem gerçekleştireceği, hatta bu eylemi kendisinin gerçekleştirmeyeceğini anlaması üzerine Ogün Samast’ı bu iş için yönlendirdiği bilgisi de verilmiştir. Buna rağmen jandarma görevlileri hiçbir şey yapmamıştır” dedi.