2012’deki 4+4+4 eğitim sistemi protestoları sırasında İzmir’den Ankara’ya gidişleri engellenen ve polis saldırısına maruz kalan KESK ve Eğitim-Sen üyelerinin AYM’ye (Anayasa Mahkemesi) yaptığı başvurunun sonucu açıklandı. AYM, engellemenin Anayasa ile güvence altına alınan toplantı ve gösteri yürüyüşü hakkını ihlal ettiğine karar verdi.
Anayasa Mahkemesi'nin (AYM), KESK ve Eğitim-Sen’in 2012’de düzenlediği eyleme polisin müdahale etmesini haksız buldu, müdahalenin “Anayasa ile güvence altına alınan toplantı ve gösteri yürüyüşü hakkının ihlali” olduğuna karar verdi.
Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) ve Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası'nın (Eğitim-Sen) 2012'de düzenlediği eylemi polisin engellemesine yönelik AYM kararı Resmi Gazete'de yayımlandı.
Kararda, TBMM'de görüşülen eğitim konusundaki bir kanun teklifini protesto etmek amacıyla İzmir'den Ankara'ya gitmek isteyen sendika üyelerinin kent dışına çıkmalarının polis tarafından engellenmesinin Anayasa ile güvence altına alınan toplantı ve gösteri yürüyüşü hakkının ihlal edilmesi olduğunun" oy çokluğuyla kabul edildiği bildirildi.
KESK ve Eğitim-Sen 27 Mart 2012'de kamuoyunda 4+4+4 eğitim sistemi olarak bilinen "İlköğretim ve Eğitim Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifinin" TBMM'de görüşülmesini protesto etmek amacıyla Ankara'ya giderek protesto düzenlemek istemişti. Ancak polis 28-29 Mart'ta gösteriler düzenlemek amacıyla otobüslerle İzmir'den Ankara'ya gitmek isteyen protestocuların kentten çıkışını engellemişti. Ankara'ya otobüslerle gitmeleri engellenen protestocuların bunun üzerine yürüyerek Ankara'ya gitme kararı alarak kısa süreliğine oturma eylemi başlatmıştı.
‘Çoğulcu toplumda kabul edilemez’
2 gün boyunca devam eden eylemlerde sert polis müdahalesi olmuş, bazı sendika üyeleri yaralanmıştı. Eylemcilerin ifade özgürlüğü, toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme haklarının polisin orantısız güç kullanması nedeniyle ihlal edildiği, ayrıca Anayasa'nın ilgili maddesindeki kötü muamele yasağının delindiği gerekçesiyle mahkemeye yaptıkları başvurular da sonuçsuz kalmıştı.
AYM kararında, "Birinci eylemde başvurucuların, TBMM'de görüşülecek bir kanun teklifine karşı endişelerini veya muhalif fikirlerini toplu olarak ifade etmek çabası demokratik bir toplumda saygıyla karşılanmalıdır. Dolayısıyla bu gibi durumlarda devletin daha sabırlı ve hoşgörülü bir tutum takınması beklenmelidir. Çeşitli yöntemlerle kişilerin Ankara'da yapılacak protestolara katılmasının engellenmesi çoğulcu demokratik bir toplumda makul kabul edilemez" ifadesi yer aldı.
AYM'nin söz konusu kararı 6 Ocak'ta açıklanmıştı.