Agos köşe yazarı Karin Karakaşlı HDP'nin seçim başarısını değerlendirdi:Üçüncü Meşrutiyet sanki. Aldanmışlık, çok hoyrat bir şekilde vazgeçirdi hayallerden o zamanlar. Tarihin bir telafi imkânıdır artık.
Analiz, yaşanana mesafe ve soğukkanlılık gerektirir. İkisi de yok bende. Ama insan bazen olmayan şeyleriyle de mutludur. Bu gece öyle.
Şundan sebep: Sadece oy vermek değil, o oyun dönüşüme tahvil edildiğini görmek. Yani kendini maruz kalmış değil, hayatın damarında akan kanlı canlı bir özne hissetmek. O kadar uzun zamandır olmadı ki, varoluşun, irade koyabilmiş olmanın duygusuyla sarhoşum.
Tahakküm, kibir, sistematik kötülük karşısında isyanı, dahası isyanda ortaklaşmayı gördü bu gözler.
Bir de şu var: Bizler, hani şu isyan ve infial cumhuriyetinin vatandaşları; bizler, hani acıda, ağrıda, kahırda, yasta buluşmanın yoldaşları bu kez gülüyoruz. Şöyle ağız dolusu, gözümüzden yaş gelene kadar gülüyoruz. O gülüş nelere mal oldu, biz o bedeli iliğimizden biliyoruz.
HDP, Türkiye’nin ortak sesidir artık. Daha üç gün önce Amed’te yaşatılan son acı da dahil Kürt halkının yoluna baş konulmuş o gururlu, umutlu, öfkeli ama inadına hayat dolu varoluş mücadelesinin ülke genelinde tescilidir artık. O tescilin içinde Ermenisi, Alevisi, eşcinseli, Süryanisi, Ezidisi ile birleşmektir artık.
Üçüncü Meşrutiyet sanki. Aldanmışlık, çok hoyrat bir şekilde vazgeçirdi hayallerden o zamanlar. Tarihin bir telafi imkânıdır artık.
Lale Müldür’ün haklı çıktığını görmek sanki:
“Sonra belki çay içeriz.
Şansımız varsa yağmur da yağar.
Damlalara huzur yüklemece oynarız.
Benim damlam seninkinin alnından öper.
Güzel şeyler olur belki.
Sen gel bence…”
Güzel şeyler oluyor sanki. Biz’ler hiç ayrılmayalım bence.