Kamp Armen'de yıkımın başladığı 6 Mayıs Çarşamba gününden itibaren Tuzla'daki direnişi örgütleyen ve halen nöbeti devam ettiren sivil toplum örgütleri taleplerini anlattı.
UYGAR GÜLTEKİN
VARTAN ESTUKYAN
Yeryüzüne Özgürlük Derneği’nden Burak Özgüner:
Yıkımın gerçekleştiği gün, haberdar olduk. Yıkım kararı alınmadan önce, orayı zaten işgal evi gibi kullanmak gibi bir planımız vardı; ancak bu planı yerine getiremeden yıkıma başlandı. Yıkımın başladığı gün buraya geldik. Yeryüzüne Özgürlük Derneği daha çok hayvan haklarıyla ilgilenen bir dernek, ancak insan haklarıyla hayvan haklarını birbirinden ayırmıyoruz. Soykırımın 100. yılında böyle bir yıkımın olmasına karşı çıkmak ve Ermeni toplumuna destek için kampta bulunduk. Bu yıkım iyi niyetli bir şey değil, hatta tam da soykırımın 100. yılında kampın yıkılmasını manidar buluyoruz. Bizim talebimiz, kampın hem mülkiyet, hem de kullanım hakkının Ermeni toplumuna iade edilmesi.
Dört Ayaklı Şehir Platformu’ndan Kerem Yavuz Demirbaş:
Dört Ayaklı Şehir ve Nor Zartonk olarak birlikte örgütlendik. Yıkım haberini aldığımızda, daha geç bir zamanda yıkılacağını düşünerek etkinlik programları hazırlamıştık, ama yangından mal kaçırır gibi yıktıkları için herhangi bir program düzenleyemedik. Bunu soykırımın devamının yanı sıra, kentsel dönüşüm meselesi olarak da ele alıyoruz. Üçüncü köprü, üçüncü havaalanı projeleri yüzünden kamuya ait alanların özel sermayeye tâbi olunması bağlamında ele alıyoruz meseleyi. Tuzla halkı açısından da önemli bir yer. Villalarla istila edilmiş durumda, nefes alınacak alan yok. “Tuzla Sahili’ne Dokunma” adı altında bağımsız bir oluşum var; onlar da marina yapılmasını protesto ediyorlar. Meselenin ekolojik bir yanı da var. Kamp Armen’de yıllar içinde doğal yeşil bir alan oluşmuş; kirpiler, kelebekler, çeşitli hayvanlar için bir yaşam alanı... Diğer taraflar istila edildiği için kamp, hayvanlar için bir barınak hâline gelmiş.
Kampın Ermeni toplumuna iade edilmesi gerekiyor. Oranın tapusunu alan, binayı inşa eden, ağaçlandıran, hayvanlara bakan, Ermenilerdir. Ermeni toplumunun orayı istediği gibi kullanma özgürlüğü vardır.
Nor Zartonk İnisiyatifi’nden Norayr Olgar:
Durumdan, yıkımın başladığı ilk gün çevredeki arkadaşlarımızın ve Garabet Orunöz’ün aramasıyla haberdar olduk. Gittiğimizde bizden önce orada olanlar da vardı, hızlı bir biçimde örgütlenip insanlara destek çağrısında bulunduk. Kampın yıkılmasını bekliyorduk. 28 Nisan’da kampı ziyarete gittiğimizde Garabet Orunöz, buranın yıkılacağını söylemişti; biz de bunun üzerine örgütlendik. Yıkımın Mayıs ayının sonunda olacağını söylenmişti, bunun üzerine orayı işgal etmeyi planlıyorduk; ancak olay beklediğimizden hızlı geliştiği için binanın bir kısmının yıkılmasına engel olamadık. Nor Zartonk olarak bir forum oluşturmamız üzerine, orada bir Kamp Armen dayanışması başladı. Nor Zartonk’un kampın geleceğiyle ilgili fikri, öncelikle koşulsuz olarak kampın İncirdibi Protestan Kilisesi Vakfı’na iadesidir. İlerleyen süreçte de Kamp Armen’in tekrar, tüm halklardan çocukların bir araya geldiği bir çocuk kampı olarak hizmet vermesini arzuluyoruz.