HDP Ankara Milletvekili ve İmralı heyeti üyesi Sırrı Süreyya Önder, AKP’yle yaptıkları koalisyon görüşmeleri sonrasında yaptığı açıklamada AKP-CHP koalisyonuna işaret etti.
Partilerinin adalet, barış ve demokrasi başlıklı üç temel yaklaşımı olduğunu söyleyen Önder, “AKP-CHP koalisyonunun bu üç başlığı içererek gerçekleşmesi durumunda HDP olarak yapıcı bir muhalefet olarak katkı sunacağımızı belirttik” diye konuştu.
Heyet adına sözcü olarak basın toplantısı düzenleyen HDP İstanbul Milletvekili Sırrı Süreyya Önder, "Başbakan Ahmet Davutoğlu'na ilkelerimize uyulması durumunda katkı sunucu bir muhalefet sunacağımızı belirttik" dedi. Önder, "İlkesel başlıklarımız adalet, barış, demokrasi..." ifadesini kullandı. Sırrı Süreyya Önder konuşmasının devamında "HDP'ye koalisyon teklifi gelirse kurullarımızda değerlendiririz" dedi.
"Demokrasi ve silah HDP'nin asla kabul etmediği bir şeydir" diyen Önder, "Demokrasi yükseldikçe silah azalır" diye konuştu.
Sırrrı Süreyya Önder, AKP heyetine, "ülke ve milletin menfaatleri için en hayırlı koalisyon modelinin AKP ile CHP'nin ile yapacağı bir koalisyon olduğunu" ilettiklerini söyledi.
HDP heyetinin açıklamasından satır başları şöyle:
Karşılıklı görüş alışverişinde bulunduk. Partimizin yaklaşım ve önerilerini paylaştık. Sayın Başbakan da kendi düşüncelerini açıkladı. Başta 7 Haziran sonuçlarının değerlendirmesi olmak üzere, izleyecekleri yol ve yöntemleri bizimle paylaştılar. Koalisyon ayrı bir başlık olarak ele alındı. Partimizin adalet, barış ve demokrasi başlığı altındaki 3 temel ilkesel duruşumuzu aktarma imkanı bulduk.
Bir Ak Parti ve CHP koalisyonunu bu üç başlık altında gerçekleşmesi doğrultusunda bu yapıya yapıcı bir muhalefet tutumu alacağımızı belirttik. Başbakan da koalisyon ve diğer teme meselelerimiz hakkındaki fikirlerini paylaştık. Temaslarımız gerektikçe sürmesi, kesintiye uğramaması konusunda mutabık kaldık.
Bu ülkedeki hükümetin oy kaybı, tek başına yeniden iktidarı elde edememesi ve yeni kurulacak olan değişik hükümet alternatiflerinin temle meselesi çözüm süreci olmak zorunda. Ülkemizdeki bozucu alanların; istihdamdan tutun kadın meselesine kadar ekonomik bunalmışlığımızdan bölgesel sıkışmaya kadar tümü barış süreci konusunda alacağımız tutumla bire bir ilgilidir. Barış meselesi demokratik çözüm meselesi bu ülkenin bir alt başlığı değil teme meselemizdir. Hiçbir hükümet görüşmesi çözüm sürecinden ayrı ele alınamaz çözüm süreci de hükümet meselelerinden ayrı ele alınamaz.
Öcalan bu ülkede barış ve demokratik hareketlerin tema geliştiricisi ve teminatı olmuştur. Bizim ona sıradan bir ziyaret yapmamız söz konusu değildir.
Barış sürece o kırılmasına sebep olan, yok sayılan doğru bulunmayan Dolmabahçe deklarasyonu şartlarına dönerek daha ileri bir noktadan ele alınmak durumunda. Bu ülkemizi ilgilendiren konu olmaktan çıkmış bölgemizin, komşularımızın ve insanlığı ilgilendirecek bir durum almıştır. Bizim talebimiz görüşmekle ilgili bir talep değildir. Süreç bağlantılıdır.
